"Hasandağı arpalıktır eğer saban yürürse.
Her derede bir değirmen eğer suyu gelirse
Her kümeste bir tavuk eğer millet verirse.
Güzel gidiş bu gidiş eğer sonu gelirse."
Koğuşa taşındığımızda Nazım baba da biraz sonra eşyaları ile geldi pek bir eşyası da yoktu kalktım elini öpmek istedim vermedi, boynuma sarılıp beni öptü.
" abi" dedim, senin suçun ne? Niye yatarsın burada?
"benim suçum kalemimdir şiirlerimdir insanları sevmemdir memleketimi de çok severim."
Antepli Abdullah
Nazım Hikmet'e
"O zaman demek ki, bende koministim de haberim yokmuş."
Bu kez de o dev gibi adam Nazım Hikmet güldü:
" yok, olmaz öyle bir şey çünkü sen haksızlıkların üzerine silahla gidiyorsun insan sevgisini, haksızlık yapanı öldürerek göstermek istiyorsun ben bu işi kalemimle yapıyorum kalemimle anlatıyorum senin silahın patladı yerde kalır, benim kalemimse bu haksızlıkları anlatarak, bir gün bu düzeni patlatır, anladın mı?"