Birden bir ses ... Çubuk elinden düştü. Donakaldı. Bırakıp
kaçacak, kaçamıyor.
Mustafa Ağanın karısı hayretle:
"Aman," dedi, "Osman! Osman bu ... Gel Osman!"
Yerinden kımıldamıyor.
"Gel Osmanım, otur da yemek ye!"
Osman aldırmıyor, susuyor.
"Seni anan mı gönderdi?"
Osmanın başı yerde. Kaldırmıyor.
"Sen tarladan gelince eve gitmedin mi yoksa deli oğlan?
Anan seni şimdi arar, merak eder ...