Yakınlıklar, hiç bu kadar uzak olmamıştı…
Taş üstünde taş bırakmayan sözler dökülüyor kalplere. Kalpler kırıklar müzayedesi. Yanılgılar ve yalnızlıklar dirsek temasında. Samimiyet dar sokakta küstürülmüş bir çocuk. Gülümsemeler de yapay bir boşluğa dönüşmüş ısıtmıyor artık yüzleri. Bu kış fazla soğuk. Caddelere bakınca omuz omuza kalabalık, içine girince zorla çekilmiş fotoğraflar gibi… Konuşunca duvarlara çarpıyor sesler. Kimse kimseyi duymuyor, duysa da anlamıyor sanki. Bu nasıl bir yokluk. Eksik bir şey var diye söyleniyor o eski şarkılar. O eski yüzleri arayıp duruyor şiirler. Ama gel gör ki ne bir ses ne bir haber… Seçil Oğuz
Taş üstünde taş bırakmayan sözler dökülüyor kalplere. Kalpler kırıklar müzayedesi. Yanılgılar ve yalnızlıklar dirsek temasında. Samimiyet dar sokakta küstürülmüş bir çocuk. Gülümsemeler de yapay bir boşluğa dönüşmüş ısıtmıyor artık yüzleri. Bu kış fazla soğuk. Caddelere bakınca omuz omuza kalabalık, içine girince zorla çekilmiş fotoğraflar gibi… Konuşunca duvarlara çarpıyor sesler. Kimse kimseyi duymuyor, duysa da anlamıyor sanki. Bu nasıl bir yokluk. Eksik bir şey var diye söyleniyor o eski şarkılar. O eski yüzleri arayıp duruyor şiirler. Ama gel gör ki ne bir ses ne bir haber… Seçil Oğuz
Reklam
Gel gör ki kimse kimseyi anlamıyor.
Anlamak için, ilk önce bir kalbe sahip olmak gereklidir...
SON DANS -1 O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim. Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı
Alıntı
Taş üstünde taş bırakmayan sözler dökülüyor kalplere. Kalpler kırıklar müzayedesi. Yanılgılar ve yalnızlıklar dirsek temasında. Samimiyet dar sokakta küstürülmüş bir çocuk. Gülümsemeler de yapay bir boşluğa dönüşmüş ısıtmıyor artık yüzleri. Bu kış fazla soğuk. Caddelere bakınca omuz omuza kalabalık, içine girince zorla çekilmiş fotoğraflar gibi... Konuşunca duvarlara çarpıyor sesler. Kimse kimseyi duymuyor, duysa da anlamıyor sanki. Bu nasıl bir yokluk. Eksik bir şey var diye söyleniyor o eski şarkılar. O eski yüzleri arayıp duruyor şiirler. Ama gel gör ki ne bir ses ne bir haber...