Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.33
Herkese merhaba. Bugün Fatma Katırcıoğlu'nun Replika adlı eseriyle karşınızdayım. Kitapta içiçe geçmiş, birbiriyle bağlantılı bir çok karakterin hayatına tanık oluyoruz. Yazar bu karakterler üzerinden bizlere ihaneti, taciz ve tecavüzü, zorbalıkları, kimlik karmaşasını, intikamı, hırsı, kıskançlığı ve daha birçok şeyi gösteriyor. Kitap bölüm
Bir Nihilistin Portresi!
"Kuru bir akağaç yaprağı koptu ve yere düşüyor; hareketleri aynı kelebeğin uçuşuna benziyor. Tuhaf değil mi? En hüzünlü ve ölü bir şey, en neşeli ve canlı şeye benziyor." (Sf. 165)
Turgenyev, insanı bir girdap gibi kitabın içine çeken ve bırakmayan akıcı, anlaşılır üslubuyla okuyucunun gönlünü kazanmayı başarıyor. Yazar sizi kaleminin
Yazarın okuduğum ilk kitabı, dilini ve üzerinde durduğu hisleri anlatışındaki özeni ve özgünlüğü çok sevdim.
Kitap 5 öyküden oluşuyor.
Hepsi kendi içinde etki bıraksa da benim için en güzelleri “Görüşürüz” ve “Kız Kardeşim Handan” öyküleri oldu. Ama aslında tüm öykülerin ortak noktaları var yazar bunu betimlemelerinde daha da bariz bir şekilde
Geleceği Hatırlamak
Kitap ne kadar bilimkurgu da olsa, kimilerine göre ütopya ya da belki distopya da olsa bana da o kadar yakın ve gerçekçi geldi…
Çok uzun zamandır ilk defa bir kitapta hikaye her anlamda sona ulaştı, en dibi gördü. Bitti! Pufff! Patladı!
---spoiler---
Dünyanın sona erişi insanı rahatsız eden bir düşünce olsa da en güzel şekilde sona erdi. Çocuklar başka bir boyuta geçti; tamamen düşünsel parapsikolojik bir boyuta. Ve dünya yok oldu.
Aslında Hükümdarların dünyaya geliş amacının bilim ve teknolojiyi hızlandırarak hem insanların kendilerine zarar vermelerini hem de gezegene zarar vermelerini önlemek olduğunu kitabın sonunda öğreniyoruz. Çocukların düşünsel yolculuklarına ortam hazırlamakmış her şeyin amacı.
Ve en muhteşem ayrıntı 'geleceği hatırlamak' kısmıydı. Tüm o eski zamanlardaki kıyamet, insanlığın sonu ve şeytan tasvirleri.. Hepsi aslında geleceğin yansımasıymış insanlar sadece görünce hatırlamış. Aslında zamanın tek bir düzlemde akmadığı hatırlanabilir tekrar yaşanabilir canlı bir mekanizma olduğu fikrine çok yakın biri olarak bu ayrıntı beni benden aldı.
Kitabın sonunda insan şunu sorgularken buluyor kendini; ilerleme dediğimiz şey teknolojik anlamda ilerleme mi, yoksa bilinç olarak ilerleme mi? Hükümdarlar her ne kadar insanlardan çok daha ileri bir medeniyet ve ırkta olsa kitabın sonunda insanlara imrendiklerini söylüyorlar. Hükümdarlar üreyemiyor ve sonlarının ne olacağını bilemiyorlar, en azından Dünya yok olsa da insan çocukları başka bir boyuta geçiyor. Ne kadar son da olsa aslında yeni bir başlangıç olarak da bakabiliriz kitabın bitişine...
Çok çok çok güzeldi.
Esir Şehir Üçleme’sinin son perdesi 1930 yılında açılıyor. İlk iki kitaptan sonra azımsanmayacak bir zaman atlaması yaşıyoruz. Aslında bu incelemenin genel ekseni bu zaman atlaması ve okuma sırası hakkında olacak. Ben bu seriyi 1-2-3 sırasıyla okudum ancak Kemal Tahir bu üçlemeyi yazarken boş durmadı elbette. Hatta Yol Ayrımı yazarın son
10/10 puan verdi
·
Liked
Evaren önce aydınlıktı. Sonra kadim gecelerden birinde, binlerce kanat tarafından örtüldü Ay. Devirler çalkantılı geçti bu olaydan sonra. İlk olarak haset vakti geldi, onu da ancak hanlarda söylenen şarkılarda duyabileceğiniz fitne çağı izledi. Yaşanmakta olanlar önce şarkılara, sonra efsanelere, en sonunda ise yalnızca çocuk masallarına konu oldular ve şimdilerdeyse tamamen unutulup gittiler.
Ne oldu ne bitti bilinmez! Lâkin karanlığa yenildi Evaren; fısıltıları dinmeyen iblislerin bilhassa yetişkinlerin uykusunu kaçırdığı o karanlığa. Ama içinde ateş olanlar da vardı. Gölgelere ışık tutarlardı onlar: Kâh Şövalyeler kâh isimleri unutulmuş olanlar. Bunlardan kimileri Onerysa topraklarında hayat buldular; kimileriyse kaybettiği ışığı aramaya koyuldular. Bu kişiler bir araya gelebilseydi eğer, elbet dağılırdı bütün gölgeler. Ve sonunda, Kadimlerin korktuğu gün çattı: Gökyüzü kızıla boyandı ve O kişinin yolculuğu başladı.
Yemin Bozanlar’da büyülerin ve çeliğin çarpıştığı bir dünyaya ilk adımlarımızı atıyoruz. Bir parçası olacağımız bu yolculukta bizlere ateşe hükmedenler, genç şövalyeler ve zaman içinde isimleri büyük önem kazanacak olan pek çok kişi eşlik edecek.
“Hemen yıldızlara ulaşmaya çalışma, görmekte olduğun sonsuzluğu kavra. Sonrasında ise rüzgârı bulacaksın.”
||Shelby Mahurin - Kan ve Bal||
#alıntı
Bir gün Reid'in gülümsemelerini biriktirmeme, onları karneyle dağıtmasına gerek kalmayacaktı.
#kitapyorumu
Selamlar, bu kez benim için tamamen hayal kırıklığı olan bir kitabın yorumuyla geldim. Her ne kadar eğlenceli bir grupla okusam da kitap değil de konuşmalarımızdan keyif aldım.
Fantastik serilerde ara
||Shelby Mahurin - Yılan ve Güvercin||
️#alıntı
Kutsal evlilik bağıyla bağlanmış bir cadı ve bir cadı avcısı. Böyle bir hikâye tek bir şekilde sona erebilirdi: Bir kazık ve bir kibrit. Kendime bu kadar aptal olduğum için küfrettim, bu kadar yakınlaşmama izin verdiğim için.
...
Ruhum onu hatırlar mıydı? Küçük bir parçam hatırlamaması için dua etti
Nil Karaibrahimgil’in Kelebeğin Hayat Sırları kitabını okuduğumda Peyami Safa’dan “En sevdiğim Türk yazar” diye bahsettiğini gördüm. Ben Peyami Safa’dan iki kitap okumuşum. Okumuşum diyorum çünkü Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nu okuduğumu hatırlıyorum ama Fatih Harbiye kitabını okuduğumu asla hatırlamıyorum. Kitaba dair hiçbir şey de hatırlamıyorum.
·
Not rated
YILAN VE GÜVERCİN.
Merhabaaaaa! Uzun zamandan sonra tekrardan karşınızdayımmm. Öncelikle kitabın ilk 50 sayfası benim için çok zor geçti. Bir türlü adapte olamadım, kurguyu anlayamadım. Ama... 50. sayfadan sonra o kadar sürüklüyor ki elinizden bırakamıyorsunuz. Kızımız bir cadı, oğlumuzsa bir cadı avcısı. Ne kadar zıt kutuplar değil mi? Ama ne demişler zıt kutuplar birbirini çeker. Tam olarak böyle oluyor. Dönemin koşullarına rağmen Reid'in o naifliği, Lou'ya karşı olan tavrı çok hoşuma gitti. Kızımız tam bir serseri! Ama onun o tatlı hareketleri beni benden aldı diyebilirim. Bu kitapta çok fazla Reid ve Lou sahneleri okuyamadık. En azından bana az geldi. Doyamadım onlara. Yan karakterlerden Coco'ya resmen aşık oldum. Herkesin sahip olmayı isteyeceği bir arkadaştı. Her zaman Lou'nun yanında durdu. Ve ben çok fena halde Beau ve Coco'yu şipliyorummm mcmslxnslznkznxd. Ansel çok sevdiğim bir karakter oldu. Her ne kadar cadı avcısı da olsa Lou'yu koruması takdire şayan bir hareketti. Reid'in aslında kim olduğu ailesi hakkındaki gerçekleri öğrenince ağzım açık kaldı diyebilirim. Hele hele Lou'nun babasını öğrenince şok oldum hiç beklemiyordum. Kitabın son sahneleri mükemmeldii. İkinci kitabı aksiyon dolu, heyecanlı geçeceğini garanti verebilirim. Bir an önce ikinci kitabını almak istiyorumm. Sizler de fantastik bir dünya, aksiyon dolu bi hayat okumak istiyorsanız kesinlikle bu seriyi almalısınız. Keyifli okumalar!