Sadece telafisi olmayan şeyleri felaket olarak adlandıracak bir noktaya geldim.
"Aldım sazı çıktım gurbet görmeye, Dönüp yâre geldim yüzüm sürmeye, Ne lüzum var şuna, buna sormaya, Senden ayrı ne hal oldum, gör beni."
Reklam
“Seni görmek istedim... Geldim çünkü daha fazla dayanamayacaktım çünkü kalbim zorladı, çünkü... çünkü gelmek istedim.”
Sayfa 455 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"Sen beni bir dakikalığına yok saymıştın, ben seni bütün şehirde yanı başımdayken görmezden geldim, yokluğun işte bu kadar değersiz, demişti."
Sayfa 164 - Doğan Kitap
Yaşam gitgide güçleşiyor. Maşa’nın durumu da­ha da ağırlaşıyor. Sabahın beşine dek ve korku içinde, geceyi onun yanında geçirdim. Bu sabah da bitkin kalktım. Sabaha dek sayıklamıştı. Beşte odama geldim ama uyuyamadım. Aksilikler de peşpeşe geldi. Tanya Sukotin’i görmek için Tula’ya gitti : birlikte bir otelde kalmışlar ve sonra da trenle gitmişler. Bana göre Tanya, onunla evlenme düşüncesinden biran bile vazgeçmedi. Mişa Moskova’ya gitmedi
Sayfa 318 - Düşün yayınları 1985Kitabı okuyor
Sandım ki çoktum bir oldum. Eğriydim doğruldum. Yitiktim bulundum. Yitik malımı bulur gibi buldum seni. Bir daha kay­bolmam sandım. Anlamsızdım anlam kazandım. Bir kadının aşkında er kılındım. Ve senden önce yaşadıklarımın sonuncusu olan bu yaşantıyla kalbimin zayıflığını aşarak kendime geldim.
Reklam
"Ben geldim Ali kardaş. Dağ Musaya gelmezse Musa dağa gider. İşte ben geldim.
Ahiretin meyvesini dünyada yiyip bitirmemek
Görünmemek ve göstermemek. Görünmüyor çünkü göstermiyor. İnsanların gözüne sokmuyor ve ecrini yalnız Allah'tan bekliyor.
Oysa inançlı insan ümitsiz olamaz çünkü ümitsizlik haramdır.
Reklam
Nitekim teknolojiye hiçbir şekilde karşı değilim; zira o da Cenab-ı Allah'ın "Ol" emriyle olmuştur. Her teknolojik alet, Müslümanlar için bir imtihan sorusudur; onun size hakim değil, tâbi olmasını sağlayarak bu imtihandan geçebilirsiniz.
Yalnızlık
İnsanlar evlerinin içinde dahi yalnız. herkes kendi odasında, kendi eğlence âletiyle meşgul; kimi televizyon seyrediyor, kimi bilgisayarıyla oynuyor. O yalnızlıkta insana kutup yıldızı gibi yol gösterecek, yalnızlık duygusunu giderecek tek şey, varlığın temel nedenini fark etmek ve Cenab-ı Hakk'ın varlığını tüm hücrelerine kadar hissetmektir.
İnsan dünyada garip ve yalnızdır. Bu gurbet ve yalnızlık hissini özellikle hayatın ve memata döndüğü akşam saatlerinde, hayatın yokluğa döndüğü sonbaharda hissedersiniz. O yalnızlığı size ilahi bir teslimiyet, Cenab-ı Allah'ın varlığı unutturur. "Ey kulum sen benden geldin, yine bana döneceksin." Bu mühim bir lütuftur. Bu imtiyazdan nasipdar olanlar bu lütfu tüm insanlara eriştirmekle sorumludur.
Merhum Elmalılı Hamdi Yazır anlatıyor.. Napolyon Rusya seferinden önce 40 günde Rusça öğrenmiş, fethedeceğim memleketin lisanını bilmeliyim diye düşünüyormuş. Ben bunu okuduğumda Avrupa tarihiyle meşguldüm. Acaba bende 40 günde bunu yapabilir, Fransızca öğrenebilir miyim dedim ve 40 günden sonra Bergson'un bir eserini Fransızcasından okuyacak hale geldim.
Şimdiye kadar sevilmedim.. Çok özendim.. Fakat sanırım ki sevmedim.. Yahut biraz öyle zannettiklerimin sevgi olmadığını şimdi anlıyorum.. Gençlerin kalplerini saadetle dolduran sevda perisi benim gönlümde hiçbir vakit bir hakikat şekline girmek lütfunu göstermedi.. Daima hayaller suretinde kaldı.. İşte ben öyle oyalandım.. Hep hayaller hülyalar arkasında koştum.. Hep mevcut olmayan güzeller için ağladım.. Bu hiçler için o kadar yoruldum ki.. Aşkı da inkâr edecek bir hâle geldim..
Sayfa 85 - İskele YayıncılıkKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.