Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nadan bir dünya bu. Kalbimiz inciniyor, fark etmiyoruz. Fark ediyoruz, “ Bir şey eksik, “ diyoruz ama o eksikliğin adını koyamıyoruz ve “Daha iyisini alsam acaba geçer mi?” diyerek tekrar maddeye dönüyoruz. Böylece uçurum büyüyor, boşluk iyice açılıyor. • Kemal SAYAR, Dünyaya Geldim Gitmeye
Rüya....
Onunla ilk defa göz göze geldim Zaman sanki bir anda yavaşladı Rüyasını gördüğüm bir şey miydi bu? Elimi tuttuğunda kalbim duracak gibi oldu “ Hiç bırakmayacağım elinizi hanımefendi..." dedi....
Hanife Çıta
Hanife Çıta
- Nisan
Reklam
bazen hayal ve dünya bir arada yakışmıyor
bir ruh karıştı kalabalığa, kaba ve yalnız her adımında et damlıyordu uzuvlarından. sokağın köşesindeki köpekler, toplandılar ve dans etmeye başladılar -baştan çıkarılmış şekilde. dizginleri ellerine alınca, düşündüler: "hepimize yetecek mi bu yumuşak yemekler" ruh ilerledi, ilerledi ve durdu. "gelin" dedi, "sizi vahşi kemirgenler." ve ilerledi köpekler, kırmızının üstüne. kırmızı yakaladı hepsini ve aldı ellerine: "sadece kafam karıştı kafam karıştı kafam karıştı" dediler ve müziğin sesini kestiler. sonra ben geldim, her şeyi gördüm, hem de her şeyi. sanrılar çirkindir, dedim. bunlar sanırım gerçekti çünkü her şey, haddinden fazla güzeldi. topladım kırmızıyı ve köpekleri, bir salıncağa koydum hepsini sonra gökyüzüne saldım ve güzel saçmaladım
Bu uygulamaların hepsinde de bir kişinin bir cümlesi bir kelimesi sebebiyle psikolojik rahatsızlık tanısı koyuyor millet. Kaç yoruma denk geldim böyle. Gülmemeliyim Jdjffjjffj
çatlak yüreğimle türkülü yollara düştüm ki o kadar olur seke seke ben geldim sike sike gidiyorum.
Can Yücel
Can Yücel
"Otuzuma geldim hala kendimi bulamadım!"
diye hayıflananlar; "Ergenlik fizyolojik olarak 25, sosyo kültürel olarak 30 yaşına kadar devam ediyor. İnsan prematüre doğan, dolayısıyla geç olgunlaşan bir canlı. Ve yirmili yaşlar, en verimli çağ değil en belalı çağdır. Ruh hastalıkları, kişilik bozuklukları yirmili yaşlarda kendini gösterir, depresyon, öz yıkım ve öz kıyım davranışları sık görülür. Aklın karışık, duyguların kırılgan, dış etkilere açık olunan kritik bir dönemdir. Kariyer, ilişikiler ve finansal durum ile ilgili güvensizlik, kaygı, şüphe ve hayal kırıklığı ile tanımlı çeyrek yaş krizini de düşünürsek birey aslında otuzlarının ortasında kendine geliyor diyebiliriz."
Şule Öncü
Şule Öncü
Reklam
Bugün zamansız mekanları dolaşıyorum. Gün ışığının kaçındığı kuytu merdivenlerde gezinen bir gölgeyi takip ediyorum. Gölge diyorum ama nasıl? Burası kapkaranlık. Bilmiyorum nereden geldim ve neden buradayım? Tanıdık gelmiyor dolaştığım odalar, dokunduğum eşyalar. Yalnızca bir ses: tik tak. Onu tanıyorum: Daima kaçtığım ve sıyrıldığım ânın sayacı. Gölge, ben peşine düşmezsem ilerlemiyor. Çıkış diyorum, onu yakalayınca mı? Nasıl olur da merdivende yukarı ya da aşağı gittiğinizi anlamazsınız? Ben anlamıyorum.Yönler ve boyutlar karışıyor. Ayağım boşluktan boşluğa yalpalıyor. Zihnimde zifiri karanlıklar… Bir dönemece rastlıyor gölge; sanki varoluş kaynağını, ışığını kaybetmiş gibi yolundan ayrılıyor. Ben ise biraz daha ilerlersem düşecek gibiyim, tutunacak korkuluk yokluyor ellerim.
~ "Aç kalbini ben geldim Sıkı sıkı tut bırakma Zar zor yıktım duvarlarımı Kıymetini bil uzatma Bak yaldızlarımı döktüm Açtım kapılarımı gir içeri Gör parklarımı bahçelerimi anla Ben büyük harflerden ürktüm" (Alıntı)
Evlenince kadın adama Sorar Ben ölünce başkasıyla Evlenirmisin? Eşi hiç düşünmeden, Toprağın kuruduğunda Evlenirim demiş. Ee haliyle kadın üzülmüş Eşinin sözüne Gün gelir kadın ölür Adam hergün eşinin Kabrine gider toprağını sularmış Bak yine geldim Gönül yaram ne toprak Kuruyacak ne de bu kalp Seni unutacak.
Yıldız gözler aşkına...
Ben, Şiirler yazmaya geldim Kutsal kitaplarda Cennet diye bahsedilen gözlerine. ♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Reklam
Men beher cem'iyyetî nâlân şüdem, Cüfti bedhalan ü hoşhalan şüdem. Herkesi ez zanni hod şüd yari men, Vez derûni men necüst esrâri men.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Her mecliste inleyip durdum; zar zar, Oldum, iyiye de kötüye de yar! Ben her cemiyette, her mecliste inledim durdum. Bedhâl (kötü huylu) olanlarla da, hoşhâl (iyi huylu) olanlarla da bir araya geldim, düşüp kalktım. "Zannınca, dostuyum herkesin amma, Kimse bakmaz, içteki sırlarıma!" Herkes kendi kabiliyetine, anlayışına göre benim yârim (mahbubum, sevgilim) oldu. İçimdeki esrarı, sırları, gizli dünyamı araştırmadı.
Can Veren Pervaneler 3
Can Veren Pervaneler 3
lan
Bana sen gerek, şu küslüğü bırak Gel konuşalım ordan burdan Bahçemin deli, ey yaman gülü Feda uğruna, yansın bu orman Sana ben ezelden geldim, lan Bi' çağır hele bak, bu yerde durmam O kara göze, kaşa ben ki kurban
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.