Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla: "İnsanlık görevi için kalkıyorum." Eğer bunun için doğduysam bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım? "Fakat bu daha keyifli." Öyleyse keyif çatmak için mi dünyaya geldin, eyleme geçmek, çaba harcamak için değil mi yani? Bitkilerin, küçücük kuşların, karıncaların, örümceklerin, arıların üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, ellerinden geldiğince dünyanın düzenine katkıda bulunduklarını görmüyor musun?
Bitmeyen sen
Yol arkadaşım geldin mi?
Koy başını göğsüme
Yüzünü avuçlarıma
Sesini sözüme
Yol arkadaşım geldin mi?
Gölgen kapımda
Dudakların alnımda
Bırak siyahı kırmızıya
Öp uykumda beni
Yol arkadaşım geldin mi?
Penceremdeki gün ışığı
Kahve kokusu ellerin
Sular gülleri
Güller titrerken
Uyandır sonsuzluğa ikimizi…
Erol Demir
Sis dergi Nisan 24
Hadisene, göster ne yapabileceksen!
Ağlayacak mısın, dövüşecek misin?
Aç mı duracaksın, yırtınacak mısın?
Sirke içip timsah eti mi yiyeceksin?
Ben de yaparım bunları!
Sızlanmaya mı geldin buraya yalnız?
Mezarına atlayıp bana meydan okumaya mı?
Gömülsene onunla, ben gömülürüm!
Sadece ateş olan yerden mi duman çıkar,
Ben aşkına yandım da görmezden geldin.
HATEM
Lafıgüzaf sözlerle geldin bana.
Namümkün cevaplarla uğurladım ,git.
Yasaların sınırların beni aştı.
Yazdıklarım sana yetmez oldu .
Sende bana yetmez oldun dolup taştın.
Yüreğimden dökülüp toprağa karıştın.
Yerle ben bir olduk, yerle bir oldum ,git.
Katlandım cefana kendimi senle var etmek için.
Ki sen düştün sefana var ettiğimi yok etmek için.
Hatem mi bastın ayn'ıma avare gibiyim.
Serseri kılıfında dolanır dururum .
Gece çöker de başıma,
ağırlığında ezilirken, sitemlerim kendimle.
Ah sabah olsa da kaçsam. senden,sözcüklerinden ah kaçsam.
Sende kaç benden zira sen görsen gözlerimdekini, rüya sanırsın.
Ahlar çeker ağlar durursun.
Gözyaşların kurur,
Kendi ahında yok olursun.
(Şiirimi değerli okuyucularıma ithaf ediyorum).
Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla : "İnsanlık görevi için kalkıyorum." Eğer bunun için doğduysam , bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım? "Fakat bu daha keyifli" Öyleyse keyif çatmak için mi dünyaya geldin , eyleme geçmek , çaba harcamak için değil mi yani ?
Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla: "İnsanlık görevi için kalkıyorum." Eğer bunun için doğduysam, bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım? "Fakat bu daha keyifli." Öyleyse keyif çatmak için mi dünyaya geldin, eyleme geçmek, çaba harcamak için değil mi yani? Bitkilerin, küçücük kuşların, karıncaların, örümceklerin, arıların üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, ellerinden geldiğince dünyanın üzerine katkıda bulunduklarını görmüyor musun?
Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla: “İnsanlık görevi için kalkıyorum.” Eğer bunun için doğduysam, bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım ? “Fakat bu daha keyifli.”
Öyleyse keyif çatmak için mi dünyaya geldin, eyleme geçmek, çaba harcamak için değil mi yani? Bitkilerin, küçücük kuşların, karıncaların, örümceklerin, arıların üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, ellerinden geldiğince dünyanın üzerine katkıda bulunduklarını görmüyor musun?
İşbankası kültürKitabı okuyor
Gün geceye kavuşunca, yüreğime bir hüzün çöktü. Biri kalkıp terk etti sanki beni...
Bıraktı! Umursamadı!
Oysa ben onu beklemiştim sanki...
Duvardaki gaz lambasına çevirdim bakışlarımı. Cılız ışık dahi aydınlatmadı yüreğimi...
Kimdi bu benden gitmeye niyetli olan kişi?
Geldikten sonra gidilmezdi ki...
Ya hiç gelmezsin ya da geldin mi, gitmezsin!
Ephesus yayınları
insanlar hakkında hüküm vermeden önce, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in “kalbini yarıp baktın mı?” hadisini unutmayınız.
Sayfa 40Kitabı okuyor
Şeytandan kurtulmanın tek yolu şeytana uymaktır. Karşı geldin mi ruh kendi kendine yasakladığı şeyin özlemiyle hasta düşer; kendi ürkünç yasalarının korkunçlaştırdığı ve yasallıktan çıkardığı şeye karşı duyduğu arzuyla marazileşir.
