Kelebek Aşkı
KELEBEK AŞKI
Biri olsun istedim...
Güneşin doğuşuna,ikindi yağmurlarına
Gözleri dalarken, aklına düşeyim
Hani, meçhul sebeplerden öfkelenir
Olmadık şeye sevinirse
Gözlerinden ben geçeyim...
Geçmişi yad etme, geleceğe ah etme, alacağın bir nefes onu da berbad etme.
📍Çoğu insanın düşüncelerinin yüzde 80 ile 90’ı; sadece yararsız, boş ve tekrarlanan düşüncelerden oluşur. Ve bunların çoğu olumsuz ve size zarar veren şeylerdir.
Geçmişte ve gelecekte yaşama eğilimindeyiz. Bir an anılarımızı hatırlıyoruz ya da pişmanlık duyuyoruz, sonra plan yapıyoruz ya da endişeleniyoruz. Bu arada, bizim için tamamen
GELECEĞE NEFES
gelecegenefes.com
🌲Kitaplar ruhumuzun nefesi, ağaçlar bedenimizin nefesi. Okuduğumuz kitapların yapıldığı ağaçların sayısını artırmak, geleceğe nefes olmak için çok güzel bir etkinlik yapılacakmış. Sizde bu siteye girip ücretsiz bir şekilde 5 adet fidan sahiplenebilirsiniz. İsterseniz bulunduğunuz şehirdeki dikim alanına gidip ağaç dikimi de yapabilirsiniz. Geleceğimize nefes olmak için iyi bir fırsat.🌲
Gülaydın benliğinin en minik hücrelerine kadar nüfuz etmiş kararsızlık illetinden kurtulabilmek için akıl almaz bir sabırsızlıkla bir an önce davranmak zorunda kalanlar, bir yandan kılı kırk yararken, diğer yandan önünü arkasını düşünmeden balıklama dalanlar, dünyada ayakta kalabilmek için verdiği mücadelede genlerinden gelen aktarımlarının toplandığı omurilikten refleksle yaşayanlar, atalarının trqvmalarını, kaygılarını taşımaktan kurtulamayanlar, hep savaş meydanlarında savaşacak, kıtlıktan kırılacak gibi geleceğe bakanlar, göğsünün ortasını sıkan bir elle hep yarım nefes alan, bir türlü yüzü açık, ağzı kulaklarında gülemeyen ülkem insanları günaydın…
Seni sevmek bir yaşam biçimi
Kendi içinde bir felsefe, arayış
Bütün denklemleri yok sayan bir matematik
Biyolojik yaşa, genç olan her zaman
Kayıp zamanlarımin anlam arayışı
Yolculuklarımın çıktığı şehir, yabancı olmadığım
Pusulam, ihtiyaç duymadığım yön
Ayaklarım bağımsız sana konsantre
Gel çok bekletme buldur beni, sana
Gecelere seni
Adı gibi okuması zor bir kitap.
Kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde toksik ve ensest ebeveynlere maruz kalmış insanların hayatından geçen sorunları paylaşıyor. İkinci bölümde ise bununla yüzleşebilmek için tedavi yöntemi sunuyor.
Kitap ilerledikçe nefes alamadığım sayfalar oldu . Toksik aileleri de okumak çok zorken konu ensest ilişkilere gelince gerçekten okuması çok zordu. Biz okurken bu kadar etkilenirken yaşayan insanların psikolojisini düşünmek, kitapla birlikte onları anlamaya çalışmak çok zorlayıcı. Bu alanda 
Büşra Sanay 'ın 
Kardeşini Doğurmak kitabı ve 
Babam Öldüğünde Ağlamadım kitabı kadar zorlayıcı bir kitap yok .
Özellikle kurbanların (yazar böyle diyor) bu davranışların sahibini değil de her seferinde kendini suçlama durumu insanı daha da üzüyor.
Umarım bazı farkındalıkların arttığı ve bu kişilere artık dur denildiği bir geleceğe uyanırız.
