Adam kadının elini tutmak istiyordu, kadın ise buna yanaşmamıştı. Çünkü aklında bir başkası vardı. Evliydiler, iki de çocukları vardı. Kadın öteki bir adama aşık olmuştu. Bunu çekinmeden adama söylemişti. Adam başta ses çıkarmadı, fakat sonradan kadının rahatlığı adamın sinirlerini bozmaya yetmişti bile. Kadın salı geceleri öteki adamla
Fırtına bir delirir, bir diner. Hayat böyledir işte!
1861 yıl içinde yazılmış; sade akıcı samimi bir uslupla kurgulanmış, klasikler arasında yerini alarak, yazıldığı dönemle birlikte günümüzde de oldukça etkili bir eser.
Bazen alaycı, bazen şakacı dili, bazen de hüzünlü aktarımı ile tam anlamıyla mükemmel bir eser.
Karakterler, olaylar, Duygu, Coşku, Sevgi, Özlem bir kitaba nasıl sığdırabilirsin
İncelemem çok uzun olacak.Hayatımın çok özel neferlerinden biri kabul ettiğim,dünya şairi,kavga ve dava adamı Nazım Hikmet'i incelemeye ne kadar haiz,ne kadar muvaffak olabileceğimi bilmiyorum.Onun için kitaba ve ona dair yazdıklarım,inceleme değil ancak ufak hususiyetler olabilecektir düşüncesindeyim.Pablo Neruda'nın,Jean Paul Sartre'nın,Bedri
Ölümcül Tatil, tam yazın okunacak, eğlenceli, komik, romantik ve sürükleyici bir kitap Ben bayılarak okudum. Karakterleri ve hikayeyi çok sevdim
Konusundan kısaca bahsedeyim size;
Taylor, ikinci sınıf öğretmeni maaşından arttırdığı para ile güç bela sahil kenarında kiralık bir ev tutuyor. Yanında kendine yakın birini kaybeden kardeşi Jude’u da getirdiğinde bu tatilin ikisine de iyi geleceğini umut ediyor. Fakat kaderin başka planları var çünkü her zaman kendini sağlama alan ve tehlikelerden uzak duran Taylor, kiraladığı ev de bir ceset buluyor.
Bu cinayette, polisin yeterli inceleme yapmayabileceğini düşünen kurbanın kardeşi eski dedektif yeni ödül avcısı Myles’ı tuttuğunda Taylor, dev gibi, dövemeli, Harley kullanan bir adam olan Myles’ın peşine takılıp davaya dahil olmak istiyor.
Myles ise geçmişindeki hataları tekrar yapmak istemeyen huysuz ve bağlanmakla ilgilenmeyen bir adam olmasına rağmen Taylor’dan uzak duramıyor.
Bu iki zıt karakterin aralarındaki çekim, tartışmalar, espriler harikaydı. Hem Taylor’a hem Myles’a bayıldım.🩷
Myles’ın 1.95’lik, dövmeli, huysuz yapısının altında pamuk şeker gibi bir adam olması beni kalbimden vurdu.
Taylor ve kardeşi arasındaki ilişki de çok güzeldi.
En sevdiğim tropeların birleşimi olması bu kitabı kalbimde ayrı bir yere yerleştirdi. (Dedektiflik, romantizm, huysuz x neşeli, tatil ve mizah )🩷
Keşke daha uzun olsaydı, bu dünya da daha fazla vakit geçirmek isterdim
Daha önce okumuş olanlara bir soru sormak istiyorum:
Selim mi olmak isterdiniz, yoksa Şeref mi?
Ayşe mi olmak istediniz, yoksa Güntülü mü?
Unutmadan teşekkürler @ssTurk sen olmasan belki uzun bir süre bu kitabı okumayı erteleyecektim.
Kitap Ayşe Pusat'ın, Yüzbaşı Selim Pusat'a okuduğu bir Uygur masalı ile başlıyor. Masalı özetleyecek
Biz, biz istiklâl askerleri, tüfeklerimizle beraber Türkistan’ın en aziz geleceğini omuzlarımızda taşıdığımız gibi, o çoluk çocuğun, o kadınların gözyaşlarının azabını da içimizde taşıdık...
