Bu kitapların okunmasını tavsiye ederim. Eklemek istedikleriniz olursa lütfen siz de ekleyin.
1. Yabancı Albert Camus , Can Yayınları
2. Küçük Prens –Mavi Bulut , Antonie de saint-exupery, mavibulut yayınları
3. Otostopçunun galaksi rehberi -5 cilt takım , Douglas Adams, kabalcı yayınevi
4. Yüzyıllık yalnızlık, gabriel garcia marquez, can
Ah, nasıl mümkün şimdi seni unutmak!
Nasıl mümkün okumadan önceki hâle dönmek.
Oysa "Hangi hikâye başladığı yerde bitmemiş ki?" idi son cümlen...
Benim seninle olan hikayem başladığım yerde bitmedi. Seni okuyan benle önceki ben asla aynı yerde olamam...
Hiç, bir resmin sizi alıp geçmiş yıllara sürüklediği oldu mu? Bir albümü kurcalayıp
Rıfat Ilgaz dediğimde aklınıza ilk ne gelir? Tabii ki
Hababam Sınıfı! İtiraf ediyorum okumadım ama çok izledim. Benim gibi sizlerin de izlerken kahkaha ile güldüğüne eminim. Peki Rıfat Ilgaz Hababam Sınıfı'nı neden yazmış ve nasıl bu kadar güldürebilmiş, biliyor musunuz? Buyurun cevabını kendinden dinleyelim.
Soru: ‘’Nasıl bu
İncelemeye başlamadan önce kitabın da belli kısımlarında yer verdiği "Muz Cumhuriyeti" ve "Muz işçileri katliamı" hakkında konuşmak istiyorum. 11 Kasım 1928'de, Kolombiya'da 30.000 Muz işçisi, haksız ve ağır çalışma koşullarına, ücretlerini alamamalarına karşı Chiquita firmasına (eski adıyla United Fruit Complay) baş
Öncelikle Yazar hakkında edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum; Osamu Dazai, Japon edebiyatı denildiğinde akla gelen önemli yazarların başında geliyor. Gerçek adı Şuuiçi Tsusima olan yazar, zengin bir ailenin 12 çocuğundan biriydi. 19 Haziran 1909 yılında dünyaya gelen Dazai, zengin ve saygın görülen, politikayla iç içe olan bir ailede
Merhaba 💫
👉İletiye yorum yapamayan, iletiyi beğenip paylaşamayan arkadaşlar, bu durum benden kaynaklı değildir. Etkinlik için, engellediğim okurların engelini kaldırmıştım.👈
Bizler okur'uz değil mi sevgili 1K? İskender pala okuyoruz. Sezai Karakoç okuyoruz. Didem Madak okuyoruz. Rasim Özdenören okuyoruz vs. Güzel.. Bundan yana sorun
Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum.
Yazılarınızda sık sık “Gençlik nereye gidiyor?” türünden yakınmalarınız oluyor? Gençlik derken herhâlde lise ve üniversite öğrencilerini kastediyorsunuz. Bu durumda ben de nereye gittiğini çok merak ettiğiniz o grubun bir üyesiyim.
Madem bu ülkede yaşayan
hayatın tadını çıkardılar
kalanını bize verdiler
uzağa bakan yakınını göremez
kalanın eceli uzar , ömrü kısalırmış
anladım
giden geçmişi gelecekten sonra yaşarmış
anlarsın ..
kurgusu eksik bırakılmış bir hayat bu
derler ki , sabrın sonu selamet
en çok buna güldüm
kalanın sabrı gidenin selameti içindir bilmezsin
ruhum özgür değil Anne
Sınıfa bir giriyoruz karşımızda geleceğin yazarları, çizerleri, oyuncuları, sporcuları, tamircileri, mucitleri, müzisyenleri, işletmecileri, modacıları, yazılımcıları, saç tasarımcıları oturuyor. Sonra hepsine test çözdürüp tıp kazandırmaya çalışılıyor. Oluyor mu? Olmuyor. 🕊️🤷
〰️
Sırf daha rahat test çözdürmek için bazen seviye sınıfları yapılıyor, "düşük" seviyeli denilen sınıfların benlik algisı çok kötü bozuluyor ve akran öğrenmesi ihtimalleri kalmıyor. Gelecekten ümitleri kalmıyor. Bu
şekilde davranış bozuklukları oluşması çocukların suçu mu? Değil.
#alıntı