Tarihsel bir zorunluluk olmakla birlikte özel mülkiyete geçiş sorunsuz gerçekleşmedi. Ezilen katman ve sınıflar, kendileri açısından “özel mülkiyeti” bir felaketin başlangıcı olarak algıladılar ve tepki göstermeye başladılar. Özel mülkiyetin kalıcılaşması, çoğu kez iddia edildiği gibi, insanların güle oynaya karşıladıkları bir fenomen olmadı. Özel mülkiyet tarihsel bir ilerleme ve zorunluluktu, ama aynı zamanda toplumsal bir yıkımın başlangıcıydı da. (Bilim ve gelecek sayı:147/12)