Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erden Nehri ile deniz arasında, dullar ve yetimler ağlıyor, eski bir gelenek, ağlasınlar diye dul ve yetim kaldılar ve içlerinde büyüyünce başka savaşlara gidip arkalarında başka dullar ve başka yetimler bırakacak olanlar var, töre değişse bile, yasın rengi beyazdan siyaha dönse, kadınlar saçlarını yolmaktansa dantelli siyah örtülerle yüzlerini örtmeye başlasa bile, gözyaşı hep aynı gözyaşı olacak.
power vs. force an anatomy of consciousness [David Hawkins]Çeviri.Nilgün Özkara
Kibir/Gurur - duygu derecesi + 175.hertz. Kendimizi yavaş yavaş iyi hissetmeye başladığımız basamaktır. Ancak bu, yanlış bir histir. Çünkü dışsal etkenlere dayanır; para ve prestij gibi… Bu yüzden zarar verici ve yıpratıcıdır. Gurur düzeyi kişileri koyu milliyetçiliğe, ırkçılığa ve din savaşlarına sürükler. Nazileri düşünün. Akıl dışı bir yadsıma ve savunma sözkonusudur onlarda! Dinsel tutuculuk da bu düzeyde kendini gösterir. Kişi inandıklarıyla öylesine bütünleşmiştir ki, inançlarına yönelik bir tehdidi kendi varlığına yönelik bir tehdit olarak algılar. Şaşkın ego, mağrur, talepkar, toplumdan onay beklentisi, milliyetçilik, politik, dinsel veya töre, gelenek tutumları. duygusallığa önem vermeme, soğuk mantık.
Reklam
Millî kimlik
Romalıların Keltleri nasıl yok ettiklerini hatırlayalım: Millî kimlik, Amerika’nın son yıllarda bize yutturmaya çalıştığı gibi bir ırk meselesi katiyyen değildir, bir gelenek-görenek, kültür-töre ve özellikle bir gönül ve onu, gemiyi yüzdüren su gibi batmadan üstünde tutan dil meselesidir. Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bile silinir gider. Anadolu, böyle yok olmuş kavimlerin binlerce yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlek kırıntıları ile doludur.
Sayfa 24 - Bilim+Gönül YayınlarıKitabı okudu
Nomos/Physis Ayrımı
Sofistler, physis ile nomos arasında yapmış oldukları ayrıma dayalı olarak dünyanın anlamını ortaya koymaya çalıştılar. Physis buna göre doğayı, insanlar ona bir şey yüklemeden dünyanın kendinde anlamını ifade ediyordu. Töre ve anlaşma anlamına gelen nomos şeylerin insanların nasıl karar verdilerse o hal üzerine bulunmalarını ifade etmek için konulmuş bir kelime. Genellikle şeylerin kendi özünden getirmedikleri ve insanların ortak kararları sonucu oluşan gelenek ve görenekleri ifade eder.
Eski Türk devlet geleneğinin dayandığı anayasa, töredir. Töre, Türk kağanlarının milletine ve devletine egemen kıldıkları kanunların toplamıdır. Töre günümüzde ve eski Türklerde halkın günlük yaşamda uyması gereken sosyal kurallar bütünüdür. "Sözcüğün aslı Türkçe'dir ve Türe'den gelmektedir; örf, adet, yol, kural, gelenek, görenek, yasa ve kut tören = (ayin) anlamlarını karşılamaktadır" (Örnek, 2000: 126-7; aktaran Artun 2011; 141).
Dil
Dili korumakla vatanı kurulmak aynı şeydir. Çünkü dil, vatan kadar, tarih kadar, gelenek ve töre kadar azizdir. Dil olmayınca millet olmaz, soy sop, kök gövde olmaz. Milli kültürün baş unsuru dildir. Dil ve kültür birliği; duygu ve gönül beraberliği, şevk, heyecan ve ruh bütünlüğü sağlar. Bir insan her türlü bilgi ve öğretiyi en iyi, en hızlı ve en rahat biçimde kendi diliyle öğrenebilir.
Sayfa 67 - İNKILÂPKitabı okudu
Reklam
370 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
73 günde okudu
İnsanlığınızı sorguladınız mı hiç? Sokak hayvanlarına işkence ettiniz mi hiç? Karıncayı dâhi incitecek kadar aciz duruma düştünüz mü hiç? Peki ya en yakınınıza; kardeşinize, kuzeninize, yeğeninize yanlış yaptınız mı? Onları ağlattınız mı? Üzdünüz mü? Peki ya tacize, tecavüze varacak kadar kirlettiniz mi zihniyetinizi? Ya da enseste maruz kalan herhangi bir insanı tanıdınız mı? Tanıdıysanız ne yaptınız? Sessiz mi kaldınız yoksa haksızlığın karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır deyip dimdik durdunuz mu? Zulme boyun eğmeyenlere sonsuz kere selam olsun! Peki ya sessiz kalanlar? Vicdanlarınızın muhasebesini hangi defterde tutuyorsunuz? Gece nasıl dalıyorsunuz uykuya? Yastık, çivi misali batmıyor mu? Rahatsız etmiyor mu sizi? *** Büşra Sanay'a böylesine cesaret gerektiren bir meseleyi önce röportaja sonra da kitaba aktardığı için büyük minnettarım. Memlekette kanayan birçok yara olduğu gibi "ensest" meselesi de maalesef gündemimizi "meşgul" etmekte. Kimisi namus meselesine dönüştürüyor, töre diyor, gelenek diyor ve cinayet işliyor, kimisi ise asla duyulmasın diye insanlığını halının altına süpürüyor. Kitap sizi bir yandan nefrete, hüzne boğuyor, bir yandan da şaşkınlık ve hayrete kapılıyorsunuz. O anda elinizden bir şey gelmediğini farkettiğiniz de daha da acı oluyor bir şeyler. Ama ne olursa olsun hiçbir şey için geç değil. Büşra Sanay'ın da dediği gibi: "Umut çocukta." Umudumuzu koruyalım, yaşatalım, her daim büyütelim.
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,7bin okunma
Türkçe isim kullanmaları, Türk âdet, gelenek ve göreneklerine sahip olmaları ve konuşma dillerinin Türkçe olması gibi özellikleri Karamanlıları Rum Ortodokslardan rahatlıkla ayırmamızı sağlamaktadır. Fener Rum Patrikhanesi'nin asimilasyon propagandaları sonucunda kimi karamanlılar kimlik problemi yaşasa da bu insanların birçoğu Türk olduğunun farkındadır ve Fener Patrikhanesi'nin asimilasyon politikasından fazla etkilenmemiştir. Bunda Papa Eftim gibi Türklük bilincini üst düzeyde taşıyan bir liderin etrafında toplanmış olmalarının etkisi büyüktür. Papa Eftim'in deyimi ile "Halis Türk ve Türk evlatları olduklarını, âdet, töre, kültür ve her halleri ile ispat eden" bu insanlar, Türk olmanın bir gereği olarak Anadolu'nun işgaline karşı Mustafa Kemal Paşa'nın yanında yer almış ve düşmana karşı aynı soydan geldikleri Müslüman Türkler ile birlikte omuz omuza savaşmışlardır.
Sayfa 20 - Kripto YayınlarıKitabı okudu
Toplumsal cinsiyet eşitliği düzenlemeleri yeni bir ırk getiriyor Lütfi Bergen Erkek ve kadının nikâhlı beraberliği aile düzeninin temelidir. Batıda kadın feodal düzende de sanayi toplumunda da istismar edildi. İffeti temsil eden Meryem’in oğlu İsa’ya adanan Kilise ailenin çöküşüne ve kadının sefaletine ses çıkarmıyordu. Feminist teori
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Uzun süredir çıkmasını büyük bir heyecanla beklediğim, okuduktan sonra da yazarın kalemine bir kez daha hayran olduğum bir kitap oldu Güz Sarmalı. Ayşem ve Doğan birbirine tutkun, kalplerinde birbirleri için büyük bir aşka ev sahipliği yapan iki karakter. Bir gün Ayşem’in Doğan’a “gel” demeden, “bekle” demeden gitmesiyle bu büyük aşk darbe
Güz Sarmalı
Güz SarmalıPayelll · Müptela Yayınları · 202192 okunma
354 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.