İşgalden ve gerek askeri işgal şeklindeki doğrudan sömürgecilikten gerekse askeri üsler, iktisadi yardımlar, barış gücü, misyoner gruplar, yabancı müessese, organizasyon, okul ve enstitüler aracılığıyla gerçekleşen gayr-i askerî (sivil) işgale bağlı dolaylı sömürge şekillerinden kurtulmak. Zira bugünün araştırmacısı dününkinden farklıdır. Dünün
Gelenek canlıdır; insanlar üzerinde etkinliğe sahiptir ve onların davranışlarını yönlendirir. Dolayısıyla geleneğin yenilenmesi demek, kitlelerin davranış biçiminin tanımlanması ve bu davranış biçiminin, toplumsal değişim meselesinin yaranına olacak şekilde değiştirilmesi demektir. Geleneğin yığılı bir enerji kaynağı olarak varlığını sürdürmesi
Reklam
Şu hâlde gelenek, hâlâ, asrın vicdanında var olan ve ona etki etmesi, onu belli bir biçimde davranışta bulunmaya sevk eden bir faktör olması mümkün olan aktif bir değerdir. Bu durumda geleneğin yenilenmesi, reel bir zorunluluktur ve realiteye yönelik yerinde bir durum değerlendirmesidir. Zira gelenek, kadim mirasın savunusu değil realitenin oluşturucu unsurlarından biridir.
Kalkınma gelişmeden önce gelir ve onun ön koşuludur reform da kalkınmadan önce gelir gelişim yönünde bir atılım da bulunmak ilerlemenin içerik ve şartını değil tezahürlerini gerçekleştirmekten ibarettir
Günün birinde yürekli bir araştırmacının ortaya atılıp 1968 hareketinin kültürel yaşamımızda ne denli büyük bir yara açtığını araştırması muhtemeldir. Muhtemeldir ama mümkün değildir. Hayal kırıklığına uğramış devrimciler hâlâ yayın odalarındaki masalarına sıkı sıkı yapışıp acı acı "yokolup giden yenilenme hareketi"nden sözediyorlar. Kendi köklerinden koparılmaması gereken bir evrime katkılarının ne denli öldürücü bir vuruş olduğunu görmüyorlar (nasıl görebilirlerdi ki?) Değişik düşüncelerin serpilmesine izin verilen öteki ülkelerde gelenek ve kültür tasfiye edilmedi.Yalnızca Çin’de ve İsveç’te sanatçılar ve öğretmenler hor görüldü. Ben kendi oğlumun gözleri önünde Devlet Tiyatro Okulundan atıldım. Genç öğrencilerin devrimci bildirileri özümseyebilmeleri için kendi eğitimlerini bitirmeleri gerektiğini öne sürdüğüm zaman öğrenciler, o dönemin okul müdürü Niklas Brunius tarafından da yüreklendirilerek küçük kırmızı kitap­çığı sallamışlar ve beni ıslıklamışlardı.
Sayfa 219 - -16-Kitabı okudu
Çağımızda bu, geleneğin ihyasına, diriltilmesine, yayılmasına ve araştırılmasına dair müzakereler çoğaldığında, anılan maddi düzeyde gündeme taşınan bir meseledir. Geleneği diriltme, ihya etme ve yayma, eskinin defalarca tabedilmesi ve asrın beklentiferine değil de arzularına uygun düşeni seçme anlamına geliyormuşçasına bu dönemde, geleneğin
Reklam
Geri15
57 öğeden 51 ile 57 arasındakiler gösteriliyor.