Transhümanizm - Prof. Dr. Ahmet Dağ
“Teknolojik tanrı” yaratılmasını bekleyen transhümanist akım; hümanizmin maksadı olan insanı, Tanrı yerine koyarak insanı sonsuzlaştırma veya ölümsüzleştirme isteğiyle, sonsuz ve kudretli olan Tanrı’nın konumunu ve rolünü insana verme amacındadır. Bilim ve teknolojiyi yüceleştiren ve aşkın Tanrı’nın yersizliğine inanan transhümanizm, dinin yerine
Hz. Peygamber 'aleyhi's-salâtü ve's-selâm'ın "Ümmetimin ihtilafı rahmettir" hadisince rahmet sayılan, farklı mezhepler ve tarikatlarla kendini gösteren islâm yorumlarındaki çeşitlilik, geleneksel dünyada bir çatışma olmadığı sürece ciddi bir mukayese, tasvir ve sorgulama konusu olmamıştır. Böyle bir çaba, doğal olarak islâm yorumlarına objektif yaklaşmayı gerektirir. Hâlbuki insan, normalde "Ol mâhîler ki derya içredirler/Derya nedir bilmezler" sözünün anlattığı gibi, bizzat içinde yaşadığı bir şeye objektif bakamaz. Bir islâm yorumu, ancak farklı bir islâm yorumuyla karşılaşma ve mukayese sayesinde fark edilebilir.
Osmanlıya karşı Fransızlara Yardım Eden Tarikatlar..
Fransızlar, yani modern haçlılar, Cezayir ve Mağrib'i işgal ettiklerinde o bölgenin en yaygın Tasavvufi hareketlerinden biri Ticânî Tarikatıydı. Fransızlar on binlerce insanı katledip ekini, nesli, namusu ifsat ettikten sonra emellerine ulaşmış, bölgenin büyük çoğunluğunda hakimiyet sağlamışlardı. Fransız generaller şerefine de bir ziyafet
Sayfa 242 - Tevhid basım yayınKitabı okudu
İslâm, sanatın daima merkezî ehemmiyeti haiz olduğu bir medeniyet meydana getirilmiştir. İslâmî hayat perspektifi güzellik üzerine kuruludur ve güzelliği ve iyiliği "Allah güzeldir ve güzelliği sever." hadisinde ifade edildiği üzere Allah'ın tabiatı ile irtibatlandırılır. Kişinin dinî ve günlük hayatında temizliğe ve düzenliliğe önem verilmesinin yanı sıra, Kur'ân'da bulunan yaratılıştaki ve Allah'ın yarattığı bütün eşyadaki güzelliğe dair ifadeler İslâm'da güzelliğin merkezî yerini yansıtır. Mimarîden şehir planlamacılığına, şiirden diğer edebî türlere kadar İslâm medeniyetinin ürünlerine bakıldığında sanatın İslâm dünyasındaki geleneksel yeri görülür. İspanya'daki Kurtuba, Tunus'taki Kayravan ve Kâhire'deki İbn-i Tulûn camileri ve İstanbul'da, İsfahan'da ve Semerkand'daki diğer İslâmî sanat şaheserleri, İslâmî vahyin özünü temsil etmeleri yanında bir mânâda "İslâm nedir?" sorusuna da en doğrudan ve gözle görülür cevabı teşkil ederler. İslâm mesajının önemli cihetleri bu eserlerde insicâm, berraklık, dinginlik ve huzur şeklinde kristalleşmiştir.
Genç Müslümana Modern Dünya Rehberi