Gelin Böceği
Dedi ki: “Sanki üstümde
Bir yaratık geziniyor.”
Baktım kar gibi boynunda
Küçük pembe bir böcek var.
İster bilge ister deli
İnsan hoyrattır gençlikte-
Boyunda böcek yerine
Dudakta öpüş görmeli.
Cam gibi pembe sırtında Küçük siyah benekler var,
Bizleri seyretmek için
Daldan eğilmişti kuşlar.
Körpe dudaklı güzelin
Eğildim boynuna doğru.
Gelin böceğini aldım,
Öpücük de kaçıp gitti.
Gökte gördüm o böceği
Dedi ki ey salak oğlum!
İyilik Tanrı’nın işi,
Aptallık insanoğlunun!
Makyajsızdır bu güzel çehreler
Yüzlerini sen pudrasız bırakma Allahım
Ya kaldır şu FaceSwaplarını
Ya fondotensiz bırakma Allahım..
Toplanın ey Goriot Baba’nın kızları,siz de Laios’un şişikliği kollarına vurmuş dar t-shirtlü oğulları.Bu kitap size inmiş İncil’dir.Gelin okuyun,topluca okuyun ve resmini instagrama Brazil Santos’la beraber atmayı
Açık konuşmak gerekirse çocuk kitabı gözüyle okumadım. Kitabın arka kapağındaki yazısında bir cümlesi beni okumaya itti oda başkahramanımız Jamesin anne babasının hayvanat bahçesinden kaçan gergedanın yemesi. Otla beslenen hayvan yanlış duymadınız Sonra yazarın Çarlie’nin çikolata fabrikası hikayesini yazdığını öğrenince absürtlükte sınır
“Karton kutulara doldurduğu tabak, çanak, iskemleler, masalar, bir evi kuran bütün ayrıntılar taşındı eve. SeTencerelerin birinin içinde eski evden bir hamam böceği gizlenmiş. Tencereyi ters çevirip böceği yere düşürdü; ezdi ayağıyla.
Kaynanaların öpülen elleri, kabul günleri, uysal gelin bakışları, gülücükler, titiz bir ev kadını görünme çabaları, yuvayı yapan dişi kuştur numaraları, ovulan lavabolar, tencere karaları, bir hamam böceği gibi kolayca ezilebilir mi?
Şimdi ezdiği bu böcek, kim bilir, bütün tencerenin gizlerine nice yumurtalar bırakmıştır.”
Kaynanaların öpülen elleri, kabul günleri, uysal gelin bakışları, gülücükler, titiz bir ev kadını görünme çabaları, yuvayı yapan dişi kuştur numaraları, ovulan lavobolar, tencere karaları, bir hamam böceği gibi kolayca ezilebilir mi?