"Sanırım rakibim öyle biri değil. O çok... Oldukça iyi bir oyuncu."
Ben... Neden oynadığımı tam olarak açıklayamam. Satranç sevdiğim bir oyun. Önce ilk hamleyi yaptığımda bir bakıma meydan okuyorum.
Babalarını bir kazada kaybedince kadar Claire ve Tory kardeşlerin hayatları çok iyiydi. Nasıl ki annelerinin bir başkasıyla yaptığı evlilikle iyi giden hayatları son bulmaya başlar. Bir süre sonra anneleri de ölünce, yaşadıkları travmatik olaylar sonrasında iki kardeş aile yadigarı kolyeyi alarak evden kaçarlar. Soylu bir ailenin çocukları olmalarına rağmen gerçek kişiliklerini ve hayatlarını saklayarak, iş bulmaya başlarlar. Kitaptaki macera kısmını severek okudum.
Tory, Bayan Thornhill Akademisi'ndeki tahsilini annesi hastalanınca yarım bırakmak zorunda kalmıştı. Vefatından sonra da üvey babaları, Tory'nin evde kalıp annesinden kalan işleri yürütmesi ve bir taraftan da okulunu bitirmesi için ona baskı yapmıştı. Tory genç yaşında eğitim hayatıyla ev işleri arasındaki dengeyi kurmak zorunda kalmıştı.
Tory ve Claire, aile yadigarı antika kolyeyi çalarak üvey babalarından kaçarlar. Kolyeyi satıp bir süre idare ederler ama para bitince Londra'da bir malikaneye hizmetçi olarak girerler. Sonrasında aşk ve macera başlar. Genel olarak güzel bir kitap, arada sert geçişler ve her cümlede isimleri kullanmasını saymazsak, türü de seviyorsanız tavsiye ederim.