Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce Nasıl tanıyorum bilsen geçtiğin sokakları Biraz mahmur oluyor bakışları, fersiz, çaresiz Ölü kelebekler görüyorum sokak köşelerinde Duvar diplerine bırakılmış acılar Yorgun ihtiyarlar bir de, gençliğini arayan Sen tüm sokaklardan geçmişsin meğer Hangisine baktıysam rengi bembeyaz Bir dokun bin ah işit pencereden Bir asker ağlıyor kenarında sessizce Yavuklusunun adını unutmuş gözlerinde Ne zaman biteceğini askerliğinin Nereye gideceğini, kim olduğunu Aklının karıştığı mahzenlerde Bir adam izlerine bakıyor delice Şimdi sen geliyorsun, biliyorum Hayallerim geliyor, umutlarım, mutluluğum Hiçbir şeyi görmüyor gözlerim Gireceğin kapıdan başka
Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada? Hangi kusuruna düzeltmene fırsat verdiler? Son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? Birdenbire, ”Buraya kadar!” dediler. Oysa, bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencereden görünen hiç bir ağacı, hiç bir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. Bütün sularda gökyüzünü seyrederdin. Üstelik daha önce haber vermiştik, derler onlar. Herşeyin bir sonu olduğunu genel olarak belirtmiştik. Yaşarken eskidiğini ve eskittiğini söylemiştik. Sevginin ölümünü her pazar çanlar çalarak ilân etmiştik.
Reklam
68 syf.
4/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Değerli Roketseverler, öncelikle On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre Yalpağan Yılı'nın (Dragon's Year) ilk ayında yayınevi değişikliğine rağmen Ruhşen Doğan Nar, azmiyle üçüncü sayıyı çıkararak bizi bir araya getirdi. Ön siparişten geç geldiği için Aralık 2022 baskı tarihi olsa da hepimiz bu ayın içinde okuduk. Üçüncü sayıda kağıt
Roket 3 Bilimkurgu Öykü Seçkisi
Roket 3 Bilimkurgu Öykü SeçkisiKolektif · Roket Kitap · 20248 okunma
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاكُمْ مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ ف۪يهِ وَلَا خُلَّةٌ وَلَا شَفَاعَةٌۜ وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ Ey iman edenler! Hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir. Bakara 254🥀
"Bir insan bana geldiğinde en iyi haliyle kabul ederim onu, en kötü haliyle değil. Ne diye konuşuluyor bu konuda anlamıyorum. Bir insan yanınıza gelmeden önce ellerini yıkarsa onu o şekilde; onu o şekilde temiz haliyle kabul etmez misiniz? Yoksa bir zamanlar elleri kirliydi diye suçlamaya devam mı edersiniz?"
Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce 1000 kez ölmüşlerdir.
Reklam
“Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen hala uykudadır.”
Yaşamak salt yemek, içmek, üremek midir? Bunu yapan başka canlılar da var. İnsanın tarihsel serüveni binlerce yıldır onurlu bir yaşamda ısrar edenler ile insan köleliğini kader görenlerin mücadelesi ile doludur. Dinlerin özü de budur. Hz. İsa ilk kimlere başkaldırdı, neyi reddetti, nasıl bir yaşamı savundu? Hz. Muhammed'in çıkış yaptığı dönem sosyolojik olarak nasıl bir dönemdi, ilk ayetler neyi emrediyordu? Namazı, orucu, zekâtı mı? Hayır, islamiyet gelmeden önce de o toplumun böylesi ibadetleri vardı. Bugün örtünme islamiyetin baş şartı haline getirilmiş. Oysa örtünme Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlamasından 12-13 yıl sonra gelen bir ayetle ortaya çıkıyor. İslamiyet'in ve diğer dinlerin özü, doğru ahlaktır. Tüm dinler, felsefeler hep bu soruyu sormuşlar, yanıt aramışlar. Doğru ahlakın ilkeleri var tabii, dürüstlük, yalan söylememek, başkasının hakkına saygı duymak, çalmamak, yardımlaşmak, zayıfın yanında olmak...
Sayfa 308Kitabı okudu
168 syf.
9/10 puan verdi
Genç Bir Doktorun Anıları Kitap Yorumu;
Devrim Zamanında Rusya da yeni mezun olmuş taze bir doktorun köye atanması ile başlıyor her şey… Doktorun ilk zamanlarda ki bocalaması, korkuları tecrübesizliği o kadar güzel yansıtılmış ki. Tek doktor olması bir yanda daha 23 yaşında olması elini ayağına dolaştırıyor haliyle. Her şeyi ile kendine güvenirken birden gerçekten doktor olduğu gerçeği ile yüzleşince afallıyor. Daha sonra Korkunu ecele faydası yok diyerek mecbur sıvıyor kolları. Köylük alanlarda cahiliyetin kol gibi gezdiği zamanda doktora bakış açıları oldukça keskin. Ve hala günümüzde bile Modern Tıpa ve Doktorlara karşı böyle bir cehalet mevcut. Yazar bu meseleyi ince şekilde işlemiş. Bazen aba altından sopa göstererek bazen ise buna bile gerek duymadan doktoru tehdit etmelerinin önüne geçemiyorlar. Doktorumuz da tecrübesizliğinin verdiği tedirginlikten bir vaka gelmeden önce onun ile alakalı yanlış bir şey yapmaktan ödü kopuyor. Dili oldukça sade ve anlaşılırdı. Sadece Tıp terimleri yer yer okumamı zorlaştırsa da İş Bankası çevirisi oldukça başarılı olduğundan beni bu yönde çok olumsuz etkilemedi. Gözümde doktorluk mesleğinin göründüğünden de zor ve emek isteyen bir dal olduğunu anladım. Çaresizlik içinde soğuk günlerde çabalarını bir an olsun bırakmayan bazen pes etmek istese de yeniden mesleğine dört elle sarılan bir doktorun hikayesi. Kitapta en can alıcı nokta meslektaşının morfiman hikayesiydi. İnsanın tecrübeler ile nasıl olgunlaşabileceğini anlatan çok güzel bir kitaptı. Her şeye ve herkese rağmen ayakta kalmaya çabalayan bir genç bir Doktorun gerçekten sizi içine çeken hikayesini herkese tavsiye ederim.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,8bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.