''Uzun bir yolculuktan sonra eve dönmek gibisin.
"Eve geri dönmek gibisin...
Düştükten sonra tekrar kalkmak gibisin.Kitabın kapağını ilk kez açmak gibisin.Uykuya dalmak, bir anda dalivermek gibisin.
Sonsuza kadar yerleşmek gibisin.Bir daha hiç dönmemek gibisin.İcimden hiç dışarı çıkmamak gibisin.Kulağimdan cikmayan sesler, sözler gibisin.
Dümdüz bir yola alabildiğince koşmak gibisin.Yere boylu boyunca uzanmak gibisin.Düsünmeden mırıldanmak gibisin.Her mevsim tekrar dönmek gibisin.Her sabah yeniden kalkmak gibisin.
Yaşlanmadan ölmek gibisin.Gitmeden varmak gibisin.
Hiç aramadan bulmak gibisin.İçime doğmuş, orda kalmış gibisin.
Koşmak koşmak hiç durmamak gibisin.Dönmek dönmek hiç bulmamak gibisin.İçmek ama hiç kanmamak gibisin.
Sahile varıp gemileri yakmak gibisin.Susmak ama hep anlatmak gibisin.
Sebepsiz gözyaşı dökmek gibisin.
İçim dışım dışım içim gibisin.
Ölmek ölmek hep öldürmek gibisin."
Tüm gemileri yaktım. Ne kadar yüksekten bir söylem, altı üstü gururlusundur, dönemiyorsundur kendine yedirip. Adına tüm gemileri yakmak diyorsun. Gurur...
"Gemileri yakmak" hikayesini daha önce duymuşsunuzdur, hani şu savaşçıların düşman bir adaya çıktıkları ve çıkar çıkmaz da kendi gemilerini yaktıkları hikaye.
Geri dönüş yoktur.
Savaşmalı ve kazanmalıdırlar ya da denerken Ölmeli..!
Sonra saçlarının alnına düşmesi hisli ve ılık
Şarkılarla denizlerle gecelerle beraber
Gitmek dolu dizgin atların hızında ilk limana
Ve yakmak aşka demir almış bütün gemileri.