Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın Müslüman Oluşu
Hz. Ömer Radiyallahü Anh cahiliye döneminde Mekke halkının bir ferdiydi. Mekke şehir devletinin elçilik görevi Hattab’ın oğlu Ömer’de idi. O dönemler bir savaş çıktığında düşman safına elçi olarak Hz. Ömer Radiyallahü Anh gönderilir ve getirdiği bilgilere göre hareket edilirdi. Kabileler arasında anlaşmazlık çıktığında ise çözüm için Hz. Ömer’in
Zina nedir ?
Zina etmek, karşı cinsten biriyle nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Zina âyet ve hadislerde kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve haram kılınmıştır.
ZİNA NEDİR? ZİNA ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Zina etmek, bir kadınla nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Nikahlanmamış kız arkadaşla veya nişanlı ile yapılan cinsel
Düzenin Çocukları
Yazarımız Soner Atabek'in yeni köşe yazısı "DÜZENİN ÇOCUKLARI"
kiostv.net/duzenin-cocuklari
DÜZENİN ÇOCUKLARI
Hainlerin savunucusu olma! (Nisa 4/105)
Ölmekten de olacaklardan da korkamazsın! Ölmekten değil, alçakça yaşamaktan kork! Zorbaların yönettiği bir dünyada sessizce başına gelenleri kabul etmek, şerefini üç
Peygamberimizin Mescid-i Nebevi'de Gayrimüslimlere ibadet hakkı sunması
Peygamberimizle görüşmek ve tartışmak üzere gelen 60 kişilik Necranlı Hıristiyanlar'ın Mescid-i Nebevi'de ibadetlerini eda ettiği, sahabelerin onlara engel olmaya çalışmasının üzerine peygamberimizin "Onları bırakın" dediği aktarılıyor. Kaynak: İbn Hişam, es-Siretu’n-Nebeviyye, 2/223-224.
Ayrıca gene İbn Hişam'ın es-Siretu'n-Nebeviyye adlı eserinin 2. Cildinin 4-5. Sayfalarında Yahudilerin Mescid-i Nebevi'de Tevrat okuduğu, peygamberimizin bunu yasaklamayıp onlara karşı hoşgörülü davrandığı yazar, Yahudiler Müslümanlara iftira atıp düşmanlık edinceye kadar durum bu şekilde devam etmiş, ardından Yahudiler'in Mescid-i Nebevi'de ibadet etmesi yasaklanmıştır.
Kuran-ı Kerim'de ise konuya açıklılık getirilmemiş fakat Gayrimüslimleri dost edinmemekten (Onlar sizi saptırırlar, kendileri sapıktırlar diye geçiyor Ali İmran 100'de), onlara benzememekten ve onların dinlerini tasdik etmemekten bahsedilmiştir
İslamda bir kenara çekilip dünyadan el etek çekmek anlamına gelen ruhbanlık yoktur. Müslüman her zaman çalışmaya, insanlığa faydalı olmaya teşvik edilmiştir. Allah resulu (sav) bir sabah ashabıyla birlikte otururken bir gencin sabah erkenden işe gittiğini gördü. Sahabiler, “Yazık şu gence! Keşke gençliğini ve gücünü Allah yolunda değerlendirseydi” dediler. Bunun üzerine Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurdu: “Öyle demeyin! Eğer o genç dilenmekten kurtulmak ve insanlara muhtaç olmamak için çalışıyorsa, bu durumda o Allah yolundadır. Şayet zayıf düşmüş anne babası için yahut muhtaç durumdaki ailesinin ihtiyaçlarını gidermek için çalışıyorsa, yine Allah yolundadır. Ancak, insanlara karşı övünmek ve fazla mal biriktirmek için çalışıyorsa, şeytanın yolundadır.”
EŞLERİNİ SAHABELERDEN KISKANAN MUHAMMED
Muhammed’in eşleri söz konusu olduğunda, Kuran'da onlara ilişkin özel hassasiyetlerin yer aldığı görülür. Bu hassasiyetler bazen kıskançlık mertebesine ulaşabilmektedir. Bu duruma Muhammed’e, Talha b. “Ubeydullah’ın kendisinin ölümünden sonra, genç hanımı, Ayşe ile evleneceğini bildirmesi sonucu oluşturduğu ayeti örnek verebiliriz.
Cüveybir'in lbn Abbâs’’ın anlattığına göre “birisi Peygamberin hanımlarından birinin yanına geldi. Yanına geldiği hanımın amcasının oğlu idi. Peygamber ona: “Bu günden sonra bir daha buraya gelme, burada durma” buyurdu. “Ey Tanrı’nın elçisi, o benim amcamın kızıdır, ne ben ona kötü bir şey söyledim, ne de o bana” dedi. Peygamber: “Bunu biliyorum; fakat hiç kimse Tanrı’dan daha kıskanç değildir ve hiç kimse de benden daha kıskanç değildir" buyurdu. Adam bırakıp gitti, giderken de: “Amcamın kızıyla konuşmamı engelliyorsun ha? Ondan sonra mutlaka onunla (amcamın kızıyla) evleneceğim” dedi ve işte bunun üzerine Muhammed Ahzab suresi 53. Ayetini oluşturur.
Konu daha çok Muhammed’in özel yaşamını ilgilendirmekledir ve büyük ölçüde de kadınlarının ve sahabelerin tutumlarından rahatsız olduğunu dile getirmekledir.
Kaynak: Taberi-Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, C:5-S:(532-533.)
Suyuti -Nuzül Esbab en-Nüzül. C:2- S:549)