Kitabi kullanılan dil ve betimlemeleri yönünden çok cok sevdim. Keske daha evvel okusaydım derken bitirdim. Werther'in psikolojik olarak içinden geçtiği sıkıntılı sürec ve sonunda hayatina son vermesine sebep olan hırsı, yazdığı mektuplarla ona eşlik ederek anlıyoruz. Kitabın sonuna kadar Lotte'nin werther'e karşı ne hissettiğine tam olarak yer verilmemiş ve son sayfalara kadar wertherin tek taraflı aşk hikayesi olarak okuyup değerlendirdiğim hikaye sonlara doğru cesareti kırılan ve çaresizliğinin, aşkının ufak kırıntılara muhtaç bırakılarak beslenilen muhabbetlerden ileri geldiğini, aslında Lottenin cesaretsiz olan taraf olduğunu, werther'in sürüklendiğini görüp ondan ve ilgisiz kocasına karsin wertherin ilgisinden mahrum kalmamak için bu sona sebep olacak hicbirseyden geri durmamasini görüyoruz. Kitabin içinde geçtiği şekliyle,wertherin sırf imkansiz diye Lotteyi sectigi düşüncesine bende werther gibi katılmıyorum. Lotteyi tanıdığında imkansiz bir durum yoktu, ama lotte cevrece mantıklı olanı secmis, olmasi gerektigini düşündüğünü yapmıştı albertle evlenerek.Ve werther'in hislerini bilerek yada bilmeyerek hala ona umut vermesi en büyük haksızlıktı. Werther de onun canını acıtmak istedi, kendi canından olarak. Onu bile yaparken onun ellerinin değdiğini bildiği silahları öperek yaptı ona kırgın, küskün kalmayarak yaptı. Cok buyuk bir saplantı ve kendinden vazgeçiş. Bu duygunun bu kadar yuceltilmesi cok kucuk yaslardaki okuyucular icin olumsuzluk yarabilir. Aşk güzeldir. Karşılıklı olduğunda daha güzeldir. İyi okumalar