YouTube kitap kanalımda Beyza Alkoç'u ve Karantina kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/2Ia6xxuNANg
Nasıl ki "boş yapma, yıkık, duyar kasma, kral, düştüm, yorma reis" gibi kelimeler Z kuşağı turnusolü ise Beyza Alkoç'un Karantina serisi de bir o kadar Z kuşağı turnusolüdür arkadaşlar.
Bu incelemeye özel
Asın bayrakları 🇹🇷😁
YouTube'da 100.000 aboneye ulaştık! Kendimle gurur duyuyorum. Yalnızca kitaplardan bahseden bir kanalın bu ilgiyi görmüş olmasından ülkem adına gurur duyuyorum. Kanalını makyaj, moda, oyun, magazin gibi çok daha ilgi çekecek içerikler olmadan; sadece ve her zaman kitap diyerek, okuma üzerine inşa etmiş bir kanal için zoru başarmanın haklı gururu bu!
Değer verip videolarımı izleyen, takip eden, paylaşan herkese teşekkür ederim. 🙏
Başarımı "senin sayende kitap okuma alışkanlığı edindim Begüm Abla" diyen gençlere armağan ediyorum.🤪
youtube.com/c/klasikokur
Bugün 25 oldum. Otuza beş kaldı. Yaşlılık değil de bir ömürü sefalet içinde çürütmek zoruma gidiyor. Gençliği yaşayamadan orta yaşa yaklaştım. Yazık oluyor bu ülkedeki benim gibi gençlere. Bugünün hiçbir anlamı önemi yok. Yaşanmamış bir hayatın nesini kutlayayım ?
Es-Selam Dostlar...
Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser…
Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini.
Sonrasında başarı için
Birileri bu kitabı okumadan önce söyleyeceğim birkaç cümle var! Kitabı okuduğum için sorumluluk duygusuyla yazıyorum tüm bunları.
Bir lisede rehber öğretmen olarak görev yapıyorum ve öğrencilerimin çoğunun elinde bu ve bu tarz wattpad kitaplar var. Her ne kadar onları iyi edebiyatla tanıştırmaya çalışsam da okuma oranı çok düşük olduğu için bu
Eleştiri videosu yayında; youtu.be/MXyTBFwZASc
Dostlar selamlar öncelikle nasılsınız? Umarım iyisinizdir şimdi bugünkü İlber Ortaylı’nın kitap incelemesini uzun zamandır yapmayı düşünüyordum ancak bu inceleme tamamen kendi görüşlerimle ilgili olacak.
Ancak Türkiye’de eleştiri ortamı tam olarak oluşmadığı ve insanlar fikirlerini özgürce
YouTube kitap kanalımda felsefeye kolayca başlangıç yapabileceğiniz kitap önerileri verdim :
ytbe.one/o9vjINiv3z8
Bu kitabı okumaya başlamadan önce herhangi bir felsefe kitabının bu kadar kötü olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi...
Kitaptaki absürt yanlardan ilki, felsefeye yeni giriş yapan bir insanın henüz 2. bölümde Kant'ın
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa 🙂🕊️
Yıl 1800’lü yıllar…
Mehmet Ağa köyün ağasıdır, diğer bir anlamda köyün babasıdır. Genel olarak köy ağalarını eski Türk filmlerinden kötü olarak anımsarız, bunların aksine Mehmet Ağa çok hayırsever bir insandır.
Mehmet Ağa şehirdeki tüm esnaf tarafından tanınırmış. İhtiyaç sahipleri ise yaptıkları alışverişlerde hesabı Mehmet Ağa’ya yazdırırmış.
Ayın belli günlerinde şehre inen Mehmet Ağa tüm esnaflara uğrar, borçlarını ödermiş. Hatta yeni evlenen gençlere hediye olarak toprak, yer verirmiş.
Mehmet Ağa hayatı boyunca hayır işleriyle meşgul olmuş, yardımlar yapmış ve zengin bir toprak ağası iken beş parasız bir şekilde vefat etmiş…
Barış Manço 1971 yılında gittiği Kıbrıs’ta bu hikayeyi duyar ve araştırır. Daha sonra da bu unutulmaz eseri ortaya çıkarır.
Ayrıca Barış Manço 1982 yılında Mehmet Ağa’nın mezarını bulur ve bir mezar taşı yaptırır.
#alıntı #kültür-sanat
youtu.be/IwNjBeIIWpo?si=...
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/Cxs7qheNCaj
Bir ömür gerçekten de İlber Ortaylı'nın tavsiye ettiği gibi mi yaşanır?
Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun ve daha gerçekçi kitaplar önerdim. O yüzden yeni kitap