Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günümüzde tropik ormanların kapladığı alan dünya yüzeyinin ancak yüzde 2'si kadar. Oysa tüm bitki ve hayvan türlerinin yaklaşık yüzde 70'i bu ormanlarda yaşıyor. Son elli yılda bakir ormanların dünya genelinde toplam alanındaki azalma 2,35 milyar hektarı aşıyor. Afrika ormanlarının yüzde 18'i, okyanusal iklim ormanlarının ve Asya ormanlarının yüzde 30'u, Latin Amerika ve Karayip ormanlarının yüzde 18'i bu dönemde yok edildi.
Sayfa 71 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Maden ocaklarının efendileri ne işletme ruhsatı ne ihracat vergisi için para ödüyorlar ne de bir kuruş vergi veriyorlar.
Sayfa 56 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Petrol şirketi Exxon-Mobil'in toplam finansal varlığı Avusturya'nın gayrisafi yurt içi hasılasından, General Motors'un toplam finansal varlığı Danimarka'nın gayrisafi yurt içi hasılasından daha yüksek.
Sayfa 43 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Sermaye dünyaya her gözeneğinden kan ve çamur fışkırarak gelir […]. Avrupalı ücretli işçilerin örtülü köleliğine taban olarak, Yeni Dünya'da aleni bir kölelik düzeni gerekmiştir […]. Sermayenin modern tarihi, 16. yüzyılda her iki dünyada ticaret ve pazarın ortaya çıkışıyla başlar […]. Sömürge rejimi yeni açılan fabrikalara pazar yaratıyor, böylelikle sömürge piyasası tekeli, birikimi daha da kolaylaştırıyordu. Köleye dönüştürülen yerlilerin zorla çalıştırılması, yolsuzluk, yağma ve cinayetle Avrupa dışı ülkelerden zorbalıkla edinilen servet anavatana akıyor ve orada sermayeye dönüşüyordu.
Sayfa 28 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Kapitalizmin yarattığı yamyam düzen bütünüyle ortadan kaldırılmalı, ancak bilim ve teknoloji sayesinde ulaştığımız başarılar korunmalı ve daha da güçlendirilmeli. İnsanlığın çalışmaları, yetenekleri, dehası, kamu yararına, hepimizin -bütün insanların- çıkarları için kullanılmalı, yalnızca bir azınlığın konforu, lüksü ve iktidarı için değil.
Sayfa 13 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
2000'lerin başından bu yana insanlık, tarihinde ilk kez bir ürün bolluğu yaşıyor. Gezegen, zenginliklerin altında boğuluyor. Mevcut ürünler, insanların gem vurulamayan gereksinimlerinin binlerce katına ulaşıyor.
Sayfa 13 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eğer ekonomik büyüme yoksulluğun panzehiriyse, onca büyümeye, onca "zenginleşmeye" rağmen yoksulluk ve sefalet neden çığ gibi büyüyor? Doğal çevre tahribatı neden derinleşiyor? Sonuç itibarıyla şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: her bir ülkede ve dünya ölçeğinde kapitalistler-burjuvalar, küresel oligarşi hızla zenginleşirken, geniş emekçi kitleler, yeryüzünün lânetlileri de hızla yoksullaşıyor ve bu arada doğal çevre tahribatı -ekolojik yıkım- da hızla derinleşmeye devam ediyor!
Sayfa 140 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Aslında ortada "kalkınma" diye bir şey yok ve daha önce de söylediğim gibi kapitalizm dahilinde asla mümkün de değildir. İşte, geniş halk kitlelerinin dışlanması, marjinalleşmesi, yoksullaşması, sefalet ortamına savrulması, akıl almaz ekolojik yıkım, atmosferin ısınması, vb., şimdilerde "sürdürülebilir kalkınma" retoriğiyle görünmez kılınmaya çalışılıyor.
Sayfa 59 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Kapitalizm dahilinde toplumsal ihtiyaçlar hiçbir zaman gerektiği gibi karşılanamayacağı gibi, doğal çevreyi korumak, doğal çevre tahribatını engellemek de asla mümkün değildir.
Sayfa 27 - Yordam YayınlarıKitabı okudu
Boğazların sıkılması devam ediyor. En yoksul ülkelerin borçlandırılma düzeyi tarihteki en yüksek noktasına ulaşmış durumda. Bir çok toplum vahşi kapitalistler tarafından bilerek ekonomik az gelişmişlik düzeyinde tutuluyor. İki yüz yıl önce köleci beyazları kovmuş olan takdire şayan Haiti halkı örneğine bakalım. Bu halk, Fransız Devrimi'nin coşkusuyla 1791 ayaklanmasını gerçekleştirmiş ve köleleri özgürlüklerine kavuşturmuştu. Haitililer, 1802'de Napolyon Bonapart'ın köleciliği geri getirmek için gönderdiği ağır silahlarla donatılmış askeri birliği yok ettiler. 1814'te otoritesini kabul ettirmek üzere 18. Louis tarafından Haiti' ye gönderilen müzakereci Franco de Medina'nın başını kesitler. Bu gelişmeler üzerine Fransa stratejisini değiştirerek Haiti'ye finansal, ekonomik, diplomatik ambargo ve en önemlisi deniz ablukası uygulamaya karar verdiler. Haiti Başkanı Jean-Pierre Boyer, ülkesinin tamamen yıkılmasını engellemek için Fransa'yla bir anlaşma imzalayarak Haiti'nin eski köle sahiplerine tazminat vermesini kabul etti. Boyer 150 milyon altın frank ödemeyi kabul etmek zorunda kalmıştı. Bu astronomik miktar 1883 yılına kadar, yıllık taksitler halinde parça parça ödendi.
Sayfa 90 - YORDAM KİTAP-KAPİTALİZMKitabı okudu
Reklam
-Dede, dünyanın en büyük balta girmemiş ormanı olan amazon yağmur ormanı hakkında bir yazı okudum. Amazon havzasının alanı yaklaşık 6 milyon km kare. Son yirmi beş yılda 500.000 kilometrekare' nin üzerinde, yani neredeyse Fransa'nın yüzölçümüne eşit büyüklükte orman alanı yok olmuş. Korkunç bir şey bu. -Çok doğru bilgiler edinmişsin Zohra. Merkezi Brezilya'nın Sao Paulo kentinde bulunan Uzay Araştırmaları Enstitüsü, çölleşmedeki, artışı düzenli olarak fotoğraflayan uydularla amazon havzasını izliyor. Enstitü izleme çalışmasına 1992 yılında başladı. O tarihten bu yana 530.000 kilometrekare' nin üzerinde alan yok edildi. Biliyorsun, doğada akla hayale sığmayacak boy ve renkte milyarlarca böcek yaşıyor ve bunlar çok farklı ama hepsi de yaşamsal açıdan vazgeçilmez işlevler yerine getiriyorlar. 2017'de bir uluslararası bilimsel araştırma komisyonu, son otuz yılda dünya genelinde karada ve havada yaşayan böcek sayısının yüzde 80 azaldığını saptadı. -Bu düşüş ormanların yok olmasına mı bağlı? -Kısmen. Fakat asıl suçluyu, kapitalist tarımın üretim yöntemlerinde, tarım ilaçlarında, maksimum kazanç yarışında, ürünlerin üzerine ölümcül dozda boca edilen kimyasal gübrelerde vs. aramak lazım.
Sayfa 71 - YORDAM KİTAP-KAPİTALİZMKitabı okudu
Dünyadaki finansal sermaye düzeni, mevcut hükümetler suç ortaklığı yapmasalar ve yozlaşmamış olsalar işleyemez.
Artık değer sömürüsü
"Aldığın ücretin karşılığı olan ürünü diyelim; dört saatlik bir çalışmayla üretiyorsun, ama iş günün sekiz saat olduğuna göre dört saat daha çalışmak zorundasın. İşte bu dört saat içinde ürettiğin ürün artık ürün oluyor ve bu ürüne el koyan kapitalist ürünü piyasada sattığında bir artık değer elde ediyor. Kapitalistin elde ettiği kârın kaynağı da budur."
Sayfa 27 - Yordam kitapKitabı okudu
"Kapitalistler kâr için insanların yaşamına saldırıyor. Devlet saldıranı koruyor! Bu hep böyledir. Zaten devletin varlık nedenlerinden biri de zenginleri, mülk sahiplerini yoksullardan korumaktır... Üstelik yapılan bu yağma ve talan bir de "büyüme", "ilerleme", "muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma" adına meşrulaştırılmaya calışılıyor."
Sayfa 41 - yordam kitapKitabı okudu
Yani insanlık faşizm belasından hiçbir zaman kurtulamayacak demek mi bu?
Horkheimer isimli bir Alman filozof, "kapitalizm hakkında sessiz kalanlar faşizm hakkında da konuşmasınlar" demişti. Bu, faşizmin kapitalizmin bir ürünü olduğu ve kapitalizmle hesaplaşılmadan faşizmle de gerçek anlamda hesaplaşılamayacağı anlamına geliyordu. Dolayısıyla kapitalizm var olduğu ve sınıfsal eşitsizlikleri yeniden ürettiği sürece faşizm de, ırkçılık da, savaşlar da devam edecek Ali. Bu nedenle de faşizmin gerçek anlamda yenilgiye uğratılması ve bir daha dirilemeyecek şekilde gömülmesi ancak ve ancak kapitalizmin ortadan kaldırılmasıyla söz konusu olabilecek. Eğer insanlık gezegen ölçeğinde eşitlikçi, adil, özgür bir toplum modeline geçebilirse, üretim tüm toplum tarafından örgütlenebilir ve kâr esası üzerine değil toplumsal fayda üzerine kurulabilirse, üretilen zenginlik adil bir şekilde paylaşılabilirse, biz ancak o zaman faşizmi doğuran koşulları ortadan kaldırmış ve gerçek anlamda faşizmi yenmiş olabiliriz. Son söz olarak şunu da söyleyip bitirelim: İnsanlık eğer günün birinde kapitalizmi yenebilirse, işte o gün faşizmi de yenmiş olacak.
Sayfa 173 - YordamKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.