Türk gençliğine bıraktığım emanet
Ey Türk gençliği! Birinci görevin, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin tek temeli budur .Bu temel ,senin en değerli hazinendir. Gelecekte de ,seni bu hazineden yoksun bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunma zorunluluğuna düşersen, göreve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanak ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz bir nitelikte görünebilir. Bağımsızlık ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar ,bütün dünyada benzeri görülmemiş bir zaferin temsilcisi olabilirler. Zorla ve aldatmacayla sevgili vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve ülkenin her köşesi fiili olarak ele geçirilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve daha korkunç olmak üzere, ülkenin içinde iktidara sahip olanlar aymazlık ve sapkınlık ve hatta hainlik içinde bulunabilirler.Hatta bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını istilacıların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde yorgun ve bitkin düşmüş olabilir. Ey Türk geleceğinin evladı! işte bu durum ve koşullar içinde bile görevin, Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun güç ,damarlarındaki soylu kanda mevcuttur!
Sayfa 599
Sonuç olarak gençlere derim ki "Hep sevin ve çok sabredin!" sonucunda muhteşem baharlar göreceksiniz. Unutmayın ki çekirdekler kışın ayazına direnip sabrettiği için baharın şen tebessümüne kavuşur.
Sayfa 153 - Hayat Y.Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal, Ekim 1927'de verdiği Büyük Nutuk'ta, ulusal bağımsızlığın ve Türk Cumhuriyeti'nin korunması ve savunulması görevini orduya değil, gençliğe emanet etti.
Sayfa 148Kitabı okudu
Ahahssjsjs
Ülke bu gençlere mi emanet edildi? Ulan ben bunlara telefonumu emanet etmem be! Satarlar. Parasına da hamburgerle kola alırlar. Ahh! Çok yazık. Kapitalizmin yerle bir ettiği bir gençlik!
Sayfa 167Kitabı okudu
Sosyal Psikoloji (Önyargı)
"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ ÖFKELİ PSİKOPATLARA KALACAK Siz dante gibi ömrünün ortasında olan erişkinler, siz gelecekte bizim olacak dünyanın şimdiki sahipleri. On dokuz yaşındaki üniversiteli bir genç olarak soruyorum, gözünüz arkada kalmadan yarınınızı böylesine "güvendiğiniz" biz gençlere nasıl emanet edeceksiniz? Üniversite öğrencisi diye evinizi kiraya vermek istemediğiniz, rastgele evinizin önünden bir günde dört-beş kez geçti diye namus duygularınız kabararak yolunu kestiğiniz, hakkını aramak için sesini yükseltince"80 öncesine mi dönüyoruz?!"diye galeyana gelip" Bu anarşistlerin başını ezmeli!" diye ahkâm kestiğiniz, iki genç insanı samimi havada görünce cuma vaazlarında "Din elden gidiyor! " diye camileri inlettiğiniz, sizin gençken sahip olduğunuzdan birazcık daha özgür diye çekemediğiniz gençliğe nasıl olur da geleceğinizi emanet edersiniz? Siz ana babalar, siz olgun, görmüş geçirmiş insanlar. Ne olur kendiniz gençken ana babalarımızın size yaptığı yanlışlık ve hataların intikamını bizden almaya çalışmayın. Sizler zamanı ve biz gençleri anlamamakta direnirseniz, Türkiye'nin geleceği baskılarınızla eksik kalmış, dengesiz ve öfke törpüsü psikopatlara kalacak." (Sabah gazetesi 27 Ocak 1989 günkü" Al kalemi eline"köşesinden Gökhan Gökçe'nin yazısı. Gökçe toplumdaki gençlere karşı duyulan önyargıları bu yazıyla dile getiriyor.)
Sayfa 541 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Allah için sevmek.
Sual: Enbiya ve evliyaya muhabbet nasıl faidesiz kalır? Elcevap: Ehl-i teslisin İsâ aleyhisselâma ve Râfızîlerin Hazret-i Ali radıyallahu anh'a muhabbetleri faidesiz kaldığı gibi.2 Eğer o muhabbetler, Kur'ân'ın irşad ettiği tarzda ve Cenâb-ı Hakkın hesabına ve muhabbet-i Rahmân namına olsalar, o zaman hem dünyada, hem âhirette
Reklam
640 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.