Atatürk'ün eseri Nutuk için ne düşünüyorsunuz?
Nutuk'u büyük bir dikkatle okudum, o bir deney protokolüdür. Çünkü deney yaparken not tutarsın ve deney bittikten sonra o deneyi anlatırsın. Yani niçin yaptın, nereden başladın, hangi imkânları kullandın ve sonunda ne oldu? İşte Nutuk budur. Atatürk bir deney yapmıştır. Bu deneyi yaparken amaçları vardır ve bazı yöntemler kullanmıştır. Bu yöntemlerden bazıları başarılı, bazıları da başarısız olmuştur. Ancak başarısız yöntemleri derhal terk edip yeni yöntemler geliştirmiştir. Bunların hepsi Nutuk'ta vardır. Bununla birlikte kendinden sonra gelecek olanlara da bir mesaj bırakmıştır: Gençliğe Hitabe! Atatürk işte bu yüzden "Ben size bir şey bırakmıyorum," diye söyler. Çünkü Nutuk bir deney protokolüdür ve sen bir laboratuvarda çalışıyorsan senden önce yapılmış deneyin aynısını yapmak için uğraşmazsın. Yeni bir şeyler de deneyerek bu deneyin bazı etaplarından bir şeyler öğrenmeye çalışırsın. Nutuk işte böyle bir kitaptır ama doğru anlamak gerekir. Muhakkak okunması gereken kitaplar arasına ekleyebilirsin.
Sayfa 192Kitabı okudu
varoluş
Search for: Arama.. Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri Atatürk Ansiklopedisi > Genel > Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri 31 Ara Atatürk’ün Nutuk Adlı Eseri PDF
Reklam
Atatürk'ün nutku toplumun her kesimine yönelik çok değerli mesajlar içeriyordu. Bu bağlamda aydınların, devlet adamlarının, komutanların, eğitimcilerin ve Türk halkının söylevden çıkarabileceği büyük dersler vardı. Ancak öyle anlaşılıyor ki, Atatürk Nutuk'un hedef kitlesi içinde gençliğe ayrı bir önem vermişti. Nitekim Atatürk bu nutukla ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan ulusal ve çağdaş bir devletin nasıl kurulduğunu anlatmaya çalıştığını ifade etmiş; ulaşılan sonucun yüzyıllardan beri çekilen ulusal felaketlerin yarattığı uyanışın bir eseri, bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedeli olduğunu vurgulayarak bu sonucu Türk Gençliği' ne emanet etmiştir. Bu değerlendirmesinin ardından da Nutuk' u "Gençliğe Hitabe" yle tamamlamıştır.
O sırada TBMM'de bulunan yerli ve yabancı izleyicilerin tamamını hatıralarında aynı gözlem yer alıyor... Gençliğe Hitabe'yi okurken Mustafa Kemal'in gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
Necip Fazıl Kısakürek... düşman 'kuran' bir kavga di­lidir onunki. CHP'ye, Kemalizme kontra bir paralel-hamaset üretir; alternatif milli marşlar yazdığı gibi, bir Gençliğe Hitabe de irat etmiştir. 1977'de bir şi­irinde, sağ-sol ayrımını 'organikleştirecektir': "Kalbimi ve aklımı hep sağ eli­me verdim/Görevi olmasaydı sol elimi keserdim". Cerrahi teşbihlere toplum­sal ve politik 'çözüm' formülleri geliştirirken de başvurur; zararlı uzuvlar ke­silip atılacak, meselelerimiz "cerrah gibi kemiği kırıp tekrar yapıştırmak" su­retiyle halledilecektir. Sadece cerrahi değil, genel olarak tıbbi-sıhhi mecazlar gözdesidir; cümleleri pıhtı, irin, ur, mikrop, solucan, haşere, necaset, lağım, veba, illet vs. ile kaynar, politika sanki bir tedavi, bir temizlik ameliyesidir.
Sayfa 442 - İletişim Yayıncılık
Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Reklam
Vatan tehlikede dediklerinde, tıpkı Necip Fazıl'ın Gençliğe Hitabe şiirinde dediği gibi: "Kim var!" diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "Ben varım!" cevabını verici, her ferdi "Benim olmadığım yerde kimse yoktur!" duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik..."
Sayfa 69
Gençliğe Hitabe
"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, sonsuza dek korumak ve savunmaktır. Varlığının ve geleceğinin tek temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. Gelecekte de seni bu hazineden mahrum bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunma mecburiyetine düşersen, göreve atılmak için, içinde bulunacağın durumun imkân ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu imkân ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir zaferin temsilcisi olabilirler. Zorla ve aldatmacayla aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve ülkenin her köşesi fiilen işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve daha korkunç olmak üzere, ülkenin içinde, iktidarda bulunanlar aymazlık, sapkınlık ve hatta hainlik içinde bile bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını istilacıların siyasi emelleriyle birleştirebilir. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde yorgun ve bitkin düşmüş olabilir. Ey Türk geleceğinin evladı! İşte, bu imkân ve koşullarda bile vazifen, Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kuvvet damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Sayfa 732Kitabı okudu
"Oğlum sen andımızın geri kalanını hatırlayamayıp zaman kazanmak için İstiklal Marşı'nı mı okudun lan?" "Bir kuple." "Gençliğe Hitabe'yi de sokuşturaydın güzel potpori olurdu." "Çalışıyorum ona daha."
Sayfa 137Kitabı okudu
Gençliğe Hitabe
Bugün geldiğimiz neticede, yüzyıllardan beri çekilen milli yıkımların yol açtığı direnmenin ve mübarek ülkemizin her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.Ben bu kutlu neticeyi, Türk gençliğini armağan ediyorum ve onlara şöyle sesleniyorum : "Ey Türk gençliği! Birinci vazifen,Türk istiklalini,Türk cumhuriyetini, ilelebet,muhafaza ve müdafaa etmektir. mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi,seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek,dahili ve harici,kötü niyetler olacaktır. Bir gün, İstiklal ve Cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen,vazifeyi atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şartlarını düşünmeyeceksin ! bu imkan ve şartlar, çok elverişsiz olabilir. İstiklal ve cumhuriyetine kast edecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler. Zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kalelerini zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şartlardan daha acıklı ve daha korkunç olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve şaşkınlık ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi çıkarlarını,yurda girmiş düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve sıkıntı içinde harap ve bitkin düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte; bu ortam ve şartlar içinde dahi vazifen; Türk İstiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun Kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
Sayfa 180Kitabı okudu
Reklam
1- Bedhahlar 2- Menemen Olayı
1- Kötü niyetli, demek. Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'sinde söylediği ünlü söz: "Istikbalde dahi, seni bu hazineden (Türkiye Cumhuriyeti O. B.) mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır..." 2- 23 Aralık 1930'da, Izmir'in Menemen ilçesinde, şeriat isteyen bir grup ayaklandı. Askerliğini bölgede yedek subay olarak yapmakta olan öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın da katledildiği bu olaydan sonra, bölgede sıkıyönetim ilan edildi. Kurulan Divan-ı Harp Mahkemesi, olayda rol alan şeriatçıların bir kısmını idam cezasına çarptırdı.
Sayfa 68 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
Gençliğe hitabeyi İnönü yazmıştır.
Atatürk, hazırladığı büyük nutku yakın arkadaşı İsmet İnönü'ye, okuması ve fikirlerini söylemesi için izin vermiş. İsmet Paşa uzun konuşmayı okuyup bitirdikten sonra Atatürk'e iade etmiş. Atatürk'ün "Nasıl buldun?" sorusuna, "Paşam çok güzel ancak sonunu gençliğe hitap ederek bitirmek faydalı olur" cevabını vermiş. Atatürk de bunun üzerine, "O zaman sen yaz böyle bir bölüm, bakalım iyi olursa dediğin gibi yaparız" deyince, İsmet İnönü ünlü Nutuk'un sonundaki 'Gençliğe Hitabe' bölümünü kaleme almış."⁶⁸¹ 681. radikal.com.tr/yazarlar/oral-c...
Sayfa 273 - Genç BirikimKitabı okudu
Çocukken "Gençliğe Hitabe"yi okur, Atatürk'ün ilerde başımıza gelebileceğini söylediği felaketlere şaşar, "artık Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetinde bunlar nasıl olabilir?" derdim. Fakat heyhat! Meğer ne kadar yanılmışım. Ne bilecektim ki 40-50 yıl sonra Atatürk'ün tasvir ettiğinden de korkunç durumlara gelecekmişiz.
Sayfa 155 - OtopsiKitabı okudu
225 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.