Şimdi ateşli bir gence, yaşlılığın resmini gösterseniz korku ile irkilir. Tatlı gençlik yıllarından çıkıp olgunluk çağının çetin yollarında yürürken bütün insancıl hislerimizi birlikte götürürüz. Onları yolda bırakmayın. Çünkü onları bir daha elde edemezsiniz, ihtiyarlık size hiçbir şeyi geri veremez, yeniden vermez. Mezar bile ondan daha iyi kalplidir. Çünkü üstüne şöyle yazılır:" Burada bir insan gömülüdür." Fakat insanlıkla ilgisi kalmamış yaşlılığın, soğuk duygusuz çizgilerinde böyle bir yazı bile göremezsiniz.
Eylül 1946’da Mardin-Savur’da Sancar ailesinin yedinci çocuğu doğdu. Adını Aziz koydular. Kasabasından erken yaşta ayrılıp “okumaya” giden Aziz, yıllar sonra doğduğu yere genç bir hekim olarak geri döndü. Orada geçen gençlik yıllarını hayatının
en güzel dönemi olarak hatırlasa da onun aklı fikri bilim yapmaktaydı. 26 yaşında Amerika’ya gitti
ve kısa süreli ayrılışlar dışında hep orada kaldı. Bilimsel hayatı iki soruya yanıt aramakla geçti: “DNA
molekülü nasıl tamir edilir?” ve “Biyolojik saat nasıl çalışır?”. DNA hasarının tamiri konusunda genç
yaşında ders kitaplarına geçen keşifler yaptı ve bu
keşifleriyle 2015 yılında Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Olgunluk dönemine denk gelen, biyolojik saatle ilgili keşifleri de aynı değerdedir. Sancar, iki farklı bilimsel alanda yapmış olduğu olağanüstü katkılarıyla gerçekten sıra dışı bir bilim insanı özelliği taşır. Nobel kayıtlarına Türk-Amerikalı bilim insanı olarak geçen, böylece bilim alanında Nobel alan ilk Türk olan Aziz Sancar'dır.
Şimdi ateşli bir gence yaşlılığın resmini gösterseniz korkuyla irkilir. Tatlı gençlik yıllarından çıkıp olgunluk çağının çetin yollarında yürürken bütün insancıl hislerinizi birlikte götürürüz, onları yolda bırakmayın. Çünkü onları bir daha elde edemezsiniz. İhtiyarlık, size hiçbir şeyi geri vermez, yeniden vermez.
Gençlik ve olgunluk çağı oruçları,her yıl geçtikçe,bir parça daha insanın tabiatını materyalist çerçeveye mahkûm olmaktan kurtarır. Her olaya "fayda" açısından bakmayı yasaklar oruç. Hükümlerinde "başkacı" yapar insanı.
Gençlik ve olgunluk çağı oruçları her yıl geçtikçe bir parça daha İnsanın tabiatını materyalist çerçeveye mahkum olmaktan kurtarır. Her olaya "fayda" açısından bakmayı yasaklar oruç. Hükümlerinde "başkacı" yapar insanı.
"Gençlik adaletsizliğe doğru yöneldiği zaman, bilincin aynasına bakmaya göze alamaz, oysa olgunluk çağı kendini bu aynada görür; yaşamın bu iki evresi arasındaki tüm ayrım buradadır."