"Onlardan birine bir kızı olduğu müjdelenirse; içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilir."
[ Nahl/58 ] Babama ulaşınca haberim, yüzü ışıl ışıl ayın on dördü gibi ışıldıyor ve sanki Allah ile arasındaki akdi yenilemek ister gibi "Rabia" diyor.
Yani dördüncü... Üç kız için cenneti vacip kılanın hazinesinde dördüncü için mükâfatı tasavvur edemiyor bile. Zaman zaman babam bana neden Rabia ismini vermiş diye düşünürdüm. Dördüncü... Toprak, hava, su ve ateş dört anasır. İnsanın dört evresi bebeklik, gençlik, orta yaş ve yaşlılığı. Șeriat, tarikat, marifet, hakikat dört kapı;
erenlerin ilk dördü, dört cennet kadını, dört halife, dört büyük melek, üç kızının dördüncüsü. Sırrı dörtte bulmuştu lakin hangisinin dördüncüsü?...
Beni neden bana işaret etmişti?
Aklım biraz erip babama sorduğumda; "Rabia, dördüncüdür lakin bir öz manası daha var." dedi. "Rabia, vaktin en kısa parçasıdır. Yani andır. Kısacık bir an. Anda kal, andan ayrılma, ana hâkim ol, anın içinde ol." demişti...