Ama, İstanbul’da, sırf İstanbul’da! Herkesin her şeyi orada, fazlası bereketlisi, süslüsü... Bol bol. Kol kola Mahmutpaşa’ya gitsek. Ona bir rugan terlik, bir eşarp, altın alsam. Çukurmuhallebici’de birer dondurma yesek. Tam elini sıkıp, gözlerinin içine bakıp ayrılacağım sırada: “Gene mi o kadına gidiyorsun?” dese, manalı manalı sırıtsam, deli olsa.