Bu romanda (L ‘Etranger -Yabancı, 1953) bir Arabı öldüren ve sonunda mahkemece cezalandırılan Meursault'un hikayesi anlatılıyor. Birçok okuyucu bu kitaptan çok etkilendiğini, hatta kitabın bazı cümlelerinde tam manasıyla kendilerini bulduklarını dile getirmiş. Ben de birçok cümlede çok etkilendim ama kitabı okurken çoğu yerde şaşkınlık yaşadım. Bir insan nasıl olur da bu kadar duygularını dizginleyebilir? Hatta öyle bir boyutta dizginleme ki, yapılan hareketlerden ötürü kendi bile ne hissettiğini bilemeyecek derecede. Kitabı tanımlayanlar genel olarak toplum tarafından bize dayatılan yargılara bir başkaldırı olarak görmüş ama benim görüşüm duygularını kendi bile tam manasıyla tanımlayamadığı için toplumdan uzakta kalan bir adamdı Meursault.
Daha detaylı inceleme için profilimde linki bulunan blog hesabıma göz atabilirsiniz :)