Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
384 syf.
·
Puan vermedi
Herkese merhabalar... Bugün sizlere İlk kitabının yorumu ile geldim. Bu kitaba başlamam tamamen spontane gelişen bir olaydı. Başladıktan sonra bir kaç yorum okudum kitap ile ilgili ve genel olarak beğenilen bir kitaptı. Durum böyle olunca kitaptan beklentimin altında kalan bir kitap oldu maalesef. Baş kız karakterimiz olan Meyra 19 yaşında yetiştirme yurdundan ayrılır. Normalde bir yıl önce ayrılması gerekirdi ancak Ahmet Baba sayesinde bir yıl daha kalarak yetimhanede 19 yaşında ayrılır. Yetimhaneden ilk defa çıkan Meyra ne yapacağını bilemeden bir pansiyonda kalmaya başlar. Ahmet Baba'nın ayarladığı iş görüşmelerinden bir şey çıkmaz. Baş erkek karakterimiz Ezel ise cafe ve restoranları olan bir iş adamıdır. Tabi işlerinin bir kısmı da yer altındadır. Meyra ile ilk karşılaştığında onu zor durumdan kurtarmak için yardım etse de daha sonra bu durum değişir. Şimdi kitap ile ilgili kendi yorumuma gelirsek. Kitabı beğenmedim. Maalesef kitapta hoşuma giden hiç bir karakter yoktu. Mehtap karakteri özellikle yanlış bir şey yapmamasına rağmen her olan olay sonucunda özür diledikçe ben delirdim. Özellikle olan olayın birinde özür dilemesi kesinlikle çok saçmaydı. Özür dilemesine gerek yoktu. Her neyse ben bu kitabı beğenmedim. Tabi bu benim kendi görüşüm elbette beğenenler vardır.... İyi okumalar... Kitapla kalın....
İlk
İlkZeynep Işıklar · Müptela Yayınları · 2016101 okunma
Doğru ya da yanlış olduklarını araştırmadan bazı şeylere inanmak iyi, bazı şeylere inanmak kötüdür. Genel olarak bence çok kötülükleri olmuştur. Dar görüşlülüğü, geçmiş geleneklere kendini bırakmayı kutsallaştırmıştır. Dahası, hoşgörmezlik ve kini baş-tacı etmiştir.
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öykünün Bahçesi
Semih Gümüş'ten başvuru niteliğinde bir kitap: Öykünün Bahçesi. Okunup bir tarafa konulacak ya da öylesine okunacak bir kitap da değil. Uzun yıllar boyunca başucu kitabı olabilecek nitelikte bilgiler içeriyor. Sadece edebiyatla uğraşanların değil, ayrıca öykü, roman okuyup da biraz derinlikli okumak isteyen kişilere de yardımcı olabilecek
Öykünün Bahçesi
Öykünün BahçesiSemih Gümüş · Can Yayınları · 201237 okunma
136 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
"Mark Twain'in İnsan Nedir ?" Kitabını malesef beğenemedim. Kitap genç adam ve yaşlı adam arasında diyalog şeklinde ilerliyor. Yaşlı adam, genç adamın sorularını açıklamaya ve düşünce şeklinin yanlışlığını ona anlatmaya çalışıyor. (Aynı Sokrates'in insanları düşündürerek doğruyu buldurması gibi. Ama Sokrates örneğinde verdiğim gibi güzel bir düşündürme şeklinde düşünülmesin.) Sorulan soruları çok basit buldum ve katılamadığım çok görüşleri vardı. Bazı yerlerini zevk alarak okudum fakat genel itibariyle beğenmedim. Neden beğenmedim diye sorduğum zaman kendime. Almış olduğum eğitim ve sorulan soruların cevaplarını kendimce küçük yaşlarda halletmiş olmam diye düşünüyorum. Birde yazarımız kendi yaşam tarzıyla, kendi din görüşü ile cevaplamış soruları. Kendi hayat tarzım ve kendi din görüşüm bu soruları coktandırlı cevaplamış idi. Bu yüzden de beğenemedim malesef ama tabikide yazarımızın kalemine sağlık. Herkese iyi haftasonu diliyorum. Kitapla kalın...
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Dedalus Kitap · 201815,1bin okunma
74 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dönüşüm
DÖNÜŞÜM Benim düşüncem, kitaplarından da anladığımız üzere kafka nın çocukluğuna,gençliğine yaşadıklarına ve özellikle ailesine büyük bir kırgınlığı var. Bu kırgınlığını kitaplarında şöyle dile getirmiş; yazdığı hikayelerdeki aktarılan duyguların genel olarak bağlantılı olması ve sürekli aynı yoğunlukta çaba sarfederek okuyucuya bunu geçirmekle uğraşmış. Dönüşüm e gelecek olursam mekan somutlaştırma ve soyut bir kavram olan zamanı bile somutlaştırmış. Bunu nasıl mı yapmış ; kitapta zaman kavramı üzerinde dönüyor her şey , zaman kitabın ana kahramanı ve çok güzel anlatılmış ki geçiyor bu size.. Ve duygular oda - salon arasında ailenizle ne denli duygular yaşayabilirsiniz bu çok çarpıcı Öte yandan aile kavramı , sahi biz nekadar önemliyiz ailemiz için annemiz babamız kardeşlerimiz, evet kan bağıyla bağlıyız ama bu bizim seçimimiz mi , hayır değil.Kimse ailesini , kaderini , yaşantısını seçemez ama kimse sırf aynı kandan diye de başkalarına katlanamaz naçizane görüşüm . Benim için bu anne baba da olabilir kardeş de olabilir, dediğim gibi bizim elimizde değil . Sonuç olarak kitapta bir duygu yoğunluğu yaşıyorsunuz arkadaşlar ve enlerde bir yoğunluk bu . Akıcı , sürükleyici ve anlatımı da oldukça başarılı . Herkese tavsiye ederim .
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,2bin okunma
Günah var mı? Hayır. Günahı deyimlemek de çok zor. Sizce bu, istenmeyen davranışlar ise, istenmeyen davranışlar var elbette. Sonu iyi olanlardan, çok kötü olan davranışlardan söz ediyorum, böyleleri de çok tabiî. Ama günah kavramı pek işe yarar bir şey değil. Bence günah cezalandırılmak istenen bir tutum. Örneğin, adam öldürmek: Amaç yalnızca cinayeti önlemek değil, öldüren de acı çekmeli. Günah kavramının çok kez zalimliğin bir özürü olduğunu mu söylemek istiyorsunuz? Çok, genel olarak evet. Cehennem düşüncesini ortaya atanlar sanırım zalim olanlardır. İnsanların, yeryüzünde iken toplumlarının ahlâkına karşı geldikleri için bağışlama şansı tanımadan ebediyen acı çekmeye mahkûm edilebilmelerini düşünmekten zevk almak, insancıl duygularla bağdaşamaz. Böyle düşünmek, dürüst kişilerin harcı değildir. Size göre günah kavramı saldırgan duygulardan kurtulmanın bir yolu mu? Sanırım öyledir. Şiddet ahlâkı diyebileceğimiz bir ahlâkın ruhunu teşkil ediyor. Vicdan azabı duymadan başkalarına acı çektirmek olanağı veriyor size; o halde kötü bir şey.
Reklam
Genel bir sistem kabul etmektense herkesi özel ahlâk görüşü ile başıboş bırakmak, sakıncalı değil mi? Dediğiniz gibi olsa idi, evet. Gerçekte ahlâk görüşleri pek öyle kişisel bir iş değildir. Ceza hukuku ile, kamunun onaylaması ya da onaylamaması ile birlikte giderler. İnsanlar, halk önünde onay görmemekten pek hoşlanmazlar; ahlâk düzeninin büyük etkinliği de buradadır.
Kendi görüşüm: Aileler genel anlamda çocuklarını maddecilik kavramıyla yetiştirmektedir. Şekilcilik önde ruhaniyet arka da seyr almaktadır. Çocuklar birer hazinedir. Çocuklar deli dolu akan bir seldir, onlarin göl olmasını sağlamak, önüne set olabilmek gerekir. Sonra son pişmanlık fayda vermez...
...dinin hâlâ zararlı olduğu kanısında mısınız? Genel olarak, sizin eleştirdikleriniz eskiden olmuş şeyler. Ama bugün? Hep aynı. Size örneğini verdiğim H bombası —yazık ki — pek de dünün işi değil ve öyle düşünüyorum ki, bize göründüğü şekli ile kiliselerle bir tutulan din her türlü doğru düşünce çabasını baltalamakta ve bu tür düşünceden yoksun birtakım şeylere önem vermektedir. Dinde akla uygun gelmeyen bir şey var, o da, önemlinin anlamıdır. Bir örnek verebilir misiniz bize? Elbette. Roma İmparatorluğu yıkılıyordu, ama kilise ileri gelenlerinin umurunda değildi. Onların kafasını kurcalayan, bekâretin nasıl korunabileceği idi. Onlar için pek önemli idi bu. Peki bu amaç uğruna ne yapıyorlardı? İnsanları kışkırtıyorlardı. Ama sınırlara dayanan ordular ve vergi reformu onları ilgilendirmiyordu. Bildikleri sadece bir şeydi, o şey, ülkelerinden de önemli idi. İnsan türü de çöküyor bugün ve öyle kilise adamları tanırım ki en büyük sorunları sunî döllenmeye engel olmaktır; bunu, sonuncumuza dek bizi yok edecek bir dünya savaşına engel olmaktan daha önemli bulmaktalar. Bence, oranların anlamını göremiyorlar.
Tanrının olmadığını kesinlikle söyleyebilir misiniz? Yoksa sadece kanıt mı yok? Hayır, elbetteki kesinlikle Tanrı yoktur diyemem. Bu soru da Yunan ya da Norveç Tanrıları için sorulandan farklı değildir. Yunan, ya da Valhalla Tanrıları da pekâlâ var olabilirler; aksini doğrulayamam, ama bence diğerleri ne ise, Hıristiyanların Tanrısı da odur.
314 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.