Bir kitabın son şiiri ancak bu kadar güzel olabilirdi.
Ne çok adlandırıldım
tanımlandım
Bunları istemiyordum oysa
Şimdi bir çadırda tek başıma olmak istiyorum
Ya da bir ormanda
Bir tabutta ya da
Bir tabutta
Eve dönmek istiyorum
Ev ağır hasar
Ben en çok kendi kalbimi kırdım
Siz en çok kendi kalbinizi.
Zaman geldi sevdik yalnızlığımızı, o da beni sevdi
Tere batmış bir düşü kucakladık beraber
Sorguladık ölümü, üzerine gittik hayatın
Günah, sevap, cebir, aşk ve kin
Yanıtsız bırakmadık hiçbir soruyu
Böyle geldik hakkından yazgı denen girdabın
Kasırga söküp atarken her şeyi
Gezinirken kurşun ve kuzgun
Karısının fotoğrafları deşilirken süngüyle
Neruda'nın
Mutlu masası parçalandığında
Ya da satın aldığında bizi eşyalar
Ya da daha çok inanıldığında kağıtlara insandan
Kim bilir
Ölüm belki şu an gecenin içinden
gelip geçiyordur
Kim bilir
Belki bu gece bir Anna Karanina daha
can veriyordur.
Kış bir ceset gibi yatıyor sokaklarda
Dışarda tertemiz kar.