.... Otomobilin toplumsal ideolojisi Arabaların en berbat yanı deniz kıyısındaki şatolara veya villalara benzemeleri: Yalnızca çok zengin bir azınlığın keyfi için icat edilmiş, kavramsal olarak ve doğası gereği asla halk için tasarlanmamış lüks tüketim malları. Herkesin sahip olması halinde kullanım değerini kaybetmeyen elektrikli süpürge, radyo
Sevgilerde
Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vaktiniz olmadı. ~Behçet Necatigil
Sayfa 276Kitabı okudu
Reklam
Geniş Zamanlar
"Abla, bizim oralarda kadınlar berbat durumdadır. Ağızlarında diş kalmamış, un çuvalı gibi karılarının üstüne elbette kuma filan getirirler, onları da çürütene kadar ite kaka kullanırlar. Ama senin üstüne nasıl gül koklanır, anlayamıyorum," demişti.
Geniş Zamanlar
Konduların, sahneciler ya da medyacılar tarafından keşfedilememiş, kara bahtlı genç kadınları, kendilerini ya sürekli döven, ya sürekli gebe bırakan ya da sürekli sömüren kocalarını dualar ve muskalarla yola getirmeye çalışıyorlardı.
Geniş Zamanlar
"Avare gençliğim benim, her gelene kul köle Ve şan olsun diye, sunduğum ölesiye."
SEVGİLERDE Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı BEHÇET NECATİGİL
Reklam
Hayaller insana çok geniş imkanlar sunar, kişiyi sıkıntılar­dan kurtarır ve ona mutlu zamanlar hediye ederler.
514 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Hayatımızın olaylarının yürüyüşü bize bağlı değil...
~~~Artık hoş şeylerin ümit edilmediği ve hiçbir iyiliğin de he­sapta olmadığı bir devir gelmiş çatmıştı~~~ Travnik Günlüğü Nobel ödüllü yazar
İvo Andriç
İvo Andriç
in Bosna Üçlemesinin bir parçasıdır. 1945'te basılan· üç romandan oluşan üçlemenin tek ortak yönü geçtikleri yer olmasıymış. Travnik Günlüğü, Andriç'in diğer başyapıtı sayılan
Drina Köprüsü
Drina Köprüsü
gibi
Travnik Günlüğü
Travnik Günlüğüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 201775 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“NE KUTSAL, NE ROMA, NE İMPARATORLUK… SADECE BİR ALAY ALMAN” Voltaire
Yakın zamanlı bir Viyana seyahatinin de etkisiyle ne zamandır merak ettiğim, daha doğrusu anlamaya çalıştığım konulardı: Kutsal Roma İmparatorluğu ve Habsburglar. Martyn Rady’nin “Habsburglar” (Kronik Yayınları) kitabı bana istediğimi verdi diyebilirim. “Habsburg”lar (Ailenin sonradan sonraya sahiplendiği bu isim, bugün İsviçre sınırları içindeki
Habsburglar
HabsburglarMartyn Rady · Kronik Kitap · 202164 okunma
Sevgilerde
Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı… Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden -Siz böyle olsun istemezdiniz- Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı
Reklam
"Pekâlâ!" diye devam etti Bay Bounderby; "Ben bir çukurda doğdum ve annem beni bırakıp kaçtı. Onu bağışladım mı? Hayır. Onu bağışlayabiliyor muyum? Hayır. O ne? Sarhoş büyükannem dışında dünyaya gelmiş geçmiş en kötü kadın. Aile gururum filan yok benim. Düşgücü geniş, duygusal enayilerden değilim ben. Ak aktır, kara da kara..."
Kusurun mükemmelliği <3
Safahat şairinin en büyük kusurlarından biri de hislerini gizleyememesidir, kırıldığı zaman imkânı yok belli eder, kaşları gayri ihtiyarî çatılır, geniş alnı gerilir. Daha garip parlamağa başlar, bütün hal etvarı iğbirarını izhar eder. Aksi takdirde sevindiği zamanlar, sürurunu gizleyemez. Gözlerinin içi güler.
Sayfa 38 - Kurtuba KitapKitabı okudu
Roma, geleneksel olarak "yedi tepeli" şehirdir. Arkeologlar kentin tarihini MÖ 800 ya da 1000 yıllarına götürme konusunda mutabakat içinde değildir, fakat çevredeki yaylalardan gelen çobanlar tarafından işgal edilmiş olan iki tepe en eski yerleşim yerleridir. Buradaki otlaklar, iç bölgelere göre daha uygundu ve kolaylıkla
Sayfa 120 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
1.500 öğeden 361 ile 375 arasındakiler gösteriliyor.