Tanrıtanımazlık ve kuşkuculuk, ikisi birden tamamıyla yenilmişlerdir, karanlık sorunlar aydınlanmıştır, hemen hemen çözülmez olan güçlükler çözülmüştür ve aykırı düşüncelerden hoşlanan insanlar sağduya varmışlardır.
İmtiyazlarını korumak için burjuvazi tarih tekerleğini tersine çevirmeğe uğraşır; faşizm bundan ileri gelir, Adolf Hitler’in faşizmi gibi Eisenhower’ın, MacCarthy’nin faşizmi de.. Ama bununla burjuvazi insanlığı aşağılatır: toplama kampına kapatılmış insanlara işkence eden bir SS, gerçekte bizzat kendi için de hâlâ uyuyabilmekte olan insanlığa işkence etmektedir; insanlığı, başkasına karşı davranışıyla ayaklar altına alan, kendindeki insanlığı da çiğnemektedir. İnsanda var olan en iyi şey, tanrıların bir armağanı değildir; bu, insanlık tarihinin bir başarısıdır. Soysuzlaşmış burjuvazi, bu başarıyı her gün tehlikeye düşürür. Atom bombası, bu burjuvazinin aklıdır; dolar, onun vicdanıdır.
..doğanın ve toplumun yasaları ne yaratılabilir, ne de yok edilebilir ya da yürürlükten kaldırılabilir. Doğanın ve toplumun yasaları ancak keşfedilebilir.
Kesin olan bir şey varsa, o da şudur ki, biçimin içeriğe göre daha geride, daha geç olması kaçınılmaz olarak doğada tutarsızlıklar doğurur; onun için doğa "uyumlu" olmaktan uzaktır..
..bugün, savaşın kaçınılmaz olduğu ve ona insanlığın günahlarının tanrı tarafından verilmiş bir cezası gibi boyun eğmek, tevekkül göstermek gerektiği yolundaki idealist anlayış, hâlā birçok hıristiyanı barış uğruna savaşımdan uzak tutmaktadır.