Kamptaki bir insana cesaret vermeye yönelik çabalardan söz ederken, ona gelecekte arayabileceği bir şeyi göstermemiz gerektiğini söylemiştik. Yaşamın yine onu beklediğini, bir insanın dönüşünü beklediğini anımsatmamız gerekiyordu.
Ama ya özgürlükten sonra?
Kendilerini bekleyen hiç kimse olmadığını gören insanlar vardı. Kamptayken, tek başına anılanyla cesaret bulduğu yaşam arayan ve artık varolmadığını gören
kişinin vay haline!
Rüyalarındaki gün sonunda geldiğinde, özlediği onca şeyden
hepten farklı bir şey bulan kişinin vay haline!
Belki de bir otobüse adamış, yıllarca hayâlinde gördüğü, sadece hayâlinde yaşattığı
evine gitmiş, tıpkı rüyasında binlerce kez yapmayı özlediği gibi zili çalmış ve bulabildiği tek şey, kapıyı açması gereken insanın orada olmadığı ve bir daha da olmayacağı gerçeği olmuştur.