İnsan, en çok da yalnız kaldığında kendi muhasebesini yapmaya başlar. Neler yaptım ya da neleri yapamadım diye. Aslında gerçek olan şuydu kalabalıklar içinde bir başınaydı yalnızlık. Kendinle konuşmaya başlarsın, en çok da o zaman sorulara cevap ararsın. Bir gecede yıkılan hayallerin yerine kalan sadece kariyer planları ve iş planları oluyor. Hayata dair şanslılığımızda eşit değiliz. En büyük eşitsizliklerimizi duygularımızda yaşıyorduk. Hayat ağacanızın filizlendirecek dediklerimiz ağacımızı kurutuyordu. Bize kalan ne miydi sadece kendimizden başka da bir şey değil. Hayattaki her konuda değişimi gelişimi gerçekleştirebilirdik. Hani şu tutkulu bağlılık varya aşk ile bağlanma onu değiştiremiyorduk. Evet insanların aynı şeyleri hissetmesi ya da çiftlerin aynı şeyleri hissetmesi mümkün değildi belki de fakat duygularda eşitliğin olduğu bir serüvenin iki ama tek vücut kahvaramanı olmak kadar güzel bir şey olamazdı.