İki Çeşit Müslüman
Yarı Müslümanlar: Bazı insanlar Allah'a ve elçisine inançları olduğunu ve İslam'ı din olarak seçtiklerini söylerler ama İslamı hayatlarının belirli bir bölümüyle sınırlarlar. Ve bu sınırlar çerçevesinde İslam'a büyuk bir bağlılık gösterir, toplu namaz törenleri düzenleyip tesbih çekerler, yiyecek ve giyeceklerine, diğer toplumsal
Bir avuç genç öğretmen, din adamı, avukat, memurla birlikte halkın eğitilmesi; eğitimin yaygınlaşması amacıyla adeta seferberlik ilan etmiştir. İşte bir avuç insan, aydınlara şöyle sesleniyor: "Aydın olmak demek; modaya uygun elbise, şapka, kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim, halkın beyni sayılır. Halkımız sizleri iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek gelir elde etmeniz, geceleri eğlenmeniz için o konumlara getirmemiştir. Böyle davrananlar gerçek aydın olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır."
Reklam
Ey evlilik bağımlısı küçük adam!
Ey, evlilik bağımlısı küçük adam. "Evlilik dışı" doğan İsa çocuğu, evlilik dışı çocuk tanımayan Tanrı'nın oğlu diye yücelttin. Ama sonra, kendi zalim, darkafalı gerçekliğinde, bu kez Havari Paulus olarak, gerçek aşkın çocuklarını kovuş- turuyor ve gerçek nefretten olma çocukları, kendi din yasala- rının korumasıyla donatıyorsun.
Zulme Karşı Direnen Peygamber (Firavun,Samiri Bel'am)
Bu cüzde Hz. Musa dönemi uzunca anlatılır. Özellikle Hz. Musa'ya düşmanlık eden üç insan üzerinden durulur: Bunlar Firavun, Samiri ve Bel'am'dır. Bu kişilerin kendilerinin sembolik anlamları vardır. Firavun; zalim bir yönetimi, Samiri; insanlara put üreten ve Allah'tan uzaklaştırmaya çalışan şeytani teknolojiyi ve Bel'am
Aq vahabileri
Vahabilik, Osmanlı devletinin meşruluğuna karşı gelen tek Arap hareketidir. Necid’deki bir din adamı olan Muhammed ibn Abdülvahab, bu hareketin kurucusudur ve Hz. Muhammed’in gerçek ve saf îslamiyeti’ne geri dönülmesini istemiş, onu çarpıtıp yozlaştıran yanlış ve kör inançlara, kötü uygulamalara ve onlan destekleyip koruyan rejimlere karşı çıkmıştır.
dinlerden bağımsız olarak sözde "din adamları"...
Kilise ve Galile'nin arasında geçenler tarih kitaplarında din ile bilim arasında geçen kavganın en önemli örneği olarak gösterilmektedir. Oysa bu kavganın sebebi din değil, din adamı etiketiyle boy gösterenlerdir. Kuran, bizi din adamı etiketiyle boy gösterenlerin zulümlerine ve onların maddi menfaatler için yaptıklarına karşı uyarmıştır. Kuran'ı rehber yapmak , hem hurafelerden kurtulmanın, hem de dini gerçek şekliyle öğrenmenin olmazsa olmaz şartıdır. Ey iman sahipleri! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan da geri çevirirler. 9-Tevbe Suresi 34
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Bir başka ciddi değişim olur. Eski İslam düzeninde, yani İşlam Ortaçağları diyeceğimiz dönemde, ilk fetihlerden sonra İslam dünyasının az çok konsolide olduğu çağda, Orta Doğu'da, Anadolu'da, Kürdistan'da, İran'da, Mısır'da Hristiyanlarla Müslümanlar arasında iyi kötü bir denge, bir bir arada yaşama imkanı doğmuştu. Devlet
Kaptan Kusto, zatî mahiyeti itibariyle belirli bir görüşün ispatlanması gayesine dayanmayan ve bizzat bu yönüyle İslâm dışı olanlara çok şey söylemesi gereken tesbitini "harika" olarak vasıflandırıyor ve daha önce müslüman olmuş bulunan yakın arkadaşı Profesör Doktor Maurice Bucaille'e naklettiği zaman, o harikanın vasıflandırması içine gireceği hükmün işaretlenişi hâlinde, bunun çok daha evvel 1400 sene önce Kur'ân'da açıkça belirtildiğini öğreniyor ve şöyle diyor: "Modern ilmin 14 asır geriden takip ettiği Kur'ân, ben şehadet ederim ki Allah Kelâmı'dır!" Dünya durdukça her gerçek ilim adamı ve idrak bunu söyleyecek; bununla beraber, kimi de hakikati tesbit ve teslim etmekle beraber, garip bir nasipsizlikle müslüman olmayacak.
Atatürk;
Birinci Dünya Savaşı'nın galip güçleri olan İngiliz, Fran­sız, İtalyan işgal ordularının, Batı'dan yollanan taze Yunan güçlerinin, Doğu'dan desteklenen Ermeni ordularının, içerde­ ki halife yanlısı isyanların ortak saldırısına karşı Kurtuluş Sa­vaşı'nı başarma mucizesini göstermiş bir komutan. Endüstrileşememiş, yarı sömürge haline gelmiş feodal bir din-tarım padişahlığını, yaptığı devrimlerle evrimleştirmeyi başarmış, laik ve demokratik bir sosyal hukuk devleti olma yoluna sok­muş bir devlet adamı. Bu her iki başarısıyla, Anadolu' da tari­hin akışını değiştirmiş bir dahi. Bu etkisiyle, insanlık tarihini değiştiren, ona özgün bir sayfa yazan lider. Türkiye'de en çok haksızlığa uğrayan gerçek bir dahi.
Sayfa 379 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Reklam
Pekçok Türk ve yabancı bilim adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu -gerçi o her ne kadar radikal bir reorganizasyon ise de-, Osmanlı İmparatorluğunun kalıntısının yeniden örgütlendirilmesi olarak görürler. Gerçekten, aradaki sınır, yalnız Cumhuriyetin asıl kurucularının tavırlarının radikalleşmesinde değil, fakat Türkiye Cumhuriyeti'nin tam bir ulus-devlet olarak kavramlaştılmasında ortaya çıkar. Olan şey, Mustafa Kemal'in var-olmayan, farazi bir varlığı, Türk Milletini ayağa kaldırarak ona hayat vermesiydi. Onun girişmiş olduğu projenin gerçek boyutlarını bize veren ve düşüncesinin ütopyacı niteliğini ortaya çıkaran, olmayan birşey için sanki varmış gibi çalışması ve onu var etme yolundaki kabiliyetidir.
Halka canlı, gerçek vaazlar verin. Halkla, asırlardır olduğu gibi, ikiyüzlü bir şekilde tekrarlayıp durduğunuz ruhsuz kelimelerden oluşan sıkıcı, itici din adamı diliyle konuşmayın.
Kolomb kardeşlerin Amerika'nın yerli halkına yönelik vahşetinin
Kolomb kardeşlerin Amerika'nın yerli halkına yönelik vahşetinin gerçek hikayesinin, yerlilerin cinayetlerini History of the İndies [Kızılderililerin Tarihi] adlı kitabında ayrıntılı olarak anlatan Katolik bir din adamı olan Bartolomeo de las Casas tarafından korunmuş ve yayınlanmış olması ironiktir
Sayfa 12 - önsöz: DR. LEONARD JEFFRIESKitabı okudu
Halka canlı, gerçek vaazlar verin. Halka, asırlardır olduğu gibi, ikiyüzlü bir şekilde tekrarlayıp durduğunuz ruhsuz kelimelerden oluşan sıkıcı, itici din adamı diliyle konuşmayın.
Resim