Masal
Doğuda bir baba vardı Batı gelmeden önce Onun oğulları batıya vardı Birinci oğul batı kapılarında Büyük törenlerle karşılandı Sonra onuruna büyük şölen verdiler Söylevler söylediler babanın onuruna Gece olup kuştüyü yastıklar arasında Oğul masmavi şafağın rüyasında Bir karaltı yavaşça tüy gibi daldı içeri Öldürdüler onu ve gömdüler kimsenin
¹³⁷(Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün, hesabına her sabah 86. 400 dolar para yatınlıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın, ertesi güne transfer edilemez. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor, günün bakiyesini yakıyor. Ne yaparsın? Tabii ki hepsini harcamaya çalışırsın; Hepimiz, zaman adlı bu bankanın müşterileriyiz. Her sabah 86.400 saniyeye sahip oluyoruz; yarına transfer edilemez, Her sabah hesabımız dolar, her akşam boşalır. Geri dönüş yok, saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla yatının yap. Mutluluk, sağlık ve başarı için. Zaman kaçıyor. Her gün için en iyisini yap. Bir senenin değerini anlamak için sınıfta kalmış bir öğrenciye sor. Bir ayın değerini anlamak için, 8 aylık bir bebek doğuran anneye sor. Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir çilekeşe, Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor. Bir dakikanın değerini anlamak için, treni kaçıran yolcuya sor. Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor. Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan koşucuya sor. Her anını değerlendir, her dakikanı çok özel biriyle paylaş. Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biriyle. Unutma ! Zaman hiç kimse için durmaz . Geçmiş zaman tarihtir. Gelecek zaman sırlar, meçhullerle dolu. Sadece şu an sana verilen gerçek bir armağandır . Gün bugündür ... Vakit : Şimdi ! Bir ideal sahibi olun ve idealinizi gerçekleştirmek için çalışın. Bu size aynca mutluluk verecektir." (İnternetten indirilmiştir).
Sayfa 103 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Fatiha
Bismillahirrahmânirrahîm: “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” anlamına gelir. Hamd ise “şükür” demektir. Surenin devamında geçen bir kavram bulunmaktadır. Bugünkü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tercümesinde bu kavram aşağıda sizlerin de görmüş olduğunuz gibi “hesap ve ceza gününün maliki (sahibi)” olarak aktarılmıştır. Ancak bu ne yazık ki
Suç,Suçlunun Nazariyesi ve Fırsat
Tüm cinayetlerin mukaddimesi, yapacağını kendine makul hâle getirmedir. Cinayetler, savaşlar,kırmaklar, üzmekler;insanı zedeleyecek neler varsa bunlar önce kafalarda işleniyor. Bir kere makul geldikten sonra bir cinayet,onu işlemekte ne var ki? Bir insanın ölmesi gerektiğine gerçekten inanan biri niçin vicdan azabı çeksin ki? Bir adamın malında
'Oğlum Mustafa ilkokulun son sınıfındayken karnesini öfkeyle önüme attı.''Senin paradoksların yüzünden matematikten iyi not alamadım'' dedi. Henüz on bir yaşında olan oğlumun paradoks sözcüğünü kullanmasından hafif bir gurur duymakla birlikte, bu suçlama beni üzdü. ''Ne gibi paradokslar?'' diye sordum. Mustafa açıkladı: Öteki anneler, çocukları iyi karne getirmeyince, onlardan hesap soruyor, onları azarlıyorlarmış. Bende, gerçek kültürün, okullarla ve üniversitelerle hiçbir ilgisi olmadığını anladığımı söylüyormuşum, bir insanın bir yığın diplomayla karacahil kalabileceğini savunuyormuşum. Tanıdığım en bilgili ve en kültürlü insanlardan biri olan Abidin Dino'nun ortaokul diploması bile almadığını boyuna anlatıyormuşum. Asıl amaç, diplomalı değil, bilgili ve kültürlü olmaktır diyormuşum. Buna benzer paradokslar yapıyormuşum sabahtan akşama kadar. İşte, çok kitap okuyan Mustafa da, bu aykırı düşüncelerim yüzünden, bol bol kitap okumuş, dolayısıyla matematik dersine boş vermiş, sonuçta kötü not almış. Oğlum bir daha karne getirdiğinde ciddi pozlar alıp yazı masama oturdum, okuma gözlüklerimi taktım, karneyi dikkatle inceledim. Sonra, sert yapmaya çalıştığım yapay bir sesle, ''oğlum, matematkten daha iyi bir not alabilirdin'' dedim. Mustafa karneyi öfkeyle elimden kaptı, ''Ben de seni adam sanmıştım, tıpkı öteki anneler gibisin'' dedi. Yani oğluma gene yaranamamıştım; çünkü çocuklarınıza yaranabilmenizin yolu yoktur nasıl olsa. ''
Gazze tiyatrosunda İsrail ve Hamas
Kimseye görüşlerimizi beğendirmek zorunda değiliz. Görüş okuma, dinleme, anlama ve idrak sonucu olarak şekillenir ve kişiseldir. Hemfikir olursunuz ya da olmazsınız. Durum bu kadar net. İsrail "kanunsuz" bir devlettir (israil devlet değildir diyenlere istinaden söylüyorum) ve suçludur ve elbet bir gün hesap verecektir. Güçlü olduğu
Reklam
Son derece geleneksel birkaç filozofun içinde bile, dışarı çıkmaya çalışan birer anti-filozof vardır. Blaise Pascal, 'Felsefeyi yalınlaştırabil­mek, gerçek bir filozof olmaktır,' demiştir ve dünyayı şı­rıngayla, bilek saatiyle, hesap makinesiyle ve halk oto­büsleriyle -vakum kuramının temellerini atmasını sayma­yalım- ilk tanıştıran adam olarak, söylediklerinde bir otorite tınısı vardır. Felsefenin babası Sokrates, bir tür palyaço, ironi ustası ve kendini kanıtlamış bir kara cahil­di. Aşçılar ve taş ustaları olmadan, profesyonel filozoflar olamazdı. Full-time aydınlardan oluşan bir topluluğu yal­nızca ekonomik artıkların arkasında bulabilirsiniz, düşü­nürler bu noktaya gelene kadar avcılarla dayanışma içinde olmak zorundadırlar. 'DüŞünüyorum, öyleyse birileri angarya iş yapmış,' sözü, böylesi bir düşünce biçiminin anti-Kartezyen bir ilkesi olabilir. Alman filozof Fichte, Transandantat Egoizm adını verdiği bir kuram geliştir­miştir, fakat bu kurama yöneltilen eleştirllerin birinde ol­duğu gibi, insan Bay Fichte'nin bu kuram hakkındaki kendi görüşlerini merak ediyor. 'Erkek düşünüyor, öyleyse kadın pis işleri yapıyor, ' sözü, feminizmden hiç de fazla uzak değildir. Ya da belki de: ' Erkek düşünüyor, öyleyse kadının düşünme izni yok. '
Pdf
Namaz kılan bir kimsede olumsuz karakter özelliklerinden herhangi biri görülüyorsa; bencillik, sabırsızlıktan dolayı feryat etme, cimrilik, iyiliği men etme, yalancılık gibi vasıflar ona hakim olduysa; o kimse gerçek anlamda namaz kılmamaktadır. "Namaz sürekli Allah'ın huzurunda hesap verme bilincini, yapılmasında her türlü hayrın bulunduğu Allah'ın emirlerini ve her türlü kötülükten alıkoyan yasaklarını hatırlamanın vasıtasıdır. Bu durum, namaz kılanı hakkı, adaleti ve hayrı işlemekte aktif hale getirmekte; günah ve kötülüklerden sakındırmaktadır. " Ahlaki güzellikleri olumlu yönde etkilemeyen bir namaz, insanın ruhunu saflaştırması; zihnini ve kalbini Allah'a odaklaması hususunda hiçbir fayda sağlamaz. Kur'ân-ı Kerim'de "Namaz ibadetinin, insanı çirkin fiillerden ve akla, sağduyuya aykırı olan her türlü şeyden alıkoyduğu" ifade edilmiştir
Sayfa 221Kitabı okudu
Bayramlara Hasret Kaldık Uzun süredir gerçekten bayram nedir, nasıl yaşanır unutmuşuz ümmetçe. Hemen her bayram Müslümanları acıya boğan saldırılarla karşılaşıyoruz. İslam coğrafyasının her yanında kan gövdeyi götürüyor, zulümler işkenceler hızını kesmiyor. Filistin ve Gazze yüz yıldan fazladır kanayan yaramız, bitmeyen çilemiz. Doğu
2007 yılının Nisan ayı türbülans ayıydı. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, karargahta basın toplantısı yaptı, "Cumhuriyet'in temel değerlerine sözde değil, özde bağlı bir cumhurbaşkanı seçileceğine inanıyor, umut ediyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, Harp Akademileri'nde konuştu, "rejim hiçbir dönemde bu kadar büyük
Reklam
instagram.com/nrdndrs?igsh=MX... Arkadaşlar bu hesap kendi gerçek profil hesabım eklemek isteyenler ekleyebilir
Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden
Yiğit harmanları, yığınaklar, Kurulmuş çetin dağlarında vatanların. Dize getirilmiş haydutlar, Hayınlar, amana gelmiş, Yetim hakkı sorulmuş, Hesap görülmüş. Demdir bu...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.