114 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
"Hırs" Teması Ekseninde İnsanın Doğasını Resmetmek: Macbeth “İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi! Nerde! Öyle bir sanatımız yok.” (sayfa 15) 1. Kısaca Shakespeare ve Eserlerine Bir Bakış 1606 yılında yazıldığı düşünülen Macbeth, William Shakespeare William Shakespeare’in en çok okunan ve oynanan oyunlarının başında
Macbeth
MacbethWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202124,4bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Kitabın asıl gayesinin öğrenmeyi öğretmek olması, bu konuyla ilgili atacağımız her adımın en "verimli" nasıl olabileceği ile ilgili bir anlatıma yol açmış, ki bu gayet doğal. Ancak bazı noktalarda liberal bir ekonomistin her şeyi ne kadar maksimize edebileceğimize dair verdiği tavsiyeleri okuyor gibi hissettim. Örneğin, 107. sayfada
Öğrenmeyi Öğrenmek
Öğrenmeyi ÖğrenmekAltay Cem Meriç · Tin Yayınları · 2024928 okunma
Reklam
318 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba arkadaşlar Bugün sizlere felsefi düşüncelerle harmanlanmıs bir eserden bahsedeceğim . Hayatlar Ansiklopedisi ; yaşam denen yapbozun eksik parçasını bulmaya çalışanların hikayesi... Erdem eşi Merve ve onun ailesi gibi biri olmaya çalışırken, Sinan arkadaşları gibi olamaya çalışırken,Nazim ise kim olduğuna bile karar verememişken dibi
Hayatlar Ansiklopedisi
Hayatlar AnsiklopedisiMuhammet Erkorkmaz · Elpis Yayınları · 202418 okunma
87 syf.
7/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Yokuşa akan sular... Kitabın ismi çok manidar. Su hiç yokuşa akar mı? Ya da kendini yokuşa akmak için zorlar mı? Ama köyden şehre göç eden insanlar, 1970'li yıllarda kendilerini şehirleşmeye zorlamışlar. Kitabı okuyunca aslında bunun o dönemin şartlarına göre ne kadar zor olduğunu daha iyi idrak ettim. Düşünsenize köydeki küçücük dünyanızdan çıkarak sanayileşmeye, modernleşmeye çalışan ve siyasi olayların kol gezdiği çok daha büyük bir yere üstelik de önceki hayatınıza neredeyse tamamen zıt bir yere göç ediyorsunuz. Bu duruma ayak uydurmanın zorluğunun yanı sıra geldiğiniz yere, geçmişinize içten içe özlem duyuyorsunuz. Belki insan yaşam koşullarına alışılabilir ancak içindeki o özlem ve belki de pişmanlık geçer mi bilemiyorum. Kitabın sonlarına doğru yazarın diyaloglarını ve muhteşem betimlemelerini okurken aslında hayatın ne boş olduğunu ve ne kadar hızlı geçtiğini ancak bizim bunların farkına çok geç vardığımızı/varamadığımızı tefekkür ettim. Sonra aklıma şu ayeti kerime geldi: (Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi! (Ankebut/64) Okumanızı elbette tavsiye ediyorum :)
Yokuşa Akan Sular
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,414 okunma
ÖZümden yansımalar... Sonbaharda yapraklar düşse bile ağacın hala ayakta olduğunu öğrendim. Savaşlarınızı seçin, bazen Barış haklı olmaktan daha değerlidir. Düşmanını koru, büyümene izin verir. Size gelip hayatınızı iyileştiren insanlar var, gittiklerinde daha da iyileştirenler de var. Büyük olmak için önce küçük olmak gerekir. En derin
Gerçek şu ki yeryüzünde biz insanlar dışında bir kötülük kaynağı yok. Ama her bir insan kö­tülüğün kaynağını kendisi, kendi ailesi, nesli, milleti, devleti ve biraz daha ileri gidersek ırkı, dini, ideolojisi dışında, yani bir başkasında arıyor. Ve hayat kötülüklerle sürüp gidiyor.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.