"Gerçek , başkalarının bize uyguladığı tatsız bir ölçüdür."
'Oyunlar' dedi, 'Oğlum Hikmet, gerçeğin en güzel yorumlarıdır. Bizim gerçek dediğimiz şey de bazı güçlükler yüzünden iyi oynanamayan oyunlardır.
Sayfa 408Kitabı okudu
Reklam
Gerçek, başkalarının bize uygulamaya çalıştığı tatsız bir ölçüdür.
77 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Satranç,Dr. B'nin hiçlikten yaşama tutunma tutkusu. Gestapo'nun akıl almaz 'otel uygulaması'na maruz kalan Dr. B neredeyse çıldırmak üzereyken, kitap çalar. Bu kitap ilk başta onun beklentilerini boşa çıkarıp kızdırsa da uçurumun kenarından çevirir onu. 'Otel uygulaması'ndan dolayı tek uğraşı olan satranç kitabı onun sonsuz hayal gücünü zorlamaya ve etkisi altına almaya başlar. Kendi deyimiyle 'satranç zehirlemesi' yüzünden sinir krizi geçirir ve ailesine saygı duyan doktor sayesinde serbest bırakılır. Anavatanı Avusturya'dan ayrılması gerekir. New York'a giden tesadüfen satranç oyununa denk gelir ve kendini tutamayıp dahil olur. Rakibi ise bambaşka bir dünyadır.Czentovic. Küçük yaşta anne babasız kalır ve bir rahip tarafından sahiplenir. Rahibin tüm çabalarına rağmen okuma ve yazmaya kafası basmaz. Herşeye karşı ilgisiz ve duyarsız. Ona söylenmeden hiçbir şey yapmadan saatlerce boşluğa donuk bakar. Rahibin onun yeteneğini tesadüfen keşfetmesiyle hayatı değişir ve hiç kimse onu yenemez. Aylarca kaybetmediği oyunlar,kazandığı paralar,sayısız rakipler,turlar... Gemide McConnor ile para karşılığı oynarken, Dr. B'ye oyun teklif eder.. İlk oyundan çekildikten sonra ikinci oyunu teklif eder. Dr. B kabul eder ama aklı yine oyunlar oynar oyna. Kafasından yöntemler,hamleler,savunmalar oluşturur. Bakalım kim alacak oyunu ? 21 sene boyunca oyunu sadece zihninde yaratıp oynayan, gerçek taş ve tahtaya dokunmayan Dr. B mi, hayal gücü sınırlı, az konuşan, hecelemeden cümle kuramayan,korkunç sabırlı ve dünya şampiyonu Czentovic mi ?
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238.1k okunma
Başlangıçtaki ağırbaşlılığınız, davranışlarınızdaki inceliğiniz, zekanız, iş bilirliliğiniz beni size yakınlaştırmıştı. Gerçek bir dost, iyiliğimi düşünen bir arkadaş bulduğumu sanıyordum. Ama artık çok iyi biliyorum, kalplerindeki zehiri cana yakın, içten görünümleri arkasında saklayan, en yakınlarına pis oyunlar oynayan, onları alçakça aldatan, bu yüzden de eline kalem almaya yanaşmayan, öte yandan en yakını için, vatanı için kötü şeyler söyleyen, herhangi bir iş için onlarla ilişkiye girenlerin gözünü boyamak için olmadık şeyler yapan aşağılık çok insan var...
Sayfa 404 - Dokuz Mektupluk Roman
Hayat talimlere benzemiyor albayım. Gerçek mermiler, insanı yaralıyor.
Sayfa 284
Reklam
196 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 13 hours
Bir solukta okumama rağmen sanırım uzun süre etkisinde olacağım. Nojoud öyle güçlü bir kız çocuğu ki tüm yaşadıklarına rağmen kaçma cesaretini bulup hayatını kurtarmaya karar verir. Kendi hayatını ve kendi gibi olan bir çok çocuğun hayatını kurtarmıştır aslında. Onlara bir umut ışığı olmuştur. O kadar sinirlendim ve üzüldüm ki bunların gerçek olması çok acı. 10 yaşında bir çocuk okula gitmeli, oyunlar oynamalı arkadaşlarıyla. "Annemin 16 çocuğu var" cümlesiyle ağzım açık kalmıştı. Tabiki ardından "Bir boğaza daha bakamam evlenmesi kurtulması demek" sözünü duymak beni hiç şaşırtmadı. Bakamıyorsan bu kadar çocuk niye ?! Ama sonu mutlu olduğu için ben de mutluyum. Keşke kimse bunları yaşamasa. Türkiye'de de sanki bunların önünü açmak istermişcesine dini nikahtan önce resmi nikah zorunluluğu kalktı. Amaç ne bir türlü anlayamadım! Nojoud'un hikayesi resimlerle süslenmiş, yürek burkacak bir hikaye.
Ben Nojoud 10 Yaşında Bir Dulum
Ben Nojoud 10 Yaşında Bir DulumNojoud Ali · Martı Yayınları · 2014794 okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kişinin düşünceler ışığında kelimelere yansıyan söylemlerin, gerçek nezdinde tanık olunmasından doğan bir şaşırmışlık hali, gerçek hayatta uygulamasına tanık olmaksızın kişinin kafasında soyut söylemlere fazla kaptırmanın insanı bir nevi ne kadar kopukluğa ittiği alenen ortada. Tuhaf olan bu düşünsellerin çoğu mantıklı hatta gerçek hayatın yoğunluğunun çok boyutlu olarak ele alışı ve dile getirişi bu kadar güzel anlatılamazdı herhalde. Tabi insan beyni bu kadar yoğun duyguları düşünceleri hazmetmesi imkansız, kişiyi en sonunda parçalara ayırmasına şaşmadım. Türk toplumunun köklü bir köksüzlüğü var, ne batı ne doğu. Arada kalmışlığın toplum bilincinin oluşmasına engel olduğu bu doğrultuda kişinin de benlik kavramının çatışmalardan ibaret olduğunu vurgulamış bir nevi. Açıkcası beni sarsmadı desem kocaman bir yalan olur :) Kendi davranışlarımı, hareketlerimi, düşüncelerimi duygularımı herşeyimi sorgulattırdı. Size tavsiyem kitabı zamana yayarak çok yavaş okumanız iyice hücrelerinize kadar sindirin. O zaman sizde ne derece iyi anlamda farkındalık olacağına tanık olursunuz.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231.2k okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.