Bilim edebiyata yetişemez
Bilim edebiyata yetişemezdi, hiç bir zaman yetişememişti ki zaten. ''Bakın'' diye devam ettim, ''size kanıtlayayim söylediklerimi: Yunan trajedilerini biliyorsunuz değil mi? Milattan önce yazılmış oyunlar ama hala geçerli. Bugün bile Oidipus kompleksi falan diyoruz. Peki, onlar yazıldığı zaman bilim neredeydi? Dünyanın düz olduğuna inanılan, mikropların bilinmediği, ilkel bir emekleme çağında değil miydi? O zaman hangisi gerçek? Bugüne ışık tutan, ölmeyen ve hiç ölmeyecek olan hikayeler mi, yoksa ilkel bilim mi?''
"Ne olur albaylarım, biz tarihin kölesi olmayalım; gerekirse, dünya tarihini yeni baştan yazalım. Bütün olayların yeni yorumlarını yapalım. Bunun için neyimiz eksik sanki? /Bana kalırsa, gerçek hürriyeti ancak bizler duya-biliriz içimizde..."
Sayfa 71 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sen, yaşadığım bir gerçek misin? Yoksa, bir zamanlar yaşamış olduğum bir rüya mısın? Yoksa, ikisi de değil misin?
Sayfa 327
Kendimize acıyacağımıza kendimizi tanıyalım albayım,” dedim. ‘Kendini tanı derler ya; bu sözün gerçek önemini kavrayalım.’
Sayfa 412Kitabı okudu
"Gerçek, başkalarının bize uygulamaya çalıştığı tatsız bir ölçüdür." "Birimi var mı Hikmet amca?" "Birimi insandır."
Sayfa 109Kitabı okudu
Gerçek, başkalarının bize uygulamaya çalıştığı tatsız bir ölçüdür.» «Birimi var mı Hikmet amca?» «Birimi insandır.»
Reklam
Neden beni görünce gülüyor? insanlardaki zavallılığı, önce çocuklar seziyor galiba. Delileri de önce onlar kovalar.
biz gibimsi
“Benim için bütün oyunlar, romanlar, hikâyeler herkesin anladığından başka bir anlam taşıyor. Bütün hayat, bütün insanlık bu kitaplarda anlatıldı, bitirildi. Yeni bir şey yaşamak, yeni bir kitap tanımak oluyor benim için. Kitaplarla ve onların yazarlarıyla birlikte yaşıyorum. Önsözlerle yaşıyorum. Hiçbir yazar şaşırtmıyor beni: çünkü hayatlarını sonuna kadar biliyorum. Gerçek dediğiniz dünyadaysa kimin ne yapacağı belli değil. Her gün şaşırtıyorlar beni. Yazarlarımla yaşamak daha kolay. “Bana kitap kurdu, boş hayaller kumkuması, hayatın cılız gölgesi gibi sıfatlar yakıştırılabilir. Şövalye romanları okuya okuya kendini şövalye sanan Don Kişot’a benzetebilirsiniz beni. Yalnız onunla bir fark var aramda: ben kendimi Don Kişot sanıyorum."
Sayfa 370 - İletişim Yayınları
“Gerçek, başkalarının bize uygulamaya çalıştığı tatsız bir ölçüdür.” “ Birimi var mı Hikmet amca?” “ Birimi insandır.”
Sayfa 109Kitabı okudu
"İnsanlarımız, aynı piyesi yıllardır aynı biçimde oynamanın yorgunluğu ve gerçeğe bir türlü benzetememenin bezginliği içindeyken ben, bizlere bugüne kadar hiç yararı dokunmamış olan aklın-daha doğrusu, akıl olduğunu sandığımız akıl taklidinin- zincirlerinden kurtularak, bütün ülkeleri ve onların gerçek kişilerini içine alan büyük oyunun heyecanı içinde bulunuyorum."
Sayfa 348Kitabı okudu
Reklam
Uzun zaman önce tüm benliğimi, kelimelere duyduğum kör bir tutkuya adadım. Edebiyat benim kum havuzum. İçinde oyunlar oynuyor, kaleler, duvarlar inşa ediyor, şahane zaman geçiriyorum. Beni asıl zorlayan oyun bahçesinin dışındaki dünya. Bu görünen dünyaya uysal ama geleneksel sayılmayacak şekilde uyum sağladım ki fazla sıkıntı çekmeden kitaplardan oluşan dünyama geri çekilebileyim. Aynı metafordan devam edersek, eğer edebiyat benim kum havuzumsa gerçek dünya da kum saatim - içimi gıdım gıdım tüketen bir kum saati. Edebiyat bana hayat veriyor, hayat beni öldürüyor. Eh, hayat herkesi öldürüyor.
Westworld.
Sayısız bilgisayar oyunu, popülerliğini sunduğu eğlenceye borçludur: Gerçek dünyada zorunlu ve önüne geçilemez olduğu kadar riskli ve tehlikeli de olan, bir adım ileride olma pratiğinin güvenli ve özgürce seçilmiş provalarıdır bunlar. Bu oyunlar, yaralanma korkunuz veya başkalarını yaralamaya karşı vicdani itirazınızdan ötürü engellenmemiş olsanız, sizin sürüklendiğiniz, hatta yapmış olmayı dileyebileceğiniz şeyleri yapmanızı sağlar. “Son katliam ”, “ayakta kalan son insan” ve “imha derbisi” olarak önerilen bu oyunlardan biri.
Sayfa 41
Atay her zamanki gibi söyleyemediklerini, ilişkilerine dair iç hesaplaşmalarını, Sevin ile olan ilişkisinden sonra yazdığı Tehlikeli Oyunlar romanında Hikmetlerden birine söyletir. Tehlikeli Oyunlar'da Hikmet'in Bilge karakterine söylediği sözler, Atay'ın Sevin'e hak verişini ifade eder: "Bütün hayatımı kelimeler uğruna harcadım, içi boş kelimeler uğruna. Kelimelerin gerçek anlamlarını bilmeden onlarla oynadım. Oyunları da kelimelerin içinde tutukladım. İşte bunun için Sevgili Bilge, beni bıraktılar, bıraktın. Soluk almak için güneşe çıktın. "
Sen yaşadığın bir gerçek misin? Yoksa bir zamanlar yaşamış olduğum bir rüya mısın ? Yoksa ikisi de değil misin ?
…gerçek bir aşk beklerken acı veren bir aşk buldum…
Geri199
1,500 öğeden 1,486 ile 1,500 arasındakiler gösteriliyor.