Acaba gerçek bu mudur? Türkler hakikaten çok, fakat ömürsüz devletler kuran bir millet midir? Bu fikir, Türk milliyetçilerinin de fikri olabilir mi?
Hiçbir Avrupa gazetesi, Ermenileri imha etmek isteyen aynı Jön Türklerin Yukarı Ermenistan’da yaşamakta olan Kürtleri evlerinden ve yurtlarından sürdüklerini haber yapmadı. Ermeniler gibi Kürtler de Rusların yanında saf tutacak güvenilmez unsurlar olmakla itham ediliyordu. Kürtlerin Çapakçur, Antep ve Muş bölgeleri ile Erzurum ve Bitlis
Reklam
Hümanist dünya görüşü bizde yanlış anlaşılmış ve adeta Türklüğe karşı bir hareket sayılmıştır. Oya hümanizm gerçek anlamı ile “özgür düşünce” demektir. Dünyada ilk defa MÖ 6.yy’da doğa filozofları, cinlerden,perilerden,batıl inançlardan sıyrılmış hür düşünce ile bilimsel araştırmayı yurdumuzda, Ege kıyılarındaki kentlerde kurmuşlardır. Özgür
Sayfa 608Kitabı okudu
Gerçek şu ki, Gelibolu´nun dağları Türk doğuruyor! Ayrıca bu Türklerin işin ucunu bırakmaya hiç niyetli görünmeyen zorlu savaşçılar olduklarını düşünmeye başladık. Onlar şimdi bizde olmayan bir güce sahipler. Çünkü, Türkler memleketlerini savunuyorlar.
Sayfa 103 - EVEREST YAYINLARI-84. BASIM-HAZİRAN 2023Kitabı okuyor
"İlerde halkımızın, bunca ibret verici tecrübeden sonra gerçek dindarlarla din tüccarı ve aktörlerini birbirlerinden ayırdedeceğini ümit ederim. Yoksa hep böyle geri ve ezik kalırız."M.Kemal Atatürk.
İncirlik'te vızır vızır hareketlilik başlamıştı. Dev kargo uçakları inip kalkıyordu. Sayın medyamız yazmıyordu ama, Amerikan medyası manşetten duyuruyordu, "Irak'a müdahale yapılacak, Ankara'yla Washington el sıkıştı, 40 bin Amerikan askeri Türkiye'de konuşlanacak" deniyordu. Bir hafta kadar geçti. Abdullah Gül
Reklam
373 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kimsenin yabancı olmadığı ülkeye doğru
Amin Maalouf
Amin Maalouf
'un yazdığı ilk roman olan
Afrikalı Leo
Afrikalı Leo
, gerçek bir yaşam öyküsünden çıkarılmış düşsel bir yaşam öyküsü. Kitap 4 bölümden oluşuyor, her bölüm Hasan'ın diğer adıyla Leo'nun belirli tarihlerde yaşadığı 4 ülkedeki (Granada, Fas, Kahire, Roma) anılarını anlatıyor. "Ben, Hasan, tartıcıbaşı Muhammed’in oğlu, ben, Giovanni Leone
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 200714,2bin okunma
Fâtih devrinin Bizans asillerinden olan hristiyan Notaras'ın feth-i mübînden evvel sarf ettiği şu ifade, İslâm'daki gerçek adâlet ve vicdan toleransına ne güzel bir misaldir: "İstanbul'da kardinal şapkası (hotozu) görmektense, Türkler'in sarığını görmeyi tercih ederim!.."
Erkam yayınlarıKitabı okuyor
Halbuki en yalın haliyle dahi anlatılacak olursa, Balkan Harpleri sona erdiğinde Osmanlılar imparatorluklarının en fazla kalkınmış Batı'dan gelen dönüştürücü etkilere en fazla açık, kendisine sadece bir Şark ve Ortadoğu değil, bir dünya imparatorluğu olma vasfını bahşeden ve hep bu büyüklüklere geri dönebilmek kapasite ve potansiyelini barındırabilmesini sağlayan, Doğu Roma olmak iddiasını üstlenebilmesinin gerçek temeli olan İstanbul'u sahiplenmesinden bile önce ayak bastığı toprakları kaybetmiş, sınırlarının Adriyetikten Meriç Nehri'ne çekilmesi ve Rumeli'nin son bulmasıyla imparatorluğun ekseni kadar sıklet merkezi de tüm jeostratejik anlam ve sonuçlarıyla birlikte Doğu'ya kaymış, sürdürebileceği özlemler ve önüne çıkacak yollar bakımından Türkiye'nin dünyası ilelebet değişmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nda nüfus kayıpları konusunda en yetkin araştırmacı olarak kabul edilen Justin McCarthy, Balkan Harpleri sırasında birçoğu Hıristiyan silahlı güçlerce katledilen Osmanlı Müslümanlarının sayısını 1.450.000 olarak ortaya koymuştur. Halbuki Türkler ve Müslümanlar 1912'de Osmanlı Avrupası'nda küçük bir farkla çoğunluğu oluşturuyordu. Balkan Harpleri sonunda, Osmanlı Balkanlarındaki Müslümanların yüzde 27'si ölünce, belirgin bir şekilde azınlık konumuna gelmişlerdi.
Sayfa 245
...Sonuç belli olmuştu. Ordu, 1.643 şehit, 4.981 yaralı ve 374 esir vermiş, 18 top, 47 ağır, 34 hafif makineli tüfek kaybetmişti. Elde yalnız 28.825 tüfek kalmıştı. Gerçek buydu. "Kaçak sayısı?" "Tam sayı belli oldu. Şaşırmaya hazır ol: 30.809." "Neee?" "Üstelik bunların 30.122'si de tüfeği ile kaçmış. O yüzden elimizde az tüfek kaldı." "_Ordunun yarısı bu!" "Ne yazık ki evet." M. Kemal isyanla ayağa kalktı: "Anadolu'yu yüzlerce yıl, yalnız canına ve malına ihtiyacın olduğu zaman hatırlarsan, bunun dışında kaderine terk ve cehalete teslim edersen, sonuç tabii böyle olur. İnsanlarımızı okutmamış, bilinçlendirmemiş, kafalarını ve yüreklerini milli bir terbiyeden geçirmemişiz ki. Cami okullarında ve medreselerde, ne tarih, coğrafya dersi verilir, ne de vatan, millet nedir Öğretilir. Bu yüzden iki yıldan beri düşman kadar, cahil, gafil ve hainlerle de uğraşıyoruz.
Reklam
Aslında Osmanlı İmparatorluğu 20. yüzyıla, 1900’de değil gerçek anlamda Sultan II. Abdülhamid’in (saltanatı 1876-1909 arası tahtta) otuz yıl önce rafa kaldırdığı anayasayı yeniden yürürlüğe koyduğu 23 Temmuz 1908’de girdi. Abdülhamid’in kararı imparatorlukta büyük iyimserlik ve coşku yarattı, çünkü bu yeni dönem tüm vatandaşlar için ‘özgürlük, eşitlik ve adâlet’ sözü veriyordu. Müslümanlar veya gayri-Müslim, farklı etnik kökenden herkes -Rumlar, Bulgarlar, Makedonlar, Ermeniler, Araplar, Kürtler, Yahudiler ve Türkler- yeni anayasal dönemin beklentisiyle sokaklarda birbirlerini kıcakladılar.
Sayfa 53 - Pdf - Anayasanın DönüşüKitabı okudu
254 syf.
9/10 puan verdi
Türkçülük akımının öncülerinden biridir Ziya Gökalp.. Abdülhamidin Türkçülük hareketini önlediğini yazıyor.."Hars demokratik tehzib ise aristokratik.. Hars milli tahzib ise beynelmileldir... Millet ortak kültürü paylaşan fertlerin bütünüdür.. Türkiyenin milli lisanı İstanbul Türkçesidir.İstanbulda 2 Türkçe vardır:Biri konuşulup yazılamayan İstanbul lehçesi,diğeri yazılıpda konuşulmayan Osmanlı lidanıdır.Acaba milli lisanımız bunlardan hangisi olacaktır?" (Özellikle Türk dili edebiyatı mezunlarının bakış açısı bile beni şaşırtıyor..Türkçe nedir? Bir kesimin bize Osmanlıca diyerek Farsça ve Arapça karışımı bir dili empoze etmeye çalışması mı...Sıradan insanların kullanmadığı bir dil...) Bu arada güncel belki ama yazar " Dünyanın en demokrat kavmi eski Türkler olduğu gibi en feminist nesli de yine eski Türklerdir diyor ve feminizmi; eşitliğin kadınlara ait bir görünümünden ibarettir" olarak tanımlıyor. İslam sonrası etkileşim bizi bu günlere getirdi sanırım.." Eski Türklerde ana soyu ile baba soyu kıymetçe birbirine denkti." Hukuki Türkçülük kısmını okumanızı tavsiye ederim. "Dini Türkçülük,din kitaplarının ve hutbelerle vaazların Türkçe olması demektir.Bir millet dini kitaplarını okuyup anlayamazsa dinin gerçek mahiyetini öğrenemez."(bu cümle ne kadar derin anlamlar içeriyor anlamak zor olmasa gerek...) "Türkçülük siyasi bir parti değildir;ilmi,felsefi,estetik bir mekteptir.(yani kimsenin tekelinde değil ) Ayrıca kitabın siyasi Türkçülük kısmını da okumanızı tavsiye ederim..
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün EsaslarıZiya Gökalp · Ötüken Neşriyat · 20226bin okunma
Mustafa Kemal Atatürk: “Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur”, derken; Atsız Beg de: “Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir” diyerek, milli ülkümüzün mihenk taşını belirlemişlerdir. Türk milliyetçileri için tek gerçek budur ve birilerinin sürekli ırkçılıkla suçladığı bu adam Türkleri şöyle tarif ediyor: “Türkler, Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve beyninde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur”. Bugün Türkçüler, Atatürk’ün ve Atsız’ın fikirlerinden ilham alarak, dimdik ayakta duruyorlar. Ve onlar hem Türkiye’nin hem de bütün Türk Dünyasının muhafızlarıdır.
Saadettin Y. Gömeç
Saadettin Y. Gömeç
İsmet İnönü;
"Memleketin imkânı bu kadar. Sabırlı ve iyimser olmak zorundayız. Bizim bir tek gerçek müttefikimiz var: Zaman! Zaman kazanmaya bakacağız. Zamanla askerce ve silahça güçleniriz, zamanla halkın desteği daha da artar. O zaman gelince de vatanımızı düşmandan temizleriz. Şimdi bize düşen, ümitsizliğe kapılmadan, var olanla yetinmek, dağlarımıza, ovalarımıza tırnaklarımızı geçirip o zaman gelene kadar direnmektir."
Sayfa 150 - Bilgi Yayınevi, 105.Baskı, Eylül 2005, AnkaraKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.