Ruh ile beden arasındaki uyum - o tam da bu işte! Biz akılsızca bir şey yapıp bu ikisini birbirinden ayırdık, hayvanca bir gerçekçilik icat ettik, bomboş bir ülküsellik.
Aşk, yaşamın sıradanlığına bir başkaldırı değil midir? Günlük yaşamın monotonluğu gitmiş, karamsarlık yerini gerçekçilik sınırını aşabilen bir iyimserliğe bırakmış, durağanlık hali coşkuya dönüşmüş ve yaşamın sıradan olayları yeni anlamlar kazanmıştır. Artık bir terapiste bile gitmenize gerek yoktur. Terapistin yapamadığını aşk becermiştir! Kim böyle bir görme kusurundan vazgeçmek ister ki?