Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçekçilik, içinde yaşadığın topluma yer yer ayna tutmaktan ibaret değil ki. Asıl gerçeklik, asıl yurtseverlik, içinde yaşadığın toplumun bozuk düzenini görmek, bozukluğun nereden geldiğine akıl erdirmek, sonra da bu bozuklukları ortadan kaldırmağa çalışmak. Yurtseverlik, yurdunun insanlarını sevmek, yani, insan gibi yaşamalarını sağlamaya çalışmak. Buna engel olanlarla savaşmak...
Sayfa 189 - Tekin Yayınevi, 4. BasımKitabı okudu
"Son yüzyılın doğalcı görüşlerine göre gerçekçilik, hakikati yeniden üretebilir. Bu görüşlere göre, fotoğraf resim için neyse, gerçekçilik de sanat için odur: Fotoğraf yeniden üretirken, resim seçimlerde bulunur. Fakat sanat neyi yeniden üretir ve gerçeklik olarak adlandırdığımız şey tam olarak nedir? En iyi fotoğrafların bile yeteri kadar sadık ve gerçekçi olmadığı bir evrende, bir insanın yaşamından daha gerçekçi ne vardır ve onu gerçekçi bir filmle başarılı bir şekilde canlandırmak mümkün müdür?"
Sayfa 32 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Emily bana söz ver kendinden başka kimseyi tatmin etmek için yazmayacaksın." "Kendi şemsiyenin altında yaşa. Gerçekçilik diye uluyup duranların dümen suyuna kendini kaptırma."
Ruh ve bedenin uyumu ne kadar önemlidir! Bu ikisini birbirinden ayırıp hoyrat bir gerçekçilik ve bomboş bir idealizm yaratmamız ne büyük delilik.
Sayfa 13 - Basil Hallward, 13. BasımKitabı okudu
İntihar edenlerin genelde umtusuzluk içinde olduğu söylenir. Ama burada biraz daha ayrıntılı bakılması gereken şeyler var. İntihar eden birinin varoluşun başlı başına değersiz olduğuna inanması gerekmez ille de. Aksine, umut etmek için sayısız neden bulunduğunu ama bu gibi beklentilerin ona göre olmadığını düşünüyor olabilir. Ya da umut etmek için nedenleri olduğunu gördüğü halde, böyle hissetmiyor olabilir. Sorunlarının ortadan kalkabileceğini hesaba katmasına rağmen, kendinde bekleyecek gücü bulmuyordur. İşlerin herhangi bir şekilde iyiye gitmesini bekleyemeyecek kadar dayanılmazdır acısı. Gabriel Marcel umutsuzluğu bir tür sabırsızlık saysa da, kişinin daha fazla bekleyecek durumda olmamasında yalın bir gerçekçilik olduğu da düşünülebilir. O halde, intihar edimi kişinin kendisi için olsun, dünyanın geneli için olsun, mutlak bir umutsuzluğu ima etmek zorunda değildir. Ama bu da, umudun koşulsuz reddi anlamında mutlak umutsuzluğun tümüyle akılcı olabileceği durumların varolduğunu inkar etmeyi gerektirmez. Böyle mutlak bir umutsuzluğa boyun eğmenin genellikle manen zayıflık olduğu düşünülse de, sağgörüden kaynaklanan bir son söz niteliği taşıyabildiği durumlar olduğu kesindir. Sözgelimi, bir doktor ölümcül hastalığa yakalanmış birini tedavi etmek konusunda akılcı bir umutsuzluk içinde olabilir .
Nasıl bu hâle geldik, aklım almıyor...
Onlar için komik bi duyguyu ifade etmek bile çok zor. Önlerinde ne varsa onla savaşıyorlar. Seçmiyorlar, düşünmüyorlar, elemiyorlar, sevmiyorlar, görmüyorlar. Sadece yalan ve yavan olanı estetize ediyorlar. Temkinli hayaller kuruyorlar. Buna gerçekçilik ismini takmışlar. Ama rengi bozuk bi sürahi kadar gerçekler. Varlığı dışında hiç bi anlam taşımayan boş vitrin sürahileri.."
Reklam
"Gerçekçilik bir yazarın yüreğini incitebilir."
Sayfa 140 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Günün ilk ışınlarından önce yükselip insanların karanlıkta ne yaptığını görüyorum. Kötülük değil bu, gerçekçilik."
Sayfa 347Kitabı okudu
Ruhun ve bedenin uyumu-bu ne büyük bir şey! Biz kendi çılgınlıklarımızda ikisini ayırdık ve kaba bir gerçekçilik, boş bir idealizm icat ettik.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.