"Kısa sürede güneşi ve cenneti, dünyayı, kendini ve diğer hayvanları ve bitkileri ve biraz önce konuştuğumuz başka bir sürü şeyi aynada elde edebilirsin. bu tam da, Diyojen'in insanın tüysüz, iki ayaklı tanımlanmasına karşı, yolunmuş tavuk örneğini vermeye iten, bir tanımı alt etme çabasına benzer ve sanatsal bir eleştiri olarak da Picasso'nun Suze şişesinin üzerindeki etiketi çıkarıp bir şişe çiziminin üzerindekine yapıştırmasına paraleldir. Picasso, gerçekliğin parçalarını yapıta yedirmenin, zorlu akademik talimlerle gerçekliğe yaklaşmaya çalışmaktan daha anlamlı olduğunu ve iyi bir akademik elin ancak heves edebildiğine, bu yolla, anında ulaşılabileceğini ima eder.
Onlarla birlikte çalışmış olsa böyle bir projeye atılamayacağını ima etti. Bugün fizikçiler, enerji ve maddenin kuantum düzeyindeki garip davranışı veya gözleme, gerçekliği kısmen yaratma gücü atfeden ünlü Kopenhag Yorumu karşısında hala rahat değiller. Gerçekliğin varlığının gözleme bağlı olduğuna hakikaten inanan bilim insanları ender çıkıyor ve
Reklam
Bir zamanlar benim için şiir her şeyden önemliydi, hayatın amacıydı. Hakikatin dile getirilebiliyorsa onun ancak “kekemece” de olsa şiir olarak dile getirilebileceğini düşünürdüm. Gerçi şimdi de böyle düşünüyorum ama artık hakikati o kadar değerli bulmuyorum. Hem nedir ki hakikat yani doğruluk? Felsefe kitaplarında bu iki kavramın eş anlamlı
İnsan zihni kendi sınırlarını dünyaya dayat­maktadır; kendi sınırlarının ötesinde akıl yürütme iddiasında bu­lunursa da, çözülmez çelişkilere takılıp kalmaktadır. Ama gücü­müzü de bu daralmadan almaktayızdır: Algıladığımız dünya, ta­nımı gereği mantığımızın kurallarına uyar, çünkü bilinemez bir gerçekliğin zihnin mimarisi içinde kırılmasından ibarettir.
Tanımı nedir mutluluğun? O çok bilenlere sorma sakın. Hele düzene tapanlara asla sorma. Onlar ki hayatın süregelen sürprizlerine kapalı, beyinleri ve kalpleri küçülerek büyüyenlerdir. Onlar yaşamadan yaşlananlardır. Tanımı nedir mutluluğun? Kim olduğunu, ne istediğini, büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktır. Yani herkese göre değisir. Tektir eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir. Kendini gerçekten tanıdıpında yaşadığın ne olursa olsun gerçekten mutlu olacağını unutmamalı. Mutluluk varılması gereken bir nokta değildir. Kabul etmektir. Ben olmaktır. Şimdiyi tatmaktır.
makale notları-19
Mit(myth), Antik Yunanca'da söz kavramını ifade etmek için kullanılan üç kelimeden birisidir: Mitos, epos, logos. Zaman zaman birbirinin yerine kullanılan bu üç kelime genel olarak söz, konuşma, hikaye ve anlatı gibi ortak anlamlara gelmekle birlikte aralarında küçük nüanslar bulunmaktadır. Mitler profanlaşan insanı tekrar tekrar kutsalın
Reklam
Tanımı nedir mutluluğun? O çok bilenlere sorma sakın. Hele düzene tapanlara asla sorma. Onlar ki hayatın süregelen sürprizlerine kapalı, beyinleri ve kalpleri küçülerek büyüyenlerdir. Onlar yaşamadan yaşlananlardır. Tanımı nedir mutluluğun? kim olduğunu ne istediğini , büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktadır. Yani herkese göre değişir. Tektir, eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir. Kendini gerçekten tanıdığında yaşadığın ne olursa olsun gerçekten mutlu olacağını unutmamalı.
İmanın tanımı gereği, çıkarımsal aklın ötesine geçen bir boyuta sahip olması gerekir; aksi hâlde vahye ve peygamberlere gerek kalmazdı. Ancak çıkarımsal aklın ötesinde olmak, akla muhalif olmak anlamına gelmez. Bu daha ziyade, beşerî aklın bilişsel kabiliyetini aşan akıl-üstü (supra-rational) olmak anlamına gelir. Akıl-üstü olma, akıl dışı yahut karşıtı (irrasyonel) bir şey değildir, zira akıl, kendi sınırlarının üstünde bir gerçekliğin olduğunu kabul edebilir. Böyle bir kabul mantıksız değildir, zira bu kabul cehalet, agnostisizm (bilinemezcilik) veya bir kör inancı değil, çıkarımsal aklın kendi sınırlarını telim etmesi anlamına gelir.
78 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.