Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Televizyon ekranına çıkan herkes az çok Aktör/Aktris’tir
En basit ifadesiyle mesele, televizyonun yeni bir hakikat tanımı getirmesidir (veya muhtemelen eski bir tanımı canlandırmasıdır): anlatıcının inandırıcılığı bir önermenin hakikatinin nihai sınanmasıdır. “ inandırıcılık” burada anlatıcının geçmişte gerçekliğin sert sınamalarından geçmiş cümleler kurma siciline karşılık gelmez. Sadece aktör/habercinin iletiği bir samimiyet, özgürlük, kırılganlık veya çekicilik izlenimine karşılık gelir. … Televizyonda inandırıcılık hakikati anlatmanın belirleyici testi olarak gerçekliğin yerini alıyorsa, performansları devamlı doğru kişi yarattığı sürece, siyasi liderlerin gerçekliğe kafa yorup canlarini sıkmaları gerekmez. Örneğin bugün Richard Nixon’un ismini saran lekenin yalan söylemesini değil, televizyonda yalancı gibi görünmesinin sonucu olduğundan şüpheleniyorum.
Sayfa 136 - Ayrıntı, 11. Basım 2022, çev: Akın Emre PilgirKitabı okudu
Tanımı nedir mutluluğun?
Kim olduğunu, ne istediğini, büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktır. Yani herkese göre değişir. Tektir, eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir.
Sayfa 18 - Deniz BarutKitabı okudu
Reklam
"Gerçekliğin tanımı, tanımlayanın duyarlığına göre değişiyordu."
Sayfa 124Kitabı okudu
"Sosyal medya ve İnternet sayesinde, gerçekliğin tanımı gerçekten değişti. Günümüzde herkes kendi geeçekliğini yaratan birer algı yöneticisi! Güzel görünmek, iyi bilinmek, ünlü olmak, tanınmak... Mutlu olmanın dijital kodları ve güncel tanımlarından etkilenmemek neredeyse imkânsız artık. "
Sayfa 39 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Psikiyatri mi hasta, insanlar mı?
Dış gerçekliğin ya da kısacası gerçekliğin tanımı, tanımlayanın duyarlılığına göre değişiyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
Benim Güzel Yüreğim
Tanımı nedir mutluluğun? O çok bilenlere sorma sakın. Hele düzene tapanlara asla sorma. Onlar ki hayatın süregelen süprizlerine kapalı, beyinleri ve kalpleri küçülerek büyüyenlerdir. Onlar yaşamadan yaşlananlardandır. Tanımı nedir mutluluğun? Kim olduğunu, ne istediğini, büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktır. Yani herkese göre değişir. Tektir, eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir. #Deniz barut#
Reklam
Dil her zaman, gerçeklik ile gerçekliğin tanımı arasındaki belalı sınırda faaliyet göstermiştir.
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Otobiyografi ve ideoloji
Otobiyografinin geleneksel tanımı metinde konuşan birinci tekil kişinin, hikâyesi anlatılan kişinin, metne imzasını koyan kişinin aynı kişi olduğu varsayımina dayanır. Postmodern eleştiri bu özdeşliği bozdu; tarihî ben'in imza yetkisini tehlikeye düşürdü. Bu sözleşmenin bozulması, doğrusu, otobiyografiyi bir tür olarak sınıflandırmayı da zorlaştırır. Ne var ki, Gilmore'a göre bu özdeşlik fikrinin kaybolması doğrudan doğruya türü tehdit etmez; otobiyografi çalışmalarında asıl kriz bir söylem krizidir. Gerçekliğin ne ölçüde temsil edilip edilmediğini değil, otobiyografi metnindeki kimliğin hangi söylem pratikleri arasında üretildiğini anlamaya çalışmak önemlidir. Bir otobiyografide kendini gösteren gerçeklik geçmişe bugünden bakarak, o geçmişi bugünün bakış açısından yeniden kurgulayan bir gerçekliktir. Otobiyografide yaşantı [Erlebnis) yeniden şekillenir, gözden geçirilir, sınırlandırılır, dönüştürülür. Bu yüzden, anlatılan “ben”in arkasındaki yazan “ben”in her zaman dikkate alınması gerekir. Çünkü anlatılan “ben”i kurgulayan kişi kimi ayrıntıları seçip kimilerini görmezden gelen o arkadaki, yazan “ben”dir. Sonuç olarak, otobiyografinin konusu tekil bir bütünlükten çok, metnin içinde kendini gösteren söylemler, o söylemlerden çıkan anlamlardır.
sayfa 35/6Kitabı okudu
Tanımı nedir mutluluğun? O çok bilenlere sorma sakın. Hele düzene tapanlara asla sorma. Onlar ki hayatın süregelen sürprizlerine kapalı, beyinleri ve kalpleri küçülerek büyüyenlerdir. Onlar yaşamadan yaşlananlardır. Tanımı nedir mutluluğun? kim olduğunu ne istediğini , büyük arzunu bilmektir. Ben olmaktadır. Yani herkese göre değişir. Tektir, eşsizdir. Yaşam denen gerçekliğin bize sunduğu parmak izidir. Kendini gerçekten tanıdığında yaşadığın ne olursa olsun gerçekten mutlu olacağını unutmamalı.
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.