“Yok, çavuş, olmuyor; numara yapıyorsunuz,” dedi. “Sözleriniz doğru olamayacak kadar parlak.”
“Askerlik onurum üzerine yemin ederim ki, numara yapmıyorum.”
“Peki, nasıl olabilir böyle bir şey, öylesine soruyorum.”
“Çünkü siz adamın aklını başından alıyorsunuz, benim de aklım başımdan gitti.”
“Görünüşünüzden anlaşılıyor.”
"Gerçekten öyle.”
“Olamaz ki! Beni daha geçen akşam gördünüz!”
“Bir şey çıkmaz ki bundan. Yıldırım düştüğü an çarpar. Sizi o akşam, o anda sevdim, şimdi sevdiğim gibi.”