İnsan doğabilmek mi, insan kalabilmek mi? Oysa insan sayılabilmek için insan doğabilmek yetmez ki. İnsan olabilmek merhameti, vefayı, adaleti içinde barındırabilmekle mümkün. Kime sorsan herkes adil, herkes merhametli, herkes vefalı, herkes insan. Ta ki gerçekten adaletini, vefasını, merhametini göstereceği bir olay vuku bulana kadar. Sonra?
Biz miyiz yurduna Anadolu ismini veren gercekten;
Biz miyiz esini halkina, "ben sizin Han'inizim, bu da benim Han'im"
diyerek takdim eden bir hukumdarin soyundan gelen?
Yazik bize, hem de cok yazik...
Televizyon programları aşığı, kitap okumayan hatta sevmeyen insanların, kendi görüşlerinden başka fikre açık olmayan insanlarla doğrudan bağlantıları var bence. Televizyonların ve akıllı telefonların insanları aptallaştırdığı ne yazık ki gerçek. İtiraf etmek istiyorum gerçekten sinir bozucusunuz!
Geçmiş oIan dünden hiç yad etme, yarın da geImemişken feryad etme, düşünme geIeceği de geçmişi de, şimdi şen oI da yaşamı berbad etme. Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek aIacak kadar paran kaImışsa, git kendine bir demet menekşe aI ve ruhunu besIe. Bence bu çok anIamIıdır ve kişinin önceIikIe ruhunu besIemesi Iazım. Kendini satmayan
YALNIZLIK
Ve ben yine yalnızlığımla arkadaş... Duyguları ne kadar da ne kadarda değişken. Yusuf adeta bir kuş misali kanatları iyileşip de uçacak hale gelince tepeme pisledi. Oysaki; önceleri bana muhtaç olduğu için, yalnız olduğu için zoruma giden, hoş olmayan davranışlardan uzak duruyordu.
Ama şimdi öyle mi? Ne yazık ki öyle değil. Bütün bu
Kemal Tahir'in kitaplarının okunma oranı ilgimi çekti, ne yazık ki düşük bir oran. Bence daha fazla okunması gerekiyor. Yakın geçmişimize ışık tutan romanları, son derecede başarılı. Örneğin köyün kamburu 1k'da 8 kişi tarafından okunmuş, bu gerçekten çok ilginç bir rakam.
Kemal Tahir okumayanlar hangi kitaptan başlamanız doğrudur bilmiyorum lakin 1000kitap.com/kitap/Koyun-Kam... buradan başlayabilirsiniz. Beğenirseniz üçlemelere geçersiniz... Üzüldüm bu duruma...