Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
19 no'lu not
İnançlar eylem haline gelmedikleri müddetçe gerekçelendirilmiş (doğru, makul) eylem ve gerekçelendirilmiş (doğru, makul) inanç arasındaki analojiyi kullanmamıza karşı aşılamaz bir engel oluşturmayacaklardır.
Sayfa 264 - adres yayınlarıKitabı okudu
Edmund Gettier'in klasik üç parçalı bilgi tanımının neden sürdürülemez olduğuna dair ünlü makalesinin ardındaki hikâye artık felsefi folklorun bir parçasıdır. Makalenin öyküsü söyledir: Edmund Gettier, eğer işini sürdürmek istiyorsa elinin altında bazı akademik yayınlar bulundurması gerektiğini bilen genç bir Amerikalı filozoftu (ABD'de, genç akademik atamalar genellikle araştırmalarını uygun yüksek profilli dergilerde yayınlayan kişi için geçerlidir). Bu düşüncenin etkisiyle bir şeyler yazmak için etrafına bakındı ve ilginç, yayınlanabilir ve en önemlisi çok çabuk yazılabilecek bir şey aradı. O zamanlar aslında epistemolojiye gerçek bir ilgisi olmadığı söylenirken, literatürde bilginin gerekçelendirilmiş-doğru-inanç şeklindeki tanımının yaygınlığı karşısında şaşkına dönmüş ve bu tanımın kaçınılmaz olarak kusurlu olduğuna inanmıştı. Hızlı bir hareketle, bu görüşe itirazını özetleyen üç sayfalık kısa bir makale yazdı ve bu tür kısa makalelerde uzmanlaşan, son derece saygın felsefe dergisi Analysis'e gönderdi. Makale, usulüne uygun olarak 1963'te yayınlandı ve büyük bir fırtına kopardı.
Sayfa 43 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilgi ve Gerekçelendirme:
Kesin olduğuna, diğer inançlarınız kadar inandığınız bir inanç seçiniz. Örneğin, dünyanın -ters değil de- güneşin etrafında döndüğüne dair inancınızı ele alalım. Eğer bu konuda eminseniz, o zaman sezgisel olarak, bu inancı haklı olarak, gerekçelendirilmiş görmelisiniz. Bu durumda kendinize şu soruyu sorun: Bu inancı gerekçelendiren şey nedir? Bu soru bilgi teorisi için hayati önem taşır, çünkü 3. Bölüm'de gördüğümüz gibi, her ne kadar Gettier örnekleri gerekçelendirmenin (doğru inançla) yeterli olmadığını gösterse de en azından bilgi için gerekçelendirmenin zorunlu olduğunu düşünmek makuldür.
Sayfa 53 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Platon’a göre inancın bittiği yerde bilgi başlar ve bilgi, “gerekçelendirilmiş doğru inanç” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bilginin, ''gerekçelendirilmiş doğru inanç'' olduğunun farkına varamayanların ''inanmak değil, bilmek istiyorum!'' şeklinde klişe ifadeler kullanarak bilgi yoluyla inancı aşağılamaya çalışması üzüntü vericidir.
"İnanmak değil bilmek istiyorum" sözü hakkında
''An introduction to the theory of knowledge'' kitabının 7. sayfasında klasik bilginin tanımı veriliyor. Bilgi, gerekçelendirilmiş doğru inançtır. Ben Dünya'nın yuvarlak olduğunu biliyorum ama Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanmıyorum sözü çelişki içerir. Dolayısıyla inanmak değil bilmek istiyorum sözü büyük bir çelişki içerir. Buna dinleri aşağılamak için orada kastedilen dogmatik inanç diyenler olabilir. Buna cevaben: Dini inançlar dogmatik inanç olmak zorunda değildir. 3 büyük kelam ekolünün üçü de (Eşari Mutezile Maturudi) gerekçelendirilmiş inançları dogmatik inançlardan üstün tutmuştur.
Reklam
"Bilgi" ile "inanç" kavramlarını birbirinden ayırt etmek için bugüne kadar birçok formül ileri sürüldüyse de, en yaygın olarak kabul göreni, bilginin, gerekçelendirilmiş doğru inanç olduğu şeklindeki tanımdır.
Sayfa 235 - Bilim ve Gelecek kitaplığıKitabı okudu
228 syf.
9/10 puan verdi
H. Yücel Başdemir editörlüğünde hazırlanan bu kitap, okuyucuya çağdaş epistemolojideki önemli tartışmalara ilişkin değerli bir kaynak sunuyor. Kitap içerisinde bulunan Gettier'in meşhur "gerekçelendirilmiş inanç doğru bilgi midir?" isimli üç sayfalık kısa ama devrim niteliğindeki makalesi, Chisholm, A. Goldman, K. Lehrer ve Linda Zagzebski gibi isimlerin önemli makaleleri dışında H. Yücel Başdemir ve Ferit Uslu gibi önemli akademisyenlerin çağdaş epistemolojiye dair çalışmaları, gerçekten hem giriş hem de bu alana ilişkin temel referans metinleri niteliğinde. Özellikle çağdaş epistemoloji üzerine çalışan veya bilgi edinmek isteyenler okuyabilir. Ancak çağdaş epistemolojinin büyük oranda analitik olduğu düşünüldüğünde, bu geleneğe aşina olmayan okuyucu zorlanabilir.
Epistemoloji
EpistemolojiHasan Yücel Başdemir · Liberte · 201123 okunma
"... Gazali’ye göre bir şeyin kesin derecesinde bilgi sayılabilmesi için; öncelikle kişinin onu apaçık bir şekilde bilmesi ve ayrıca bu şeyin doğru olması gerekir. Yalnızca bunlar da yetmez aynı zamanda kişinin o şeyin doğruluğuna inanması gerekir. Gazali’nin bilgi hakkındaki bu görüşleri bize, tamamen olmasa da kısmen Platon’un bilgi hakkındaki görüşlerini hatırlatıyor. Çünkü belirttiğimiz üzere Theaitetos diyalogunda bilginin en alt kriteri “gerekçelendirilmiş doğru sanıdır”. Bu tanıma göre bir sanımızın bilgi olabilmesi için öncelikle onun doğru olması ve bizim onun doğruluğuna dair inancımızın olması gerekir. Fakat her inanç doğruluk kriteri sayılamayacağından, bu inancın bir de gerekçesi, kanıtı olması gerekir. Bu noktada Gazali’nin kesin (yakin) bilgi görüşü ile Platon’un yapmış olduğu bilginin kısmi tanımı arasında benzerlik olduğu söylenebilir." Ferhat AĞIRMAN, Ahmed TÜRKMETİN, Bilginin İmkânı Problemi: Gazali Örneği
Bilgi, gerekçelendirilmiş doğru inançtır.8 Eğer bir şeyi nasıl bildiğimize dair müşterek teyide açık herhangi bir gerekçe sunamıyorsak, o şeyi bildiğimiz değil belki iddia ettiğimiz, varsaydığımız ya da kabaca ifadesiyle atıp tutturduğumuz söylenilebilir. Mesela bir piyango çekilişinde kazanan kâğıdı seçmiş olan kişi için “bildi” diyemeyiz. Çünkü o, bu kazanan kâğıdı seçmeyi nasıl gerçekleştirdiğini başkalarına gerekçelendiremeyeceği gibi kendisi de bilmemekte ve bu itibarla tekrar edemeyeceği bir hâli yaşamaktadır. Hakeza rüya, keşf, ilham gibi bâtıni hâllerin mütekellimün nazarında bilgi kaynağı olarak telakki edilmemesi onun “gerekçelendirilemez” ve bu itibarla da müştereken tatbik ve tekrar edilemez oluşundan ileri gelmektedir.# Tabi bu durum söz konusu rüya, ilham, keşf ve sezginin muhtevası itibariyle doğru olmasından bağımsız ve farklı bir konudur. *** 63. Tarif ve tarifteki her bir kavramın (gerekçe, doğru, inanç) gerekliliği üzerine özlü bir sunum için bkz. Alan Musgrave, Sağduyu, Bilim ve Şüphecilik “Bilgi Kuramına Tarihsel Bir Giriş”, (çev.) Nur Küçük, İstanbul: İthaki Yayınları, 2013, s. 1535. 64. Ebü Mansur el-Mâturidi, Kitâbü't-Tevhid, (thk.) Bekir Topaloğlu & Muhammed Aruçi, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 3. Baskı, 2017, s. 83 vd.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.