"İncil'in anlatılarının ve tanrılara dair hikayelerin ya hakikati anlatan meseller ya da reddedilmesi gereken masallar olarak görüyordu."
“Egonun sürekli üstün olma ihtiyacı içinde olmasının altında, bilinçaltında yatan bir aşağılık kompleksi ve korkusu vardır. Buna karşın kendisini yetersiz ve aşağı gören utangaç egonun içinde de gizli bir üstünlük arzusu bulunur. Pek çok kişi durumlara ve temas içine girdikleri insanlara bağlı olarak aşağılık ve üstünlük duyguları arasında gidip gelirler. Sizin kendinizle ilgili olarak bilmeniz ve gözlemlemeniz gereken tek bir şey vardır: Ne vakit kendinizi başkalarına göre daha aşağıda veya daha üstün görürseniz, bilin ki egonuz devreye girmiştir.”
Eckhart Tolle
Eckhart Tolle
Reklam
Günümüz Batı toplumunda aile yaşamının keskin bir şekilde değişmesinin sonuçlarından birisi de ömür boyu eş olma, “bir yastıkta kocama” anlayış ve idealinin neredeyse yok olması. Batı'da paradoksal olarak evliliğin asıl savunucuları artık eş cinseller arasında bulunuyor. Güvenilir bir uzman, Batı'da ailenin yerini “seri monogami” aldı diyor, hâlâ monogamide kalınmasını insanların çift olma arzusunu sürdürmelerine bağlıyor. Batı toplumunda şimdi “çift” dendiğinde hem heteroseksüel hem homoseksüellerin kastedildiğini, ölümsüz aşkların yerine artık “bir süreliğine” ya da “sürdüğü kadar" ilişkilerin aldığını, “kocam”, “karım” sözlerinin pek kullanılmadığını, onların yerine “partnerim”in tercih edildiğini söylüyor. Bu büyük şöhrete sahip uzman, Bauman.'*Batı'da “ölüm ayırana dek tek-eşli evlilik” rüyasından uyanan insanlar, bir depremin ardından sağa sola koşuşturuyorlar, tek-eşliliğin yerine yeni bir birlikte olma biçimi arıyorlar ama henüz bulabilmiş değiller. Uzun süreli sevgililik imkânı kalmamış gibi görünüyor hatta bazı ruh sağlığı profesyonelleri uzun süreli sevgililik ilişkisinin yakında tedavi edilmesi gereken bir sapkınlık hastalığı olarak niteleneceğinden bile endişe içindeler. Ama bir yandan da çelişkili bir durum var ortada...
"İnsanlar daha hayattayken bir ceset, yeryüzünden kovulması gereken bir artık durumuna düşürülüyorlar."
Ona göre sevgi ve ilgi, kazanılmak için çok emek verilmesi gereken armağanlardı.
“Şu iki özelliği birleştirmek zordur: Olayları dikkate alan birinin özeni ve olayları hiçe sayan birinin pervasızlığı. Ancak imkânsız da değildir. Yoksa mutluluk diye bir şey olmazdı. Aslında yapmamız gereken bir gemide yapacaklarımıza benzer. Geminin bir kaptanı ve mürettebatı var. Siz de bunlardan birisiniz. Sonra aniden bir fırtına çıkıyor. Beni buradan sonrası ilgilendirmez diyorsunuz? Ben üstüme düşeni yaptım. Yönetim kaptanın elinde. Gemi batıyor, ben ne yapabilirim?Sadece bana kalanı, korkmadan, ağlamadan, Tanrı’ya intizar etmeden boğulmayı kabul etmek. Doğan her şey bir gün ölecektir. Ben sonsuzluk değilim. Sadece bir insan evladıyım. Nasıl ki bir saat bir günün parçasıysa ben de bütünün bir parçasıyım. Her şeyi göz önünde bulundurduğunda iyi ve doğru olan insan kendini bu evreni yönetene bırakır.”
Reklam
...ben şunu öğrenmek istiyorum, acaba yaşam küçük bir alanda dönüp dolaşıp tükenmek mi, yoksa dünyanın başka yerlerinde görülmesi gereken başka yaşamlar da var mı?
520 syf.
10/10 puan verdi
5/5 Herkese merhaba! Bugün, keşfetten görüp merak ettiğim bir kitabın yorumuyla karşınızdayım. Tara Roya Baver, annesi için olmaması gereken 19 yaşındaki bir genç kızdır. Dayısının küçük yaşta onu eğitmesi sayesinde Savana şehrinin en iyi keskin nişancısı olmuştur. Çalıştığı barda şehrin en büyük örgüt üyesinin başındaki Arsen Lloyd Morana’nın hayatını kurtarınca, Morana bunu karşılıksız bırakmak istemez ve ona bir iyilik borcu olduğunu söyler. Annesinin yaptığı bir pisliği temizlemesi için bu iyilik kartını kullanır. Daha sonrasında hiçbir örgütün üyesi olmak istemeyen Tara, Morana’nın örgütüne katılması teklifiyle karşı karşıya kalır ve olaylar buradan itibaren başlar. Biraz çekinerek okumaya başladığım bu kitap, resmen su gibi akıp gitti ve nasıl bittiğine anlam veremedim. Olaylar öyle sürükleyiciydi ki her bir sayfayı hayran olarak okudum. Kitabın ortalarında olan bir ters köşe beni çok şaşırttı ama bu, kitabın daha da sürükleyici olmasına neden oldu. Morana karakteri kesinlikle en sevdiğim karakter oldu. Keşke bitmeseydi diye düşündüm ancak bir yandan da tam yerinde bir bitiş olduğunu düşünüyorum. Sürüncemede bırakmadan, öz ve güzel. Yazarın kalemiyle ilk defa tanıştım ve bayıldım. Diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.
Morana
MoranaIşılsu Gültekin · İndigo Kitap · 202428 okunma
yapmam gereken şeyleri yapmamak için bin türlü şey yaptım ama hâlâ yapmam gerekeni yapmadım ve kendimi bu konu için asla motive edemiyorum halbuki motive olmak diye bir şey söz konusu değil çok affedersiniz eşek gibi yapmam gerek ama o kadar istemiyorum o kadar istemiyorum ki bir insan ancak bu kadar istemeyebilir
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.