556 syf.
9/10 puan verdi
Arkadaşların kazma sesleri sanki yüzeye iyice yaklaşmışlar gibi giderek daha da belirginleşiyordu. Bu taptaze sabah vaktinde, güneşin yakıcı ışıkları altında, toprak işte bu uğultuya gebeydi. İnsanlar bitiyordu topraktan; karıkların arasında ağır ağır filizlenen, gelecek yüzyılın hasadı için boy atan ve yakında toprağı çatlatacak olan, intikamcı, kapkara bir ordu yetişiyordu. Germinal (Emile Zola)
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.9k okunma
"Arkadaşların kazma sesleri sanki yüzeye iyice yaklaşmışlar gibi giderek daha da belirginleşiyordu. Bu taptaze sabah vaktinde, güneşin yakıcı ışıkları altında, toprak işte bu uğultuya gebeydi. İnsanlar bitiyordu topraktan; karıkların arasında ağır ağır filizlenen, gelecek yüzyılın hasadı için boy atan ve yakında toprağı çatlatacak olan, intikamcı, kapkara bir ordu yetişiyordu."
Reklam
556 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Yaklaşık 10 yıl ara verdiğim kitap okuma sevdama Germinal'le başladım.Belki uzun yılların hasretiyle kitap sürükleyici,dili gayet hoş bir anlatım sayesinde kısa sürede bitirilecek bir kitap.Emile Zola'yı beğendim.Roman 1850 yıllarını anlatsa da günümüzde de aynı olaylar yaşanmaktadır.İşçilerin hak arama mücadelesini,açlığı,sefaleti anlatırken 10-15 yaşındaki genç kızların uluorta cinsel ilişki yaşamaları bence abartılıydı.(hem de romanda pek fazla yer almaktadır).Romanı okuyunca filmini de seyrettim.İki buçuk saatlik film bile romanı anlatmaya yetmemiş.Okumanızı tavsiye ederim.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.9k okunma
Yüzyıl sonunda, kan rengine bulaşmış bir akşam vaktinde, kesinlikle hepsini peşlerinden sürükleyecek bir isyanın kıpkırmızı görünümüydü. Evet, bir akşam vakti, dizginlerini koparan, gemi azıya alan halk, böyle dört nala koşacaktı yollarda. Burjuvaların kanını akıtacaktı dereler gibi, kesik başları gezdirecek, kırılan kasalardan dökülen altınları her tarafa saçacaktı. Kadınlar uluyacak, erkekler de ısırmak için kurt çenesini andıran çenelerini açacaklardı. Evet, gene paramparça giysileri, gene saboların yankılanan tıkırtıları, pislik içindeki bedenleri, kötü kokan nefesleri, dizginlenemeyen barbar taşkınlığıyla o öfkeli, dehşet verici kalabalık alt üst edecekti ortalığı. Her tarafta yangınlar çıkacak, taş üstünde taş kalmayacak, yoksulların bir gecede kadınlara saldırıp, varlıklı kimselere ait şarap mahzenlerini boşaltacağı o müthiş şehvet ve yeme sefahatinden sonra ilkel insanlar gibi ormanlara dönülecekti. Belki de yeni bir Dünyanın geleceği güne kadar hiçbir şey kalmayacaktı. Ne para ne şöhret. Evet, doğanın bir gücü gibi bunlar geçiyordu yoldan işte ve içerdikleri de yüzlerinde bunların korkunç rüzgarını hissediyorlardı. Başka bir çığlık, 'Marseillaise'i bastırdı: - Ekmek! Ekmek! Ekmek!"
512 syf.
1/10 puan verdi
Emile Zola'nın bir solukta okuduğum Germinal'den sonra hayal kırıklığı yaratan bir romanı Nana.Oysa Nana klasikler arasından Germinal'den daha meşhur.Meşhurluğu herhalde erotizmden kaynaklanıyor.Erotizmi geçtim,150.sayfaya kadar 3 sahne yaşanıyor..50 sayfa bir tiyatro-opera sahnesi,50 sayfa yemek planlaması,50 sayfa yemek..150 sayfaya kadar geçen 150 isim ve herbiri biri romanda arada bir geçen karakterler.Fransanın sosyal yapısının eleştrisi yaptığı söyleniyor..Bence eleştri falan yok.Tamamen bir fahişe kadın ve etrafında onunla yatmaya çalışan 10'larca erkek arasında geçiyor. Eleştri için zıtlıkların bir arada gösterilmesi gerekir.Doğrusu zevk alarak okuduğumu söyleyemem.Germinal ile başlayan Emile Zola hayranlığım Nana ile söndü.
Nana
NanaEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,357 okunma
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Anlatımın güzelliği büyüleyici. Yaklaşık 140 yıl önce yazılmış bir şahseser. Sadece sayıca fazla olan yan karakterler ve onların pek aşina olmadığım Fransızca isimleri nedeni ile biraz zorlandım. Çevirinin gözden geçirilmiş hali ile yayınlandığından bahsedilmiş. Gözden geçirme derken ne kadar müdahale edildi bilemiyorum ama Hamdi Varoğlu'nun çevirisi şu hali ile kusursuz. Fakat kitaptan daha fazla keyif almak için bir kömür madeninin iç yapısı hakkında biraz fayda var gibi duruyor. Kömür yolları, bacalar, kömür damarı, galeri, koridor gibi terimleri gözünüzde canlandırabilmeniz için bu gerekli. Detaylı yorumumu okumak için: ucalisan.blogspot.com.tr/2015/01/germina...
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.9k okunma
Reklam
Hiçbir şeyin olmadığı yerde, hiçbir şey yoktur.
İşçi ordusu, bir gün tüm toprağı çatlatacak ve köle olmaktan çıkıp efendi haline gelecektir.
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
21. yüzyıl Türkiyesinde Soma'da 301 maden emekçisini, daha fazla para ve daha az insan yaşamının önemsenmesi yüzünden kaybettik. Üretim araçlarına sahip olmayan insanlar, emek güçlerini satarak ya da kiralayarak geçimlerini sağlarlar. Kapitalist sistem ise para biriktirmek ister ve bu yüzden emeğin karşılığından hep daha azını verir. Böylece artırdığı para, hep kendinin daha da zenginleşmesini sağlar. Bu eşitsizlik üretim araçlarına sahip olanlarla olmayanlar arasında böyle sürüp gider. 19. yüzyıl Fransasında geçen bu roman işte bu gerçekliğin en vahşi örneklerinden birini, madenciler üzerinden ele alıyor. Romanı okuduğunuzda asıl insanı şoke eden, 19. Yüzyıl vahşi kapitalizminin 21. Yüzyıl Türkiyesinde aynen uygulanıp, halen insanlık onuruna ve yaşamına olan kastın değişmediğini gördüğünüzde oluyor.
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910.9k okunma
GERMİNAL (Maden işçilerini anlatan en önemli bir romandır) Bonnemort Baba’nın dokuz kişilik ailesinde çocuklarla birlikte beş kişi çalışıyor, ama eve getirilen para ailenin karnını doyurmaya bile yetmiyor. Her gün sabahın 4’ünden öğleden sonra 3’e kadar, yerin 554 metre derinliğine ilerleyen açgözlü kuyu, o günkü nafakası olan işçileri yutuyor. İşçiler o dar karınca yuvasında, toprağın dört bir yanını oyup, onu kurt yeniği içindeki bir tahta gibi delik deşik ederek didinip duruyorlar. Madenden dönüldüğünde, temizlik, ortadan kesilip leğene dönüştürülen bir fıçı içinde, sonunda mürekkebe dönüşen aynı suda yıkanarak gerçekleşiyor. Çocuklar ikişerli yatıyorlar ve aynı odayı paylaşıyorlar. 15 yaşındaki Catherine, gelişmemiş sıska vücuduyla, hastalıklı dişetleriyle, madenci kıyafetleriyle, bir kızdan çok, tam bir oğlan çocuğuna benziyor. EMİL ZOLA
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.