İlknur

Gerçekliğini ispat edemedikleri birçok kutsal şey gibi; yok oluşların ülkesinde yanan son mumu söndürmekten ibaretti aslında olanlar.Sözlerin yerini bitmek tükenmek bilmeyen bir sitem, umudun yerini yarım bırakılmış satırlar aldı.Son bir hamleydi.Belki de hissedebileceği son acıydı.
Reklam
"Eğer benimle kalsaydın," dedi."Sana bu yağmurun da zarar vermesine izin vermezdim.Senin için bütün evrenle, doğanın kendisiyle de savaşırdım." Ben o an anladım, Fetih Yargıcı'nın uğruna savaştığı tek kişi aslında hiç kimseye itiraf edemediği kendisiydi.
Kutsal kitaplarda dünyanın sonunu kıyametin üstleneceğini ve bir ateş tufanının getireceği yazıyordu. Gözyaşlarıyla yıkanmış ruhum, bir kez daha ihaneti en harlı yanından tattığından biliyordum ben.Cehenneme atılmış, alevlerin içinden defalarca kez yanmış, yok olmuş o kadın bendim.Cehenneme sığınıp, cehennem alevlerinde büyüyen o küçük kız bendim.O soğuktu, ölüme meydan okuyacak kadar soğuk.Baktığı insanın ruhunu donduracak kadar soğuk.Ben dünyayı ateşe verecek kızdım.O dudaklarıyla üfleyerek, ateşi söndürebilen adam.Bu hikayenin masumu yoktu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Karanlıkta beni bekleyen bir gölge var. Alev almış köprüler görüyorum gözlerimi kapattığımda. Ateşler gökyüzüne kadar yükseliyor; bir delik açılıyor, beni içine alsın istiyorum. Bana bembeyaz melek kanatları teklif ediyorlar, kabuslarımda o kanatları kırıp cehenneme indiğimi görüyorum.
Yıldızların bile küstüğü karanlık gökyüzünün altında, çırılçıplak ortada bırakılmış ruhum acı içinde kıvranırken başımı olduğum yere bıraktım.Bacaklarımı kendime çekip cenin pozisyonu aldım.Nefesim nihayet daraldığında kendimi sakinleştirmek için uğraşmadım bu defa.Orada öylece ciğerlerime sıkışan havanın tükenmesini ve gözlerimi bir daha açmamayı diledim.Birinin içinde kaybolduğum bu karanlıktan beni azat etmesi diledim.
Reklam
Reklam
Geri112
194 öğeden 181 ile 194 arasındakiler gösteriliyor.